Irak'ın yeni cumhurbaşkanının seçilmesinin hemen ardından bağımsız olarak bilinen Adıl Abdulmehdi, 12 Mayıs'ta yapılan seçimlerin üzerinden beş ay gibi bir süre geçtikten sonra yeni hükûmeti kurmakla görevlendirildi.
YASAL SÜRECİN ÜÇTE BİRİ TAMAMLANDI
Abdulmehdi’nin yeni hükûmeti kurması için tanınan bir aylık yasal sürenin üçte biri geçti. Görünürde yeni hükûmetin kurulmasına ilişkin somut, elle tutulur fazla bir şey yok. Abduhmehdi, hükûmeti kurma çalışmalarını basından uzak, kapalı kapılar ardından yürüttüğü görüşmelerle sürdürüyor.
Abdulmehdi'nin, Irak üzerinde egemenlik mücadelesi veren İran ve ABD ile Irak’taki Sünni, Şii ve Kürtlerin üzerinde mutabık oldukları bir aday olduğu, hepsinin olurunu alan biri olduğu belirtiliyor.
Kulislerden alınan bilgilere göre, Abduhmehdi’ye yeni hükûmeti kurmak için tüm yetkilerin verildiği, istediği bakanlıklara istediği kişileri atayabileceği şeklinde inisiyatifin tanındığı belirtiliyor. Ancak Şiiler arasındaki itilaf, Kürtler ve Sünniler arasındaki parçalılık ve almak istedikleri bakanlıklar konusunda yaptıkları pazarlıklar Abdulmehdi’nin bu inisiyatifini kırıyor. Zira partiler ve listeler istedikleri bakanlıkların verilmemesi durumunda hükûmette yer almayacakları yönünde dayatmalarda bulunuyor.
Mukteda El Sadr, bu dayatmaların önünü almak için geçtiğimiz günlerde bazı bakanlıkların bağımsız, hiçbir partiden olmaması için şart ileri sürdü. Sadr, bu şartları Nuri El Maliki’nin Abdulmehdi’ye müdahalede bulunacağı yönündeki yaklaşımlardan sonra gündeme getirdi. Öte yandan ABD ve İran, Irak’taki yeni hükûmet çalışmalarını yakından takip etmek ve etkide bulunmak için Irak ve Başûrê Kurdistan’daki gizli-açık temaslarını sürdürüyor. O yüzden Abdulmehdi'nin yeni hükûmeti kurması için tanınan bir aylık yasal sürenin üçte birinin geride kalmasına rağmen henüz yeni hükûmeti kurmada ciddi bir aşama kaydettiği söylenemez. Ancak henüz süre bitmiş değil.
BÖLGESEL HÜKÛMET NASIL OLACAK?
Irak’ta henüz siyasal, ekonomik, toplumsal ve bölgesel yönetimle sorunlar çözülmeden Başur’da bir yıl gecikmeli seçimlere gidildi. KDP, bu seçimlerle önemli bazı hedeflere ulaşmak istiyordu. KDP, şaibeli sonuçlarla bölgede Irak genel seçimlerinden birinci parti olarak çıktı. Bölgesel seçimlerde de birinci parti çıkarak egemenliğini ilan etmek istiyordu. Sonraki adım olarak da Irak cumhurbaşkanlığı başta olmak üzere tüm kurumları ele geçirmeyi planlıyordu. Bundan dolayı her ne kadar YNK ile aralarında Cumhurbaşkanlığı ve Bölgesel Başkanlık anlaşması olsa da, her seferinde 'Irak cumhurbaşkanı seçimlerde birinci çıkan partinin hakkıdır' diye açıklamalar yaptı.
Seçimler öncesi YNK ile Kerkük Valiliği karşılığında cumhurbaşkanlığını YNK’ye bırakacağı şeklinde anlaşmaya da varmışlardı. Ancak YNK ne Irak cumhurbaşkanlığını ne de Kerkük Valiliğini bırakabilirdi. Bırakması durumunda YNK'nin parti olarak varlığı büyük bir tehlikeye girerdi. Haliyle YNK ağırlığını koydu; 2 Ekim'de Irak Parlamentosu'nda yapılan oylama ile YNK adayı Irak cumhurbaşkanı seçildi.
YNK’nin bu hamlesi KDP’ye ağır bir darbe vurdu. O yüzden KDP de şimdi YNK’siz bir bölgesel hükûmet kurma çalışması sürdürüyor. KDP, seçimlerde yaptığı ayarlamalarla Asuri, Süryani, Türkmen kotası olarak bilinen 11 sandalyeye kendisine yakın kişileri aday gösterilmesini sağladı. KDP, diğer halklardan olan bu 11 kişi ile bir hükûmet kurmayı deneyebilir ancak yeni hükûmeti kurmak için sayı yine de yetmeyecek. Kulislerde dolaşan bilgilere göre KDP'nin, Goran Hareketi, İslami Yekgırtu ve diğer halkların kazandığı milletvekillikleri ile yeni hükûmeti kurma çalışmaları sürdürerek, YNK’yi kurulacak hükümetin dışında tutma gibi bir planının olduğu da söyleniyor.
