Kim terörist?

Dünyanın her yerinden "terörist Erdoğan" sesleri yükseliyor...

Mazlum, kadim bir halkın savaşçılarına "terörist" diyene, tüm dünya, "ikinci Hitler" diyor. Serêkaniyê’de boy veren Cenga Rojava Direnişi, DAİŞ’in reisi Erdoğan’ı yalnızlaştırdı, çemberini daralttı. Führerbunker (Hitler'in saklandığı yeraltı sığınağı) yapılmış mıdır acaba Saray'da? Emine ve Soysuz’u yanına alır mı, bilinmez. Ya da Ali Erbaş’ı.

Doksan bin camiide okuduğu Fetih duasıyla, Allahu ekber naralarıyla, 60 bin çete ve askeriyle başlattığı işgale sadece 'Führer' ‘Barış Harekâtı’ dedi. The Telegraph, Financial Times, The Washington Times, The Independet, Fransa’nın sol görüşlü Liberation’u, Almanya’nın Der-tagesspiel’i, ilk sayfalarında işgal ya da saldırı olarak verdi. Dünya toplumları ve basını ‘Barış Pınarı’nı yutmadı. Bu satırları yazdığım esnada bile Erdoğan, TRT World forum özel açılışında, "Tüm Batı ‘teröristlerin’ yanında yer aldı. Derin bir hayal kırıklığı içindeyiz" diyerek, zulmüne onay diledi. Nitekim daha önce Çavuşoğlu da işgale karşı uluslararası kamuoyundan gelen tepkilere yönelik, "bir kısmı sürpriz oldu. Bu kadar PKK’yi sevdiklerini bilmiyorduk" demişti. Ayrıca Erdoğan’ın tek destekleyeni Azerbaycan’ın da "terör örgütlerini NATO'ya aldınız da benim mi haberim yok" dediğini hatırlıyorsunuzdur. Daha da artıracağımız bu tepkiler devletlerin tepkileri. Yani "endişeliyiz, kaygılıyız, itidalli davranacağına, faaliyetlerin orantılı ve ölçülü olacağına inanıyoruz" diyen hegemonik güçlerin yumuşak tondaki serzenişleri. Zorla olsa da dedirtenin manevi gücün maddi güce karşı isyanı olduğu kesin. İşgali dünya devletleri ve birliklerinden sadece Katar destekledi. Ne de olsa ikisi de çetelerin finansörü. Nitekim ‘harekâtı’ işgal olarak gören Arap ligine "topunuz gelseniz bir tane Türkiye etmezseniz" kabadayılığını savurdu. Ümmetçi saik yerini turancılığa bırakıyor sanki. Tek imanı pragmatizm olan DAİŞ şefi, sadece yılana sarılmıyor, yılanın kendisi oluyor.

GÜNAHSIZLARIN KUDRETİ

Türk faşizmine ‘Etnik temizlik yapın fakat fazla çaktırmayın, binlerce insanı yerinden yurdundan edin, biz sonra yardım göndeririz. Çocukları yakın, tarihi yerleri yerle bir edin, iş yargıya intikal ettiğinde iç hukuka yönlendiririm' minvalindeki günah çıkarmalar. Elbet günahı olmayanların kudretidir bunları dedirten. Çıkar denklemleri hep toplamıyor, çıkaranı, çarpanı da oluyor. Beyaz, ak ve Kremlin’in odalarında yapılan pazarlıkların direniş meydanlarında tutmadığı ortada. Özgürlükçü direniş ve demokratik eylemsellik kapitalist güçlerin ipliğini pazara çıkardı. Silah satışlarını askıya alsalar da bugüne kadar sattıkları silahlar Kürt çocuklarını yakmakta, bedenlerini katrana dönüştürmekte. Yıkılan evlerin harabeleri içinde yanan elleriyle zafer işareti yapanların ahı ve çığlıkları silah tüccarlarının yakalarına yapışacaktır. Özellikle de silah satışının yaklaşık üçte birini Türkiye’ye satan Almanya’ya. Son on yılda Erdoğan’a tam 540 milyon Euro değerinde silah ihraç eden Fransa’nın yüzünün kara çaldığı ortada. Bu külli sahtekârlığı halkların vicdanı sarstı. Tanrının yeryüzüne inen hali bu!

