Suriye rejimi ve Rusya'nın 5 Ağustos'ta havadan ve karadan başlattığı operasyon sonucu İdlib'in güneyindeki Han Şeyhun ilçesini düşürmesinin ardından Moskova yolunu Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Soçi Mutabakatı'nı yerine getirmek için süre talebinde bulunduğu belirtiliyor.
Türk askeri, Erdoğan'ın Rusya devlet başkanı Vladimir Putin'e verdiği sözleri yerine getirmek için dün M4 ve M5 yolarında keşfe çıkarken rejim veya Rusya'ya ait olduğu tahmin edilen uçaklar ise İdlib'in güneydoğusunda bulunan Türkiye'nin 10 nolu gözlem noktasını vurdu.
Kuzey ve Doğu Suriye Yönetimi, ABD ve Türkiye arasında 5 Ağustos'ta "güvenli bölge" görüşmelerinin başlamasıyla Suriye ve Rus güçleri havadan ve karadan Han Şeyhun'a operasyon başlatarak 20 Ağustos'ta ilçenin denetimini ele geçirdi.
Operasyon devam ederken Türk devletinin bölgeye gönderdiği takviye konvoylar ise rejim ve Rusya tarafından vurulmuş ve Türk devletinin Han Şeyhun'un güneyindeki Morek kasabasında bulunan 9 nolu gözlem noktası çemberde kalmıştı.
GÖRÜŞME ÖNCESİ TÜRKİYE'YE BASKI AÇIKLAMALARI
Bunun üzerine Erdoğan, Putin'den olağanüstü görüşme talep etmiş, Putin ise önce mesajını açıkça verdi, ardından da talebi kabul etti. İtalya ziyareti sırasında İdlib operasyonuna "tam destek" açıklaması yapan Putin, kentteki cihatçı grupların farklı bölgelere nakledildiğini de dile getirerek, isim vermeden Libya'yı işaret etmişti.
Görüşme öncesi Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da yaptığı açıklamada "gözlem noktalarından umduklarını bulamadıklarını belirtirken, Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov da "Türkiye’nin İdlib endişelerini anladıklarını ancak artan saldırılar nedeniyle kaygılı olduklarını" söylemişti.
ERDOĞAN'DAN YENİ TEKLİF
Bu açıklamalarla başlayan önceki gün yapılan görüşme, Erdoğan'ın Putin'e Soçi'de taahhüt ettiği şartları yerine getirmek için zaman talebinde bulunduğu belirtiliyor.
Erdoğan'ın Putin'e Soçi Mutabakatı'nda taahhüt ettiği ancak gerçekleştirmediği "M5 ile M4 otobanlarının açılması için TSK'nin rol alabileceğini ve yolun güvenliğini sağlayabileceğini" teklif ettiği belirtiliyor.
Bu çerçevede dün bir Türk askeri heyeti Halep-Lazkiye yolunun (M4) Serakib ve Eriha bölgesinde keşif çalışmalarına başladı. Türk askeri tarafından bölgede kontrol noktalarının kurulması ve yol güvenliğinin sağlanmasının planlandığı belirtiliyor.
YENİ HEDEFLER: CISR EL ŞUXUR VE MAARET NUMAN
Halep-Lazkiye (M4) ile Halep-Şam-Ürdün otobanları Serakib'ten ayrılıyor. Serakib'in güneyinde Türk devleti destekli çetelerin elindeki Maaret Numan ilçesi, güneybatısında ise Cisr El Şuxur bulunuyor. Rejim ve Rusya, Han Şeyhun'dan sonra Maaret Numan ve Cisr El Şuxur'u hedefliyor.
Ancak Cisr El Şuxur ilçesi dağlık bir bölge olduğu El Kaide bağlantılı Hurras El Din ile Ensar El Din ve Türkistan İslam Partsi çetelerinin elinde bulunduğu için operasyonun en zor geçeceği belirtiliyor.
PUTİN DEĞERLENDİREBİLİR
Edinilen bilgilere göre, Putin hem "bir süre daha Türk devletini ABD'ye kaptırmamak ve elinde tutmak için" hem de "bölgedeki çete gruplarının ayrıştırılması için Erdoğan'ın teklifini değerlendirilebilir" görüyor.
SOÇİ MUTABAKATI
Putin ile Erdoğan arasında 17 Eylül 2018 tarihinde Soçi'de varılan 10 maddelik mutabakatı gereği "İdlib'in etrafında 15-20 kilometrelik hattın çatışmasızlık bölgesi ilan edilmesi", "M4 ile M5 ticaret yollarının açılması" "silahlı grupları ayrıştırılması" öngörülüyordu.
Rusya, Soçi mutabakatının gereklerinin yerine getirilmesi için şimdiye kadar 3 defa Türkiye'ye zaman tanımış ancak ilerleme kaydedilmemesi üzerine operasyon başlatılmıştı.
TÜRK GÖZLEM NOKTASI VURULDU
Putin-Erdoğan görüşmesinin ardından dün Türkiye'nin Şîr Maxar'da bulunan 10 nolu gözlem noktası hedef alındı. Türk gözlem noktasının hedef alınmasıyla ilgili ise iki iddia söz konusu.
