Öcalan’sız Ortadoğu, halklar boğazlaşmasıdır

Öcalan’ın kapitalist modernite sistemi karşısındaki direnişi, Ortadoğu’nun en büyük öz savunmasıydı. Uluslararası Komplo bunu hedef aldı. Ortadoğu’nun en büyük öz savunması da Öcalan’ın özgürlüğüdür.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan şahsından Kürdistan halkını hedef alan Uluslararası Komplo’nun başlangıcı olan 9 Ekim’in 21. yılını dolduruyoruz.

Türkiye’nin Suriye’ye tehditleri karşısında Önder Öcalan, yaklaşık 20 yıllık misafirliğin verdiği vefa yaklaşımını esas aldı ve Suriye’den çıktı. 15 Şubat Uluslararası Komplo’ya gidişin başlangıcı olan 9 Ekim, aynı zamanda, “Güneşimizi Karartamazsınız” sloganı etrafında gelişen fedai eylemleri ile Kürt halkının “Önderliksiz yaşam olmaz” sloganı etrafındaki kenetlenmenin de tarihidir. Büyük direnişler oldu. Kürtler günlerce, aylarca sokaklarda kaldı. Ne yazık ki, egemen dünyanın sömürgecilerden yana tutum almaları sonucunda Önder Öcalan Türk devletine teslim edildi.

KOMPLONUI OTADOĞU’YA YANSIMALARI

Önder Öcalan’a komplonun Kürtler üzerindeki karşılığı, soykırımdır. Bu komplonun bir de Ortadoğu’daki anlamına bakmak lazım.

Önder Öcalan yakalandıktan sonra Ortadoğu’ya yönelik saldırılar giderek arttı. Önder Öcalan’ın kapitalist modernite sistemi karşısındaki direnişi, Ortadoğu’nun en büyük öz savunmasıydı. Esaretinin ardından Ortadoğu’ya yönelik saldırılar hızlandırıldı, arttırıldı ve pratikleştirildi.

Irak’a saldırının ilk şartı, Ortadoğu’nun en büyük öz savunma gücü olan PKK’yi tasfiye etmekti. Çünkü Ortadoğu’ya saldırı, karşısında demokratik önderlikli halkların öz yönetimini bulacaktı. Önder Öcalan’da köklü bir toplum öz savunması bilinci vardı. Bu bilinç, sistem karşıtı her odakla birlikte özgürlük mücadelesini yükseltmeye dayanıyordu. Irak savaşıyla başlayan Ortadoğu’ya saldırılar, bölgede diktatörlüklerin yıkılmasına vesile olmuşsa da demagojilerin içinde kaybedilmeye çalışan bir Ortadoğu gelenekselliği gerçeğinin ortaya çıkmasına da kapı aralamıştır.

Ortadoğu’nun savaşı yaşamayan ülkesi yok gibidir. Giderek savaşların ülke sınırlarından taştığı, her ülkenin kendi çıkarları için ve kendini sağlama alma hevesiyle komşu ülkelere saldırmayı olağan bir durum haline getirdiği süreçler yaşandı.

ADANA MUTABAKATI SURİYE’Yİ KURTARAMADI

En vahim olanı da Adana Mutabakatı’na rağmen Suriye’nin savaştan kaçamamasıdır. Suriye savaşa itildi, büyük savaşların merkezi haline geldi. Türkiye’nin Suriye’ye saldırı planlarını BM gündemine taşıması, Türkiye gibi bir sömürgeci yayılmacı faşist devletle sınırı olan hiçbir ülkenin sınır güvenliği olmayacağını bir kez daha gösterdi. Öyle ki, bu durum İsrail’in bile tepkisini çekti.

BÜYÜK ÇIKIŞ DURDURULDU

Ortadoğu büyük uygarlık çıkışları yapma zorunluluğunu tarihsel olarak yaşamaktadır. Bu durum Ortadoğu’yu hegemon güçlerin insafına terketmektedir. Bu uygarlık çıkışının durdurulması, Önder Öcalan’ın esaretiyle başladı. Öcalan’ın deyimiyle tarih Ortadoğu’ya, “Büyük uygarlık çıkışları gerçekleştiremezsen seni affetmem” der. Sessiz söyler, omuz silkerek, dönüşmeyerek… Bugün Irak’ta gördüğümüz gibi bir ayağa kalkınca da yüzlerce can vermeyi, binlerce yaralı vermeyi göze alır.

BİRİ BİTMEDEN DİĞERİ BAŞLIYOR

Ortadoğu’da hep kan akıyor. Her gün yüzlerce insan savaşlarda ölüyor. Dünyanın başka yerlerinde, başka sebeplerden belki de daha fazla ölüm var; hastalıklar, saldırılar, madenler, kazalar… Ortadoğu’da savaşlar sürüyor, giderek artıyor, biri henüz bitmeden yenisinin planları yapılıyor, aşamaları belirleniyor ve halkların önüne konuluyor.

Ortadoğu, Önder Öcalan’ın esaretinden sonra da bu laneti daha derinden yaşıyor. Halklar boğazlaşması adeta bir kara büyü gibi sürüyor. Bu kara büyünün bozulması Önder Öcalan’ın özgürlüğüyle mümkündür. İmralı işkence sisteminin ortadan kalkması ve Önder Öcalan’ın özgürlüğü, sadece Kürt halkı için değil, tüm Ortadoğu halkları için demokratik ve özgür yaşam inşasının başlaması demektir. Çünkü Öcalan’ın demokratik konfederalizmi; halkların, inançların, etnik grupların bir arada yaşamasının en doğal, demokratik ve özgürlükçü koşulunu oluşturuyor. Ortadoğu’nun en büyük öz savunması, Önder Öcalan’ın özgürlüğüdür.