Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani arasında Eylül ayı başında Ankara'da yapılması planlanan üçlü zirve öncesi Han Şeyhun ilçesi düşmek üzere.
Kuzey-Doğu Suriye'de "güvenli bölge" adı altında işgal için ABD ile görüşmeler yürüten Türk devleti, diğer yandan İdlib'te Rusya ve rejimin Han Şeyhun'a yönelik operasyonlarına sessiz kalarak, yeni bir denge yakalamaya çalışıyor.
'GÜVENLİ BÖLGE' GÖRÜŞÜLÜRKEN ATEŞKES BOZULDU
ABD ile Türk heyetleri arasında 5 Ağustos'ta Ankara'da yapılan "güvenli bölge" toplantısından iki gün önce, (3 Ağustos), Türkiye, Rusya ve İran, 13'üncü Suriye Garantörler Toplantısı kapsamında Kazakistan’da bir araya gelirken Suriye rejimi, İdlib'te ateşkes ilan etti.
Ancak "güvenli bölge" görüşmelerinin başladığı gün (5 Ağustos) Suriye rejimi, İdlib’teki şartlı ateşkesin bozulduğunu duyurdu ve bölgede çatışmalar başladı. Suriye ile rejim güçleri havadan ve karadan Halep-Şam otobanı (M5) üzerinde buluna Han Şeyhun'a operasyona başladı.
OPERASYONDA SON DURUM
Türk devletinin 12 gözlem noktasından biri olan Morek'in doğu ve batısından Han Şeyhun'a ilerleyen Suriye rejimi ve Rus güçleri kenti çembere almaya çalışıyor.
Batı kolundan ilerleyen güçler, dün gece saatlerinde yaşanan şiddetli çatışmaların ardından Han Şeyhun çiftliklerinin kuzey ve batı tarafını ele geçirerek, kent merkezine girmeye başladı.
M5 KESİLMEK ÜZERE, HAN ŞEYHUN'A GİRİLİYOR
Ayrıca aynı hatta ilerleyen rejim ve Rus güçleri, Han Şeyhun'un kuzeybatısında ve M5 otobanı üzerinde bulunan El Nir askeri kontrol noktası üzerinde de hakimiyet sağladı.
Russiya Today'e konuşan Suriye ordusundan bir yetkili de güçlerinin Han Şeyhun'un batısından kente girmeye başladığını söyledi. Silahlı gruplara yakınlığıyla bilinen Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) da söz konusu bilgiyi doğruladı.
EL NUSRA’YA EFRÎN VE CERABLUS'TAN TAKVİYE
Rejim ve Rus güçlerinin ilerlemesi karşısında Türk devletinin hala sessizliğini koruması dikkat çekiyor. Ancak Türkiye'nin himayesindeki Suriye Ulusal Cephesi ve Milli Ordu çeteleri önceki gün Efrîn ve Cerablûs'tan İdlib'e El Nusra öncülüğündeki Heyet Tehrir El Şam (HTŞ) çetelerine eleman ve ağır silah takviyesinde bulundu. Başta Ehrar El Şerqiye grubu olmak üzere çok sayıda silahlı ağır silahlarla Efrîn'den İdlib'e geçti.
ŞİDDETLİ ÇATIŞMALAR
Rusya ve Suriye rejimine ait savaş uçaklarının dün gün içerisinde Han Şeyhun ve kırsalındaki yerleşim birimlerine 360’ı aşkın hava saldırısı düzenlediği bildirildi. El Nusra da özellikle bomba yüklü araçlarla rejim ve Rus güçlerinin ilerleyişini durdurmaya çalışıyor.
Suriye ve Rus güçlerinin Han Şeyhun'a girdiğini bildiren SOHR, buna karşı sahadaki tüm silahlı grupların aktif olarak savaşa katıldığını duyurdu.
ÇETELER: TÜRKİYE 'GÜVENLİ BÖLGE' İÇİN SESSİZ
İdlib'teki gruplar ise Türk devletinin saldırılar karşısında sessiz kaldığını belirterek, bunun ABD ile yürütülen "güvenli bölge" görüşmelerinden dolayı olduğunu dile getiriyor.
Silahlı radikal gruplara yakın kaynaklarda yayınlanan haberlerde, muhaliflerin Türk resmi ağızlarının sessizliğini sorgulamaya başladığı görülüyor. Ancak Türkiye'ye bağlı çetelerin çatı örgütü Ulusal Ordu'nun sözcüsü Türkiye’nin kendilerine "yardıma devam ettiğini" söyledi.