BİRİNCİ İDDİA
Bölgede bulunan kaynaklar gözlem noktasının Rusya ya da rejime ait savaş uçakları tarafından vurulduğunu belirtiyor. Anadolu Ajansı'nın (AA) saha muhabirleri de sosyal medya hesapları üzerinden yaptıkları paylaşımda "Türk gözlem noktasına hava saldırısı düzenlendiğini" bildirdi.
Ancak AA, "Ankara" mahreciyle geçtiği haberde görüntülere rağmen saldırının "doğru olmadığını" savundu. Reuters'a konuşan bir "Türk yetkili" de "gözlem noktasına havan topu düştüğünü" savundu. Gözlemciler, saldırının Türkiye'ye "elini çabuk tut" mesajı olduğunu ifade ediyor.
İKİNCİ İDDİA
İkinci iddiaya göre ise, gözlem noktası "Türkiye ile Rusya'nın son anlaşmasından rahatsız olan ve anlaşmayı bozmak isteyen silahlı grupları tarafından" gerçekleştirildi.
DİĞER BİR GÜNDEM 'GÜVENLİ BÖLGE'
Erdoğan ile Putin görüşmesindeki diğer konu başlığı ise Kuzey-Doğu Suriye'de kurulması planlanan "güvenli bölge" oldu.
Görüşmede Putin, "Suriye'nin bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü önemli. Türkiye'nin güney sınırlarında bir güvenlik bölgesi oluşturması, Suriye'nin toprak bütünlüğü açısından olumlu bir adımdır" diyerek, ABD'yi bir süre daha Türkiye'yle uğraştırmaya çalışacağının sinyalini verdi.
Erdoğan ise "Amerika ile de bu konuları görüşüyoruz. Bize verdikleri sözleri bir an önce yerine getirmelerini istiyoruz. Münbiç'teki terör örgütlerinin bölgeyi terk etmelerini istiyoruz. Bu konuda kararlılığımız tamdır" sözleriyle Putin'in verdiği göreve talip olduğunu dile getirdi.
S-400'LERDEN SONRA SU-57 TRAFİĞİ
Erdoğan, Moskova'da hiçbir Türk firmasının olmadığı Uluslararası Havacılık ve Uzay Fuarı'nda (MAKS-2018) 5'inci nesil savaş uçakları olarak bilinen SU-57'lere talip olduğunu da dile getirerek, S-400 senaryosunu tekrarlama niyetinde olduğunu açığa vurdu.
Erdoğan'ın SU-57'leri göstererek, "Bunları mı alacağız?" şeklindeki sorusuna Putin "İsterseniz alabilirsiniz" diyerek yanıt verdi. Bu sorunun da, cevabının da ABD olduğu üzerinden 24 saat geçmeden daha da netleşti.
Dün Estonya'da konuşan Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ABD ile yaşanan F-35'ler krizine ilişkin "Alamazsak yeni alternatifler ararız." dedi.
ESPER'DEN YANIT: YA F-35 YA DA S-400
Moskova'da Erdoğan ile Putin arasındaki SU-57 savaş uçakları diyaloğunu muhattabı ABD'den ise yanıt gecikmedi. Pentagon'da basın toplantısı düzenleyen ABD Savunma Bakanı Mark Esper, "Ya F-35 ya da S-400" dedi.
Esper, "Türkiye’nin S-400’lerden kurtulması gerekiyor. Sistemi teslim almaları üzücü. NATO çerçevesinde hareket etmelerini bekleriz; ancak Türkiye farklı bir yönde ilerliyor gibi görünüyor. Bugüne kadar bu konudaki açıklamalarımda ve Türk tarafıyla yaptığımız özel görüşmelerde çok açık oldum. Ya F-35 ya da S-400. İkisi birden olmaz. Birini garaja koyalım diğerini çıkarıp kullanalım gibi bir durum olamaz" diye konuştu.
'GÜVENLİ BÖLGE' AÇIKLAMASI
Rusya'ya eksenine kayarak ABD'den özellikle "güvenli bölge" adı altında Kuzey-Doğu Suriye'nin işgali için icazet isteyen Türk devletine, konu hakkında yanıt da aynı basın toplantısında ABD Genelkurmay Başkanı Dunford'tan geldi.
Dunford, "Operasyon Koordinasyon Merkezi kurulması konusunda mutabık kaldık. Ortak devriye konusu ortak operasyon merkeziyle koordine ediliyor. Ortak devriyelerin başlaması için henüz bir tarih belirlenmedi" dedi.
RİSKLİ ALAN GENİŞLİYOR
15 Temmuz darbe girişiminin ardından Suriye sahasında Kürt düşmanlığı temelinde ABD ile Rusya arasındaki çelişkilerden faydalanmaya çalışan Türk devleti, bu siyaseti bir süre daha devam ettirmenin çabasında. Ancak sahada bunun sürdürülebilirliğinin zemini iyice daralırken, Türkiye ise daha fazla risk alıyor.