Başûr'da Türk eğitimi: Asimilasyon ve ekonomik vurgun

Güney Kürdistan’da 1992 yılından beri faaliyet gösteren Türk okulları, asimilasyon ve işgali yaygınlaştırıyor; milyar dolarlarla ifade edilen vurgun da yapıyor.

Başûrê Kurdistan (Güney Kürdistan) halkı, 1991 yılında ayaklanıp, Baas rejimini bölgeden çıkardıktan sonra, 1992 yılında ABD, Başûr'a çekiç güç konumlandırarak, Başûr'un şimdiki sınırlarını belirledi. Aynı yıl Washington’da Başûr Parlamentosu’nu ilan etti. Başûr Parlamentosu ilan edildikten hemen sonra, Başur partilerinin peşmergeleri, Türkiye ile birlikte Kürt Özgürlük Hareketi'ne yönelik saldırı başlattı. Bu süreç, Başûr'un fiili ve birçok yöntemle işgale açılması süreci oldu. Bu yöntemlerden biri ve en önemlisi de eğitim yoluyla ûr'da asimilasyon politikalarının yürütülmesi ve Başûr’da eğitilecek kuşaklarla Başûr’un Türkiye seviciliğinin geliştirilmesi oldu. Bununla, eğitim parası adı altında milyon dolarların kazanılması hedeflendi.

IŞIK KOLEJLERİ İLE BAŞLADI...

Türkiye’nin Başûr'da ilk okulu 1992 yılında Süleymaniye’de Işık Koleji adıyla açıldı. Işık Koleji, 1992 Recep Tayyip Erdoğan ve AKP'lilerin 'Hoca Efendi' olarak adlandırdıkları Fethullah Gülen tarafından açıldı. 1995 yılına Işık Kolejleri adıyla birçok yerde okullar açılmaya devam etti.

FEZALAR GRUBU DEVREYE GİRDİ

Işık Koleji adıyla başlayan Başûr'daki Türk okulları serüveni, 1995 yılında Fezalar Grubu adıyla asimilasyon, sömürü ve işgallerini derinleştirmek için her tarafa yayıldı. 8 yıl gibi bir süre içinde okul açılmadık şehir neredeyse kalmadı.

Çocuk bahçesi, kreş, ilkokul, ortaokul, lise, yüksekokul, kolej adıyla 70’in üzerinde okul açıldı. Bunların içinde yine Işık Koleji adıyla açılan bir tane de üniversite var.

2016 yılında Türkiye’deki darbe senaryosu ile AKP, Erdoğan ile Gülen arasında kızışan iktidar savaşı döneminde Başûrê Kurdistan Eğitim Bakanlığı tarafından öğrenci sayısı açıklandı. Bakanlık tarafından 2016 yılında, 31 bin 500 öğrencinin bu okullarda 'eğitim gördüğü' açıklandı.

EKONOMİK VURGUN

Her öğrenci yıllık 3600 dolar ödeyerek bu okullarda okuyabiliyordu. 31 bin 500 öğrenci, kişi başına 3600 dolardan hesaplandığında, yılda 113 milyon 400 bin dolar ediyor! Bunun yanı sıra her öğrenci yıllık servis ücreti, okulda yemek parası, okul adıyla yapılan gezi, seyahat parası olarak da yıllık bin dolar civarında para ödemek zorunda.

Resmi olarak 24 yıldır Başûr'da eğitim veren bu okulların, geçen 10 yıllık süre içinde Başûrlu öğrencilerden aldığı para 1 milyon 134 bin dolara tekabül ediyor. Ondan önceki 14 yıllık süre içinde okuyan öğrencilerden eğitim parası olarak alınan paranın da en az bir milyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. 24 yıllık süre içinde eğitim parası adıyla Türk okullarına Başûr'da ödenen paranın 2 milyar dolar civarında olduğu ortaya çıkıyor.

Başûr halkının cebinden ve Bölgesel Eğitim Bakanlığı bütçesinden Türk okullarına verilen para, Başûr'un yıllık sebze ve meyve ihtiyacının karşılanmasının katbekat üstünde. Başûr, bir tarım ülkesi olmasına rağmen, yılda 70 milyon dolar civarında meyve ve sebze ithal ediyor.

Başûr'un bazı basın-yayın kurumlarının yayımladığı raporlara göre, Türk okullarının gelirleri Başûr'da bir petrol borusu olarak adlandırıldı. Okulların gelirleri, petrol gelirlerinin bir bölümü şeklinde verildi.

GÜLEN'İN OKULLARI TÜRK MAARİF OKULLARI OLDU

Okullara, darbe girişiminden sonra, daha önce tüm bu uygulamalarda Gülen ile ortak olan Erdoğan ve ekibi tarafından el konuldu. Bu okullar 2016 yılından sonra Türk Maarif Vakfı tarafından yönetilmeye başlandı. Okullara da Türk Maarif Okulları adı verildi.

Bu okulların eğitimi Türkçe. Kürt çocuklarına para ile Türkçe öğretiliyor. Bu okullarda sosyoloji, felsefe, tarih gibi dersler verilmiyor. Sorgulamayan Başûrlu çocukların yetişmesi hedefleniyor. Bunun yerine Türkçe öğretilerek, Türkiye sevgisi aşılanarak, yine Türkiye’ye gezi, seyahat özendiriliyor.

ÇOCUKLAR VE AİLELERİNİN YAŞAMI DEĞİŞTİRİLİYOR

Çocuk ve aileleri, siyasi İslam'a hizmet eden bir yaşama özendirilerek, bu isimle açılan partilere yönlendiriliyor. Şimdiye kadar bu okullarda okuyan yüzlerce öğrencinin, bu okullara gittikten sonra başörtüsü takmaya başladığı, İslami parti ve örgütlere katıldığı ortaya çıktı.

KÜRT TARİHİNİ KARALAYAN KİTAPLAR OKUTULUYOR

Bu okullarda kitapları okutulan kişilerden biri de Refik Hilmi. Hilmi’nin kitaplarında Şeyh Mahmud Berzenci karalanıyor. Bu kitaplarda Şeyh Mahmut Berzenci döneminde Kürtlere 'eğri elbiseli' denildiğini belirtilerek, ince bir tarzda Kürtlerle alay ediliyor. Öğrenciler kendi tarihlerinden uzaklaştırılarak, isyancılarından utanmaya zorlanıyor.