Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü talebiyle 25 Ocak 2021'den bu yana her çarşamba BM Ofisi önünde yapılan eylemi 31’inci ayına girdi. “Dem dema azadiyê ye” hamlesi kapsamında gerçekleştirilen eylemini sahiplenen Kurdistanlılar,  Kurdistan'ın dört parçaya bölünmesine neden olan ve Kürt soykırımının önünü açan Lozan Antlaşması'nın 100'üncü yılında Abdullah Öcalan ve Kurdistan'ın özgürlüğü için mücadelenin sürdürüleceği mesajını verdi. 

BM Ofisi'nin bulunduğu Nation meydanında açtıkları çadır etrafında düzenlenen oturma eylemi, Kurdistan Özgürlük Mücadelesi şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.

Eyleme katılan FEDA Eşbaşkanı Demir Çelik, Kurdistanlıların 31 aydır sürdürdüğü oturma eylemini selamladı. Çelik, daha sonra şu konuşmayı yaptı: "Kürt halkı ve Kurdistan halkları olarak Lozan Antlaşması'nı kabul etmiyoruz, reddediyoruz. Reddetmemizin temel nedeni bu antlaşmanın Kurdistan'ın parçalaması, Kürt’ü azınlık olarak dahi görmemesi, bölgedeki halk ve inançları yok hükmünde saymasıdır. Emperyalist ve kapitalist sistemin çıkarları doğrultusunda imzalanan bu antlaşmayı yok hükmünde sayarken aynı zamanda bu antlaşmaya karşı alternatif olacak olan çözümü de 22-23 Temmuz'da gerçekleştirilen konferans sonrası basın açıklamasıyla dünya kamuoyuna deklare ettik."

Deklare edilen bildirgenin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu esasında Demokratik Konfederal Sistem olduğunu ifade eden Çelik, "100 yıldır bize yaşatılmayan zulüm kalmadı. Fiziki, kültürel ve siyasi  soykırım politikalarını bugün de sürdürülmek isteniyor. Medya Savunma Alanları'nda her gün, ama her gün yasaklanmış kimyasal silahlarla Kurdistan’ın bombalanması karşısında başta BM, CPT, AK olmak üzere hepsi kör, hepsi sağır, hepsi dilsiz kalmayı tercih etmiştir. Kendi çıkarlarına Kurdistan'ı ve Kürt halkını kurban etmeyi seçen bu güçlere karşı kendi öz gücümüzü harekete geçirerek mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

FEDA Eşbaşkanı, 23-24 Nisan'da Lozan’da düzenlenen konferansta alınan önemli kararlarından birini de hatırlatarak, dört parça Kurdistan'dan 60 milyon Kürt’ün haklarını savunan parti, hareket ve inançların temsilcilerinin bir araya gelerek bir diplomasi komitesi kurulacağını söyledi ve ekledi: "BM'den ve BM bünyesindeki devletsiz halkların haklarını savunan komite, Avrupa Konseyi ile ilişkilenerek özgür Kurdistan'a ulaşmanın önemli adımlarından birini atacağız. Başta Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan olmak üzere tüm siyasi tutsakların serbest bırakılması mücadelesini de bu diplomatik çalışmaların bir adımı olarak beraber yürüteceğiz."

Demir Çelik’in konuşmasını takiben ise, TCŞ ve TekoJIN öncülüğünde Abdullah Öcalan'ın fiziki özgürlüğü için İsviçre'nin Zürih kentinde 29 Temmuz Cumartesi günü yapılacak yürüyüşe katılım çağrısı yapıldı.