68 kuşağından Hilal Altan İsveç'te yaşamını yitirdi

Uzun yıllardır İsveç'te yaşayan Hilal Altan, yakalandığı kanser hastalığına yenik düşerek yaşamını yitirdi.

Arap bir ailenin çocuğu olarak 1943 yılında Siirt'te dünyaya gelen Altan, 1960'lı yılların sonlarında yüksek öğretimini Ankara'da tamamladıktan sonra ekonomi alanında doktorasını yapmak için Avusturya'ya geldi.

12 Mart 1971'de gerçekleşen askeri darbeden sonra Türk devletinin baskı ve saldırılarına maruz kalmamak için Avusturya'da kalmayı tercih etti. Avusturyalı ve Türkiyeli devrimcilerle birlikte askeri cuntayı protesto eden eylemler ve etkinlikler içinde yer aldı. Denizlerin idamına karşı sürdürülen kampanyaların örgütlenmesinde görev aldı.

Yaz aylarında İsveç'in güney kesiminde yer alan Lund ilinde bir fabrikada çalışmaya başladı. İş kazası sonucu ayağının sakatlanması üzerine tedavi gördüğü İsveç'te yaşamını sürdürmeye başladı.

FABRİKADA BİLDİRİ DAĞITTIĞI İÇİN İŞTEN ATILDI

Mücadelesini İsveç Komünist Partisi/Marksist-Leninist saflarında sürdüren Altan, çalıştığı fabrikada partinin bildirisini dağıttığı gerekçesiyle işten atıldı.

Daha sonra Stockholm'e yerleşti. Bir süre öğretmenlik ve Göçmen Bürosu'nda memur olarak görev yaptı. Stockholm'de Ortadoğu Yayın ve Kitabevi’ni kurdu.

Tüm devrimci ve ilerici kitap, dergi ve gazetelerin satıldığı kitabevi, İsveç'te sürgünde yaşayan Kürt, Türk, Ermeni ve Süryanilerin buluşma merkezi oldu. Altan, Türkiye ve Kürdistan'da cezaevinde bulunan tutsaklarla dayanışma kampanyaları ve Küba halkına bir varil petrol kampanyasına destek verdi.

ANADOLU KÜLTÜRÜNÜ TANITAN SERGİLER AÇTI

İsveçli sanatçı Annika Ekström'le birlikte Kürdistan'a giderek fotoğraflar çekti. Kürt, Ermeni, Arap, Êzidî ve Süryani köylerini dolaşarak halkların kültürlerini yansıtan halı, kilim, sahan, tepsi gibi şeyleri topladı. İsveç’in başkenti Stockholm değişik yerlerinde Anadolu kültürünün mozaikliğini gösteren sergiler açtı.

Dünya Sosyal Forumu'nun İsveç'te ve Avrupa'nın değişik ülkelerinde küreselleşmeye karşı sürdürülen eylemlerinde yer aldı. Göteborg'de 14 Haziran 2001'de Avrupa zirvesini protesto eylemlerine polisin coplu ve köpekli saldırısına uğrayanlar arasındaydı.

KİTAPLARINI DEMOKRATİK KÜRT TOPLUM MERKEZİ'NE BAĞIŞLADI

Yayınevinin iflas etmesinden sonra kitaplarını İsveç Demokratik Kürt Toplum Merkezi'ne bağışladı. Yeni açtığı küçük bir tütün dükkanında İsveç'te çıkan tüm devrimci ve ilerici yayınlarının satışını yaptı. Tezgahının üzerine yerleştirdiği kumbarayla Heyva Sor'a bağış toplayarak ölene kadar Kürt halkıyla dayanışmasını sürdürdü.

Stockholm Kürt Enstitüsü Başkanı Yazar Kamran Simo, Hilal Altan'ın 68 kuşağının sistemlere teslim olmayan ve zulme karşı mücadele eden bir aydını olduğunu söyledi.

KÜRT ÖZGÜRLÜK HAREKETİ'NİN DOSTUYDU

Altan'ın geçmişe değil hep ileriye baktığını söyleyen Simo, “İlerlemiş yaşına rağmen Dünya Sosyal Forumlarına katılarak kapitalizmi kınayan eylemlerde yer aldı. Türkiye, Kürdistan ve dünyanın değişik ülkelerdeki gelişmeleri yakıdan izliyordu” dedi.

Simo, Altan'ın Kürt Özgürlük Hareketi'nin bir dostu olduğunu ve Kürt Halkıyla dayanışmasını sürdürdüğünü belirterek “Kitabevini kapatınca binlerce kitabını bir arkadaşından ödünç aldığı arabayla bize teslim etti. 68 kuşağının tutarlı aydınlarından biriydi” şeklinde konuştu.

İNANÇLI, DEVRİME BAĞLI VE DÜRÜST BİR İNSANDI

Altan'ı İsveç'e geldiği 1972 yılından bu yana tanıyan 68 kuşağından Hüsamettin Utkutuğ ve Erol Aydın, Altan'ın dünya ve ülkedeki gelişmelerden yakıdan ilgilenen emekçi özellikleri olan bir aydın olduğunu söyledi.

Altan'ın son derece inançlı, devrime bağlı ve dürüst bir insan olduğunu söyleyen Utkutuğ, “İnatçı ve belirli kırmızı çizgileri vardı. Sonuna kadar her türlü devrimci hareketi elinden geldiği kadar destekledi ve ona uygun yaşadı” dedi.

Erol Aydın da, Altan'ın sosyalist düşüncelere sahip bir insan olduğunu belirterek “Devrimci düşünceleri kendisini tanıdığım 1970'li yıllardan beri ölene kadar savundu. Kurduğu yayınevinde bazı Türk ve Kürt yazarların eserlerini İsveççeye kazandırdı. Anadolu halklarının, Afrikalıların ve diğer göçmenlerin kültürlerini tanıtan projeleri yaşama geçirdi. Sergiler açtı. Kültürel birikimi olan dürüst bir arkadaşımızdı. Işıklar içinde uyusun” şeklinde konuştu.