SOL NE DEDİ?

Bir de sol, sosyalist cenahın tepkilerine bakalım. Kolombiya'da uzun yıllardır silahlı mücadele veren Marksist-Leninist çizgideki ELN -ulusal kurtuluş ordusu-, Kürt halkıyla dayanışma mesajı verdi. Ürdün Komünist Partisi, Türkiye müdahalesinin Suriye’nin egemenliğini tehdit ettiğini, Kürtlerin Şam yönetimiyle anlaşmasını öngördü. İrlanda ulusal kurtuluş ordusu INLA’nın, ideolojik olarak beslendiği İrlanda Cumhuriyetçi Sosyalist Partisi IRSP, "Rojava’daki devrimci yoldaşlarımız IŞİD’e direnerek ölümüne savaştı" diyerek tepkisini ortaya koydu. Pakistan solu başbakanlarının Erdoğan’ı desteklemesine karşı reaksiyon gösterdi. Pakistan sol hareketinden Dr. Ali Ammar, başbakanlarının açıklamalarını ikiyüzlülük olarak nitelendirdi. İspanya Komünist Partisi PCE, 6 maddelik uzun bir açıklama yayımladı. İspanya ordusunun tutumunu eleştirdi. Katalonya’daki sosyalist bağımsızlıkçı CUP da Kürt halkıyla dayanışma mesajı yayımladı. Fransa Komünist Partisi, ülkesinin NATO’daki rolünü sorguladı. Rusya’nın Ukrayna müdahalesine ambargo uygulayan Fransa devletinden, aynı hamleyi beklediğini söyledi. Yaptırımların Erdoğan'ın kişisel mal varlığına yönelik olması gerektiğine işaret etti.

İşbirlikçi HAMAS’ın açıklamaları yanında FHKC, Türkiye’nin Suriye topraklarına müdahalesini Hatay’ın ilhakından başladığını belirterek, bugünkü saldırının ABD ile koordineli biçimde yürütülmesini kınadı. Almanya’nın başkenti Berlin’de Türk hava yolları önünde, havaalanını işgal eden feministler, yine 200’den fazla İrlandalı feminist, Arjantinli, İsrailli, Sırbistanlı kadınlar, Erdoğan terörizmine karşı eylem yaptılar, duyarlılıklarını paylaştılar.

DÜNYA SİSTEMİNE NE OLDU?

Ezcümle, Rojava direnişinin ve küresel vicdan eylemlerinin dünya sistemini sarstığı kesin. Dünya NATO'nun öldüğünü ve işlevini yitirdiğini, İkinci Dünya Savaşı sonrası dünya liderliğini İngiltere’nin elinden alan ABD’nin, artık hegemonik bir güç olma iddiasını kaybettiğini tartışmakta. Arap ligi Mısır öncülüğünde artık parçalı halin sona erdirilmesine, ‘küstah ve kabul edilmez saldırı’ olarak gördüğü Suriye’nin ilhakına karşı yekvücut olmakta. Yani Kuzey ve Doğu Suriye halklarının kadın yüzlü, demokratik uluslu sistemleri dünyanın çıkarlara dayalı kolonyal sisteminde derin yarıklar açmakta. DAİŞ'e karşı mücadele ile Kobanê'de görünür hale gelen Kürtler, Erdoğan faşizmine karşı statülerini kazanma yoluna girdiler. Erdoğan faşizmi dünya halklarından tokadı yedi, ne kadar köpürse de meşruiyetini kaybetti. Bahçede kavga eden çocuğu şımartanların sevilmemesi bahçeyi yakar mı, bilinmez. Ama halkların gözünde canavara dönüştüğü malum. Futbolcuların, futbol taraftarlarının, akademisyenlerin, sanatçıların gösterdiği tepkiler de saraydakinin uykularını kaçırmakta. Hülya, Cüneyt, Yavuz hırsızı ve Feyzioğlu bile imdadına yetişemiyor. Bu arada Kalın’ın bestelediği şarkı da Kürt ezgisi çıktı; çalmaya doymuyorlar!