İrlanda’nın 180 bin üyeli işçi ve işçi hakları sendikası SIPTU İrlanda dışişleri bakanına açık bir mektup göndererek, Türk devletinin Efrîn saldırılarıyla uluslararası hukuku açıkça ihlal ettiğini vurgulayarak, tüm gücünü kullanarak bakanlığı savaşı durdurmaya yönelik girişimlere derhal başlamaya çağırdı.

Sendika Genel Sekreter Yardımcısı Ethel Buckley’in Dışişleri ve Ticaret bakanı Simon Coveney’e gönderdiği “Türkiye’nin Efrîn ve Suriye’ye Saldırılarına Kınama” başlıklı mektubu şöyle:

“SIPTU üyeleri adına, size Türkiye askerinin son günlerde Suriye’nin Kürt bölgesi olan Efrîn’e yapılan saldırılarına karşı endişeli olduğumuzu belirtmek istiyoruz.

Bu işgal Suriye’deki yıkıcı savaşı daha önce güvenilir bölge olan Efrîn’e yayıyor. Türkiye-Suriye-Cihadçıların ağır engellerine rağmen Efrîn yüzbinlerden fazla, ülke içinde yerinden olmuş kişiler işin güvenilir barınak olmuştur.

Mülteci Ajansına göre 2011’den bugüne 5.4 milyon insan Suriye’den zorunlu olarak göç etmiştir ve 6.1 milyon Suriyeli evinden edilmiştir. Bizim endişemiz Türkiye’nin Kuzey Suriye’nin Kürt bölgelerine yaptıkları saldırılar mülteci krizini daha fazla şiddetlendirmesi ve binlerce insanın daha evlerinden göç etmesine neden olacak.

Türk askerinin hava saldırılarıyla özelikle yerleşim bölgelerini hedef alarak, daha önce göreceli barış içinde olan bölgeye tahribat ve sefalet getirmesidir. Köyler ve kasabalara yapılan hava saldırılarının sonucuyla en az 52 sivil, çocuk, kadın dahil olmak üzere, katledilmiştir.

Türk askeri bu saldırıları birkaç cihadçı grup ile beraber gerçekleştiriyor ve bu saldırılar Efrîn’deki barış ve güvenliği yıkıyor bu da DAİŞ ve benzeri çetelerine nefes alma imkanı veriyor ve Suriye’de kırılgan olan siyasi süreci bir anlaşmaya varmasına engelliyor.

Bu saldırılar açıkça uluslararası hukukları ihlal ediyor. Türk devletinin bu işgali BM sözleşmesinin 51. makalesini ve BM Güvelik Konseyi Kararları 1625 (2005), 2170 (2014) ve 2178 (2014) gerekçe göstererek asılsızdır. Efrîn’den Türkiye’ye hiçbir saldırı olmamıştır. Ayrıca, Türk devletinin değindiği BM sözleşmesi ve kararlarına göre, Türkiye hareket etmeden önce uygun olan BM yetkililerine danışmaları gerekmekteydi. Dahası, bu işgalin sebepleri ne ‘teröre karşı’ ne de ‘kendini savunma’ içindir. Sadece Kürtlere ve Kürtlerin politik varlığına karşı kışkırtılmış bir saldırıdır.

Türk devleti ve PKK arasındaki barış süreci 2015 Temmuz’da sona ermesi ile, Türkiye’nin güneydoğu bölgesinde Kürtlerin çoğunluk olarak yasadığı topraklar harap olmuştur ve binlerce insan hayatını kaybetmiştir. Türk devleti Suriye’deki Kürt bölgelerine yaptıkları saldırılar kendi ülkesindeki yaptıkları saldırıların bir uzantısıdır ve bu saldırılar devam ettikçe iki ülkede barış olma imkanını zorlaştırıyor.

İrlanda hükümeti ilkeli duruş sergileyip, DAİŞ’e karşı birçok bedel veren Suriye’deki Kürtlere ve onlara olan saldırıları karşı sessiz kalmamasını istiyoruz. Efrîn’in bu kanunsuz istilasını haklı çıkarmak isteyen tartışmaların geçerliliğine itiraz etmek son derece önemlidir.

İrlanda hükümetini ve sizi Dışişleri ve Ticari Bakanı olarak göreve çağırıyoruz. Efrîn'deki mevcut durumla ilgili endişelerimizi Türk yetkililere mümkün olan en iyi şartlarda ifade etmeye ve her türlü saldırganlığın sona ermesine çağırıyoruz ve insan haklarına ve uluslararası insan hakları hukuklarına saygı gösterilmesini istiyoruz.”