Goran Hareketi, Süleymaniye merkezli bir hareket. Bir önceki parlamentoda Goran'ı işlevsiz bırakan, Goran'dan olan Parlamento Başkanını Hewler’e sokmamayan KDP ile Goran bir araya gelebilir mi, bu ayrı bir soru ve tartışma konusu. Ancak cumhurbaşkanlığı seçimindeki tutumlarına bakılırsa böyle bir şeyin mümkün olabileceği görülüyor. Bu durum Goran'ın kendi içinde de ciddi bir tartışma başlatmış durumda. Zira Goran'ın kurucu kurmayları düşünce ve yapı olarak KDP ile bütünleşmekten oldukça uzak. Kurucu kurmaylar KDP ile böyle bir ortaklığa karşı. Ancak Goran'a katılan yeni bazı kesimlerin böyle bir adımın atılmasından yana olduğu belirtiliyor. Böyle bir hükûmetin kurulması mümkün olur mu, diye can alıcı bir soru geliyor akla. Kurulması durumunda YNK ne yapar, diye bir başka soru daha. Veriler bir araya getirildiğinde böyle bir hükûmetin kurulması ihtimali düşük. Zira KDP’nin böyle bir adım atması durumunda YNK, kendisinin dışarıda bırakılmasına izin vermeyebilir. Atacağı başka bir adım da, zaten fiili olarak iki bölgeden oluşan Başur'un, bu adımla resmi bir şekilde de ikili idareye bölünme süreci olabilir.
YNK'DEN KERKÜK VALİLİĞİ HAMLESİ
YNK, KDP’nin bu hamlelerine karşı Kerkük Valiliği konusunda bir hamle yaparak cevap veriyor.
Irak, Kerkük’e müdahalede bulunduktan sonra Kerkük Vali Yardımcısı olan Rakan Said Cuburi’yi geçici Kerkük Valisi olarak atadı. Yaklaşık bir yıldır da Cuburi bu görevi sürdürüyor. Cuburi, Kerkük Valiliği makamının kendisine kalmayacağını bildiği için Irak Genel Seçimlerinde bir Sünni listeden milletvekili adayı oldu ve milletvekili seçildi. Parlamentoda ant içtikten sonra artık Kerkük geçici valiliğini yapamaz duruma düştü. Bundan dolayı kısa süre içinde Kerkük Valisinin seçilmesi gerekir. Vali, Kerkük İl Meclisi tarafından seçiliyor. KDP’li ve kendisine yakın olan İslami Yekgırtu Kerkük İl Meclisi üyeleri, şimdiye kadar Kerkük İl Meclisinin toplanıp valiyi seçmesi gereken toplantılara katılmadığı için şu ana kadar vali seçilemedi. KDP ile YNK arasında Ağustos ayında yapılan görüşmelerden sonra bundan böyle toplantılara katılım sağlanacağına dair açıklamalar yapıldı. Ancak Irak cumhurbaşkanlığı konusunda YNK ile KDP arasında yaşanan sorunlardan ötürü KDP’li Kerkük il meclisi üyeleri yeniden meclis toplantılarına katılmamaya başladı.
KDP’li üyeler dışındaki Kerkük il Meclisi üyeleri dün toplandı. Kerkük İl Meclisi Başkanı ve daha önce istifa eden Yekgırtulu Rebwar Talabani, kendisinin olmadığı bir toplantıda valinin seçilemeyeceğini söyledi. Ancak Rebwar Talabani, daha önce meclis başkanlığından istifa etmişti. Yeniden sahneye çıkmasının, KDP tarafından sağlandığı ve Kerkük Valisinin seçimini engellemesi için olduğu belirtiliyor. Dün yapılan toplantıya Kerkük Kardeşlik Listesi’nin Kerkük Meclis üyeleri de katıldı. Kardeşlik Listesi üyelerinden KDP’nin toplantıya katılması çağrısı da yapıldı. Ancak şu ana kadar KDP’nin Kerkük il meclisi üyelerinin Kerkük Valisini seçmek için yapılan toplantıya katılacaklarına dair herhangi bir açıklama olmadı ve bir gelişme yaşanmadı.
YNK, bu kez KDP’li meclis üyeleri katılmasa da Kerkük Valisinin seçilmesi için Kerkük İl Meclisi çalışmalarını aktifleştirmiş durumda. Dün yapılan meclis toplantısı YNK’nin KDP üyelerinin katılmaması durumunda da Kerkük Valisini seçmeye kararlı olduğunu gösteriyor.
YNK tarafından atılan bu adım yıllardır süren ulusal birlik çalışmalarına KDP yanaşmadığı için kongrenin yapılmamasına da bir emsal teşkil eder. Yani YNK’nin bu adımı önümüzdeki süreçte Kürt Ulusal Birliği Kongresi için de atılabilen bir adım olur. Böylelikle KDP’siz bir çok şeyin de yapılabileceği kanıtlanmış olacak.