İRAN GÜÇLERİ OPERASYONDA İDDİASI
Han Şeyhun ve kırsalına yönelik operasyonun "görülmemiş düzeyde şiddetli olduğunu" belirten El Nusra (HTŞ) ve destekçileri "3 aydan sonra İran'a bağlı güçlerin de ilk defa çatışmalarda yer aldığını" savunuyor. Ancak sahada İran güçlerinin ciddi bir hareketliliği gözlemlenmiyor.
Rusya, Batı ülkeleri ve İsrail'in İran'ı bahane ederek, operasyonu durdurma ihtimaline karşı Nisan ayı sonunda başlayan operasyona İran'a yakın güçleri dahil etmemişti. Öte yandan İran ile Rusya arasında Suriye sahasında yaşanan nüfuz rekabetinin de bu kararda etkili olduğu belirtiliyor.
HER İKİ TARAFTAN DA CİDDİ KAYIPLAR VAR
5 Ağustos'tan bu yana devam eden operasyonda her iki taraftan da çok sayıda ölü ve yaralı var. Son 10 gün içerisinde Suriye güçlerinden 160’ı aşkın, El Nusra ile destekçisi çetelerden de 220’den fazla kişi öldü.
Ayrıca rejim ve Rusya'nın Nisan ayı sonunda başlattığı ve bugüne kadar devam eden operasyonların toplam bilançosunu da açıklayan SOHR, en az bin 370 çete üyesi ile bin 200’ü aşkın rejim savaşçısının öldüğünü belirtiyor. Hava saldırılarında da 860’tan fazla sivilin yaşamını yitirdiği kaydediliyor.
SİVİLLER İKİ TARAFA GÖÇ EDİYOR
Yoğun bombardımanın olduğu Han Şeyhun'da sivillerin bir kısmı kuzeydeki İdlib'e doğru göç ederken, Rusya da ilçenin hemen güneyindeki Morek tarafından bir "insani koridor" açarak sivilleri rejim bölgesine yöneltmeye çalışıyor.
ZİRVE ÖNCESİ PUTİN'E HAN ŞEYHUN HEDİYESİ!
Operasyonun bu şekilde devam etmesi durumunda Eylül ayı başında Ankara'da yapılması planlanan Putin, Ruhani ve Erdoğan üçlü zirvesi öncesi Han Şeyhun'un rejimin eline geçebileceği belirtiliyor.
MOREK ÇEMBERDE KALACAK MI?
Han Şeyhun'un rejim ve Rusya'nın denetimine girmesi durumunda Türkiye'nin ilçenin güneyinde bulunan Morek gözlem noktası çemberde kalmış olacak. Bu durumda Türkiye'nin gözlem noktasını boşaltacağı ya da bölgede kalmaya devam mı edeceği merak ediliyor.
İlçenin düşmesi durumuna Türkiye'nin bölgedeki gözlem noktasında kalıp kalmaması rejim ve silahlı gruplar arasındaki ilişkileri için turnusol görevi görecek. Nitekim Türk istihbaratı son zamanlarda Suriye muhaberatı ile sık sık görüşüyor.
MUTABAKATA VARILMIŞTI!
Diğer yandan Han Şeyhun'un rejimin denetimine girmesi durumunda Halep'ten Şam'a ve oradan Ürdün'e kadar uzanan M5 karayolunun bir bölümü daha rejimin kontrolüne girmiş olacak.
Putin ile Erdoğan arasında 17 Eylül'de Soçi'de yapılan anlaşma gereği "İdlib'in etrafında 15-20 kilometrelik hattın çatışmasızlık bölgesi ilan edilmesi" ve "M4 ile M5 ticaret yollarının açılması" gibi 10 maddelik bir mutabakata varılmıştı.
TÜRKİYE TAAHÜTLERİNİ YERİNE GETİRMEDİ
Ancak Türkiye aylar geçmesine rağmen Türkiye bu görevleri yerine getirmedi, Rusya'nın açıklamalarının sertleşmesi üzerine Aralık ayının sonunda El Nusra, Türkiye destekli gruplara karşı harekete geçerek İdlib'in yüzde 90'ını ele geçirdi.
RUSYA'YA MESAJ
Siyasi ve askeri gözlemciler, sahada ABD ile Rusya arasındaki çelişkilerden bir süre daha faydalanmak isteyen Türk devletinin Han Şeyhun'un düşmesine göz yumarak, üçlü zirve öncesi Rusya'ya taahhütlerine bağlı olduğu mesajı vermeye çalıştığını belirtiyor.
ABD'YE ŞANTAJ
Gözlemciler, Türk devletinin Han Şeyhun hamlesiyle İdlib'teki en büyük destekçisi ABD ve NATO'ya da "Fırat'ın doğusunda istediğimi kabul etmezseniz, İdlib'i Rusya ve rejime bırakırım" şantajı yapmaya çalıştığını yorumunda bulunuyor.