Kurum temsilcileri Özgürlük Nöbeti’nde: Mücadelemiz sürecek

Öcalan’ın özgürlüğü için Avrupa Konseyi (AK) önünde düzenlenen ve 8’inci yılına giren Özgürlük Nöbeti eylemini, Avrupa’daki Kürt kurum temsilcileri devraldı.

AK’nin yanı sıra İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Avrupa Parlamentosu (AP) gibi kurumların olduğu Strasbourg şehrinde düzenlenen Öcalan’a Özgürlük Nöbeti eylemi, 7’inci yılını geride bıraktı. AK binası önünde düzenlenen eylemin yıl dönümünde KCK, KNK, KCDK-E ve TJK-E’nin de aralarında olduğu çok sayıda kurumun temsilcisi, bir basın açıklamasıyla bu haftaki nöbeti devraldı.

KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar, KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç ve Fatoş Göksungur ile çok sayıda diğer temsilcinin katıldığı basın açıklamasında, Öcalan’ın özgürlüğü sağlanana kadar mücadelenin süreceği vurgulandı.

‘ÖCALAN ÖZGÜRLEŞENE KADAR MÜCADELE’

Basın açıklamasında ilk olarak söz alan KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, Öcalan’ın sadece Kürtler için değil tüm Ortadoğu halkları için önemli olduğunu söyledi. Öcalan’ın yıllar sonra ilk kez 2 Mayıs’ta yaptığı açıklamanın tüm halklarda bir umut yarattığını hatırlatan Koç, bugünden sonra kendilerinin tek görevinin Öcalan’ın özgürlüğü olduğunun altını çizdi.

KCDK-E ve bileşenleri olarak Öcalan’ın özgürlüğüne yönelik eylemlerinin süreceğini dile getiren Koç, Türk devletinin başta Güney Kürdistan olmak üzere saldırılarına karşı Kürt halkının ‘faşizm yok olana kadar’ mücadele edeceğini sözlerine ekledi.

KCDK-E Eşbaşkanı Fatoş Göksungur ise, 7 yıl boyunca Öcalan’a Özgürlük Nöbeti eylemini sahiplenen tüm Kürdistanlıları ve dostlarını selamladığı konuşmasında, “Bu eylem Önderliğimizin özgürlüğünü temel aldığı için, Önderliğimiz özgürleşene kadar sürdüreceğiz” diye konuştu. Göksungur, ‘Tecridi kıralım, faşizmi yıkalım, Kürdistan’ı özgürleştirelim’ şiarıyla başlatılan eylemlerin de devam edeceğini vurguladı.

‘İMHA KONSEPTİNE ORTAK OLUNMASIN’ ÇAĞRISI

Basın açıklamasında söz alan KONGRA-GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal da, Kürdistan’ın geneline yönelik savaş konseptinin sürdüğünü hatırlattı. Tecride karşı 25 Mayıs’ta sonlanan süresiz-dönüşümsüz açlık grevlerinin tüm dünyada ses getirdiğini hatırlatan Kartal, açlık grevlerinin tecrit konseptini kırdığına dikkati çekti. Buna rağmen imha siyasetinin devam ettiğini dile getiren Kartal, Strasbourg’daki AKve diğer kurumların Kürtlere yönelik imha konseptine ortak oldukları eleştirisine yer verdi.

Güney’e yönelik işgal girişimi dahil tüm imha çabalarının bu konseptin parçası olduğunu belirten Kartal, Türkiye ve Ortadoğu’daki sorunların çözümünün Öcalan olduğunun altını çizdi. Kartal, Avrupa ülkeleri ve kurumlarının bu savaş konseptine karşı durmaları gerektiğini sözlerine ekledi.

SYKP’DEN ORTAK MÜCADELE ÇAĞRISI

Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Başkanı Tuncay Yılmaz ise, Öcalan ve direnen tüm devrimcileri selamlayarak başladığı konuşmasında, tüm dünyadaki emperyalist politikalara karşı Öcalan’ın halkların esaret koşullarını sonlandırmak istediğine vurgu yaptı. Kendilerinin de tüm halklar olarak, Öcalan ve tüm tutsaklar özgürleşene ve halklar eşit, özgür bir yaşama kavuşana kadar mücadele edeceklerini söyleyen Yılmaz, “Sayın Öcalan’ın direnişi özgürlük zaferinin müjdecisidir” dedi.

TJK-E: KÜRT HALKI ÖNDER APO’YU İRADESİ OLARAK KABUL EDİYOR

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) adına konuşan Zozan Serhat da, Öcalan’ın 21’inci yılına giren esaretinin son 7 yılında süren Özgürlük Nöbeti eyleminin önemine değindi. Öcalan’ın sesini kısmak isteyen güçlerin tüm çabalarına karşı Leyla Güven öncülüğünde 200 gün süren açlık grevlerini örnek gösteren Serhat, “Tüm dünya bilmelidir: Ne kadar Önderliğimizin sesini kısmak isteseniz de, Kürt halkı Önder Apo’yu iradesi olarak kabul ediyor; kendisini onda görüyor” diye konuştu.

