Koronavirüs sonrası dünyanın siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel hangi değişiklikleri yaşayacağı tartışılıyor. Kuşkusuz artık dünyadaki ekonomik, toplumsal, kültürel yaşam ve siyasi sistem korona zamanları öncesi gibi olmamalıdır. Mutlaka köklü değişimler yaşanmalıdır. İnsanlık artık kapitalizm ve modernitesini taşıyamaz. Endüstriyalizm kabul edilemez. İnsanlık toplu olarak intihar etmeyecekse mevcut siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel sistemden kurtulmak gerekir. Çünkü kapitalizm sadece bir sömürü sistemi olmaktan çıkmış, insanlığı bitirecek bir hal almıştır. Zaten toplumsallığı büyük oranda bitirmişti. Şimdi fiziki olarak bitirecek bir düzeye gelmiştir. Koronavirüs bu gerçekliğin ciddi bir alarmı olmaktadır.
Koronavirüs dünyayı sarstı; dünyanın gündemi oldu. O zaman bunu yaratan nedenleri ortaya koymak önemlidir. Sadece sonuçlarıyla uğraşmak yüzeysellik ve sorumsuzluk olur. Kuşkusuz şu anda bu salgını önleyecek tedbirler önemlidir. Ancak insanlığın başına bu belayı açanı da sorgulamak, mahkum etmek ve kurtulmak gerekir. Şu anda tüm insanlığın üzerine düşen temel görev budur. Buna da demokratik toplumcular, yani sosyalistler ve antikapitalistler öncülük yapacaklardır. Kapitalizme karşı olanlar ve alternatif sistem gerçeğini sunanlar kapitalizmin aşılmasında öncülük yapmalıdır. Sorunları yaratanlardan sorunların çözümü beklenemez. Kapitalizm ömrünü uzatmaya çalışacaktır. Bu anlaşılır bir durumdur. Bu durum insanlık için tehlikeyi sürdürmek anlamına gelir. Bu açıdan antikapitalistlerin görevi ittifak kurup alternatifini ortaya koyarak bunun önüne geçmektir. İnsanlık bunu beklemektedir, bekleyecektir.
Ancak acil atılması gereken adımlar da vardır. Kapitalizm kadar onun sağlık sistemi de insanlığın varlığını tehlikeye atmaktadır. Virüs herkese bulaşabilir, bulaşıyor, ama en büyük zararı yoksullar görüyor, yoksullar ölüyor. Çünkü sağlık sistemine erişmede de öncelik kapitalistlere, bu sistemden beslenenlere ve bu sistemi ayakta tutanlara verilmektedir. Bu durumun gecikmeden bugünden yarına değişmesi gerekir. Halk, emekçiler, sağlık örgütleri, sağlık sendikaları, doktor ve hemşire örgütleri, sağlıkla uğraşan bilim insanları derhal bu sağlık sistemine el koymalıdırlar. Sağlık sistemi özel şirketlerin de devletin de denetiminden çıkarılmalıdır. Kesinlikle topluma ait hale getirilmelidir. Kuşkusuz kapitalizmin tümden aşılması hedeflenmelidir. Ancak bu hedefe bugünden yarına ulaşılamaz. Sağlık sistemine el koyma ise bugünden yapılabilir. Yarına bırakılamaz. Sağlık sistemine el konulur ve bunun fonunun sağlanması da şu anda kimin elinde imkanlar varsa onlara dayatılır. Her ekonomik birim şu kadar özel sağlık fonu ayırmalı ve sağlık hizmetine el koymuş olan kurumlara aktarılmalıdır. Gerçek kamulaştırma da budur. Bu durumda belki tüm sistem topluma ait hale getirilmemiştir, ama sağlık sistemine toplum el koymuş, halk temsilcileri ve sağlık örgütleriyle birlikte yönetmektedir. Sağlık politikası tamamen halka hizmet eder hale getirilmiştir. Böyle bir kamulaştırma, yani topluma ait hale getirme gerçekleştirilebilir. Öyle devletin ya da birilerinin toplum adına kamulaştırıyorum demesi kabul edilemez.
Aslında toplum sadece sağlıkta değil, başka alanlarda da bunu adım adım gerçekleştirebilir. Meşruiyet her zaman en temel güçtür. Bu açıdan meşruiyet zemini güçlü alanlarda toplum her türlü kamulaştırmaları yapabilir. Tabi ki örgütlü toplum gücüyle. Örgütlü toplum haline gelmeden bu tür eylemler gerçekleşemez. Ancak örgütlü demokratik toplum, devlet var olsa bile devletin yanı başında kendi sistemlerini kurabilir. Kendi koyduğu yasalara göre yönetim ve uygulama sistemi geliştirebilir. Tabi örgütlü topluma dayalı demokratik temelde bunu yapabilir.
Artık yönetim deyince akla devlet gelmemeli. Ekonomi deyince ağa ve patronun iş yeri olacak; köylü ve işçi de orada çalışacak, bu akla gelmemeli. Bunlar tarih içinde oluşmuş ideolojik hakimiyetlerdir. Bu tür ideolojik hakimiyetleri kırmak önemlidir. Yine demokratik sosyalizmi devletsiz düşünmek gerekir. Yoksa hala tarih içinde egemenlerin yarattığı ideolojik egemenlik altında hareket etmiş oluruz. Sosyalizmi de devleti yıktıktan sonra kurulacak sistem olarak görmemek gerekir. Bugünden de sosyalizmi kurmak mümkündür.
Sağlık sistemi çok önemlidir. Koronavirüs gösterdi ki, insanlığın sağlığı devletler ve sağlık hizmetini kar aracı haline getiren kapitalistlere bırakılamaz. Kapitalizme karşı ilk ayaklanma ve müdahale bu alandan başlatılabilir. Bu mümkündür.