İsveç, 1915 soykırım sergisi ve konferansı düzenleyecek

İsveç, 1915 soykırımını konu alan bir sergi ve konferans düzenlemeye hazırlanıyor. Sergi ve konferans yapılacağı haberini İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, Seyfo soykırımını parlamento gündemine getiren bir önergeyi yanıtlarken verdi.

İsveç Parlamentosu, Mart 2010’da 1915 yılında Ermeni, Asuri-Süryani-Keldani ve Pontus Rumlarına soykırım yapıldığını kabul etmiş, ancak 4 sağ partinin oluşturduğu zamanın hükümeti kararı yürürlüğe koymayı reddetmişti.

2014 yılında yapılan seçimlerden önce Sosyal Demokrat İşçi Partisi lideri Stefan Löfven, seçimi kazanmaları halinde parlamentonun kabul ettiği soykırım kararını yürürlüğe koyacakları sözü vermişti.

Aradan 4 yıla yakın bir süre geçmesine karşın Çevre Partisi Yeşiller ile azınlık hükümeti kuran Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin sözünü tutmaması Ermeni, Asuri-Süryani örgütlerinin tepkilerine yol açmıştı.

Başta Liberal Parti Milletvekili Robert Hannah olmak üzere Hıristiyan Demokrat Parti Milletvekili Robert Halef ve Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili Yılmaz Kerimo, konuyu pek çok kez önergelerle parlamentonun gündemine getirmiş ve hükümetten soykırımını tanımasını istemişlerdi.

Haziran ayı başında Hıristiyan Demokrat Parti Milletvekili Robert Halef, Seyfo'nun soykırım olarak hükümet tarafından tanınması talebini bir kez daha gündeme getirdi. İsveç'de soykırımdan etkilenen ve zarar gören 150-200 bin civarında kökleri Ortadoğu'dan gelen yeni İsveçli olduğuna dikkat çeken Halef, hükümetin soykırımı kabul etmemesinin soykırımda yaşamlarını yitirenlerin yakınlarına ihanet olduğunu söyledi.

Halef'in önergesini yanıtlayan Wallström, hükümetin Birinci Dünya Savaşı'nda Osmanlı'nın çözülüş döneminde Ermeni ve diğer azınlıklara yönelik korkunç fiillerde bulunulduğundan herhangi bir tereddütü bulunmadığını belirterek şunları kaydetti:

“Hem o zamanki raporlar örneğin İstanbul'dan İsveç Büyükelçiliği tarafından gönderilenler hem de günümüzdeki araştırmalar çok sayıda insanın katledildiğine, sürgün edildiğine ve evlerini terk etmek zorunda bırakıldıklarına tanıklık ediyor. Osmanlı İmparatorluğu'nun çoğunluğu Ermeni olan Hıristiyan halkının önemli bir bölümü ayrım gözetilmeden katledildi ama öldürülenlerin arasında Asuriler, Süryaniler, Keldaniler ve Yunanlılar da vardı. Olanlar korkunç.”

Yaşanan katliam ve sürgünleri açıkça tartışmanın önemine dikkat çeken Wallström, bunun sağlanabilmesi için hükümetin değişik biçimlerde girişimde bulunduğunu söyledi. Örnek olarak da İsveç'in Hrant Dink Vakfı, Avrasya Ortaklık Fonu ve Bilgi Üniversitesi'ne yaptığı yardımları gösterdi.

Bunların dışında hükümetin yeni inisiyatif geliştirdiğini söyleyen Wallström, bir devlet kurumu olan Yaşayan Tarih Forumu’na 1915'te olanları anlatan gezici bir sergi açma görevi verdiklerini ve serginin bilgi veren materyaller tarafından destekleneceğini söyledi.

Wallström, hükümetin yeni yasama döneminde soykırım ve katliamlara karşı alınması gereken önlemlerin tartışılacağı bir konferans düzenleyeceğini ve konferansa Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin soykırımları önlemeden sorumlu danışmanı Adama Dieng'in davet edileceğini belirtti.

Osmanlı İmparatorluğu’nun çöküş döneminde gerçekleşen toplu saldırıların diyalogun gelişmesine hizmet edecek sorumlulukla ele alınmasının önemine dikkat çeken Wallström, “Hükümet açısından bu çalışmalar hiçbir biçimde sona ermedi” diyerek soykırımla ilgili çalışmaların süreceği mesajını verdi.

Seyfo soykırımı sergisi ve soykırım konferansı düzenleyeceklerini açıklaması Seyfo’nun tanınmasında ısrar eden Asuri-Süryanileri yatıştırmaya yetmeyince Wallström, Süryanilerin yoğun olarak yaşadıkları Stockholm’un Södertälje ilçesinde bir toplantı düzenledi.

Başta Asuri Federasyonu olmak üzere pek çok Asuri-Süryani örgütü, hükümetin tutumunu protesto için düzenlenen toplantıya katılmadı.

İnternet üzerinden yayın yapan Assyria TV de, Süryani dernek ve kiliselerine Eylül ayında yapılacak seçimler öncesi Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin yapacağı propaganda çalışmaları için yer vermemeleri çağrısı yaptı.