Zozan Serhat, nöbet eyleminde 7 yıl boyunca özgürlüğü savunan herkesi selamladığı konuşmasında, Kürt halkının zaferinin tüm halkların zaferi olacağının altını çizdi. Serhat, Öcalan’ın özgürlüğünün kadın hareketi için vazgeçilmez olduğunu dile getirdi.

KÜRT HALKININ BİRLİĞİNE DİKKAT ÇEKİLDİ

Basın açıklamasında Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) adına konuşan Refik Gaffur ise, tecride karşı açlık grevlerinin başarısına dikkat çekti. Direnişin zaferi getirdiğinin görüldüğünü vurgulayan Gaffur, Kürtlerin birlik olmaları gerektiğini ve mücadeleyle hem Öcalan’ın hem de kendi özgürlüklerini sağlayacağını söyledi.

BİLGİN: UZUN SOLUKLU BİR MÜCADELE GEREKİYOR

Kürt ulusunun zamana yayılmış bir yok etme politikasıyla karşı karşıya olduğunu söyleyen Kürdistan Komünist Partisi adına konuşan Kemal Bilgin de, Kürt halkının bir yandan varlığını koruma bir yandan da özgürlüğünü sağlama mücadelesi verdiğini söyledi. Uzun soluklu direnişlerle bu tür yok etme politikalarına karşı durulabileceğini vurgulayan Bilgin, Öcalan’ın esaretinin ‘eninde sonunda sonlandırılacağını’ söyledi.

FEDA: ÖZGÜRLÜK BİZİM MÜCADELEMİZLE OLACAKTIR

Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) adına konuşan Melek Ana da, Öcalan’a yönelik tecride karşı direnişte yaşamlarını yitirenler ve direnen tüm devrimcileri selamlayarak başladığı konuşmasında, Öcalan’ın baskı altında olan tüm kesimlerin lideri olduğunu söyledi. Tecridin kırılmasına rağmen Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanmadığına dikkat çeken Melek Ana, tüm insanlık adına olması gerekenin Öcalan’ın özgürleştirilmesi olduğunu vurguladı. Sorunların çözümünün Öcalan’da olduğunu söyleyen Melek Ana, “Ancak bu bizim mücadelemizle olacaktır. Hele ki biz analar kesinlikle kabul etmiyoruz. Faşist politikaları ve menfaatleri uyarınca dayattıklarını kesinlikle kabul etmeyeceğiz” dedi.

Almanya’daki Kürtlerin konfederasyon biçimindeki örgütlenmesi olan KON-MED Eşbaşkanı Tahir Koçer ise, Kürt halkının birincil isteğinin Öcalan’ın özgürlüğü olduğunu söyledi. Kürt halkının sabrının kalmadığını söyleyen Koçer, tüm kesimlere mücadeleyi yükselterek, Kürtlerin ve insanlığın özgürlüğünün sağlanması çağrısı yaptı.

‘ÖNDER APO’YA SEVGİMİZ NE ZAMAN NE MEKAN TANIR’

Gençlik adına konuşan tecride karşı direniş eylemcilerinden Merwan Botan ise, nöbet eyleminin sıradan bir eylem olmadığını söyledi. Nöbet eyleminin düzenlendiği alandaki tüm kurumlara bu eylemle bir darbe vurulduğunu dile getiren Botan, “Önder Apo’ya olan bağlılığımız ve sevgimiz ne zaman ne de mekan tanır. Bizler de Gençlik Hareketi olarak bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da Önderliğimizle yaşayacak, onunla mücadele edeceğiz” dedi.

Botan, Öcalan’ın özgürlüğü için mücadelelerinin sonuç alınana kadar süreceğinin altını çizdi.

Basın açıklaması ardından tekrar söz alan Yüksel Koç, 2012 yılında başlatılan Öcalan’a Özgürlük Nöbeti eyleminde 3 yıl boyunca koordinatörlük yapan ve 2016 yılında yaşamını yitiren Munzur Emekçi’yi andı. Koç, Öcalan’ın özgürlüğü için her kesimin ortak mücadelesinin önemine vurgu yaptı.

Öcalan’a Özgürlük Nöbeti eylemi 25 Haziran 2012’de başlatılmıştı. Eyleme şimdiye kadar 366 grup içerisinde 2 bin dolayında kişi katılırken, yüz binlerce kişiyle diyalog kuruldu, Öcalan’ın fikirleri anlatıldı.