35 yaşındaki Behruz Bokani, uzun süre boyunca uluslararası medyanın kamp içerisindeki önemli bir kaynağı oldu. Bir bakıma, Manus mülteci kampındaki mülteci ve göçmenlerin gayrı resmi sözcülüğünü yaptı.

Bokani, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin verdiği bir pasaport ve Uluslararası Af Örgütü’nün sponsorluğunu yaptığı bir vize sayesinde Perşembe’yi Cuma’ya bağlayan gece kamptan çıkarak Yeni Zelanda’ya ulaştı. Aynı zamanda film yapımcısı olan Bokani’nin Christchurch’te "No Friend But the Mountains: Writing from Manus Prison" (Dağlardan başka dost yok: Manus cezaevinden notlar) adlı kitabı üzerine sunum yapması gerekiyor.

Bokani, kitabını bir telefon üzerinde yazmış ve WhatsApp yoluyla bir çevirmene göndermişti. Kitap yılın başında Avustralya’nın en zengin edebiyat ödülü olan Victoria Edebiyat Ödülü’ne layık görülmüştü.

Bokani kitapta Endonezya’dan Avustralya’ya zorlu yolculuğunu, tutuklanmasını ve her şeyden önce 2003 yılından beri tutuklu olduğu kamptaki tecrübelerini, ölümü, intiharları, bir yerlerini keserek kendine zarar verenleri ve mültecilerin psikolojik acılarını anlatıyor.

Bokani, Yeni Zelanda’ya ulaştığında Guardian gazetesine verdiği demeçte “İlk kez hayatta kaldığım için mutluyum” dedi. Yeni Zelanda radyosuna da konuşan Bokani, henüz bu ülkede iltica talebinde bulunup bulunmayacağına bilmediğini belirtirken, önceliğinin kişisel tarihini paylaşmak olduğunu kaydetti. Bokani, “İlk kez özgürce dolaşabiliyorum, bu nedenle şimdilik bunu düşünmek istemiyorum” dedi. Bokani, “Özgür olduğumu tam olarak anlayabilmem için zamana ihtiyacım var” diye ekledi. Daha sonra iltica olasılıklarına bakacağını belirten Bokani, ABD’nin kendisini kabul ettiğine de dikkat çekti.

Bokani ayrıca Yeni Zelanda’nın halen Papua Yeni Gine’de tutulan 250 ilticacının daha yardımına gitmesini umut etti.

Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, 150 mülteciyi karşılama önerisinde bulunmuş ancak Avustralya hükümeti bu öneriyi reddetmişti.

Bokani, 2013 yılında bir Kürt dergisine çalıştığı sırada eleştirel yazılarından dolayı askerler tarafından evine baskın düzenlenmiş, bunun üzerine kaçak yollarla topraklarını terk etmiş. İçinde bulunduğu gemi Avustralya makamları tarafından tespit edildikten sonra, Manus’taki kampa gönderilmiş.

2017 yılında ise Behrouz Boochani Arash Kamali Sarvestani ile birlikte Manus adasındaki günlerini “Chauka, Please Tell Us the Time” adıyla bir belgesel çalışmasında yayınlanmıştı. Belgeselin bütün çekimleri bir cep telefonuyla yapılmıştı.