Almanya’nın Stuttgart ve Kiel, Avusturya’nın Bregenz ve İsviçre’nin Basel kentinde yüzlerce kişi Suriye'de Alevilerin katledilmesini protesto etti.  

STUTTGART

Almanya'nın Stuttgart kentinde Suriye'de Alevilere dönük gerçekleşen barbarca katliam protesto edilirken, Şam yönetimine katliamlara son verme çağrısında bulunuldu. 

AVEG-KON’a bağlı AGİF, Türkiyeli Göçmen Örgütleri ve Alevi kurumlarının yer aldığı Soykırımlarla Mücadele Platformu'nun düzenlediği eylemde Almanca, İngilizce, Arapça, Türkçe ve Kürtçe yazılı dövizler taşındı.  

Platform adına hazırlanan ortak açıklama eylem boyunca okundu. Platform adına konuşmalar yapıldı. Açıklamada Suriye'de Alevilere dönük katliamın arkasında olan emperyalist güçler ve Türk devleti, artık vahşice katliamları gerçekleştiren faşist HTŞ iktidarını durdurmalı, sorumlulardan hesap sorulmalıdır denildi.  

Açıklamada, emperyalist devletleri adım atmaya zorlamak için Almanya'da yaşayan tüm halklara duyarlılık ve harekete geçme çağrısı yapılarak eylemlere daha güçlü katılım çağrısı yapıldı. 

BREGENZ

Avusturya'nın Vorarlberg Eyaletinin başkenti Bregenz’de Suriye'deki Alevi katliamı protesto edildi.

Sara Kültür Merkezi, Vorarlberg Alevi Kültür Merkezi, Habeş Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından ortak yapılan mitingde Kürtçe, Türkçe ve Almanca bildiriler okundu. Ardından siyasetçiler tarafından kitleye hitaben konuşmalar yapıldı.

Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Kurucu Başkanı Turgut Öker, yaşanan Alevi katliamına karşı bütün duyarlı insanların tepki göstermesi gerektiğini belirtirken, Siyasetçi Murat Munzur ise, Alevi katliamına karşı Kürt Hareketi’nin ve dostlarının geçmişte olduğu gibi bugün de Alevi halkının yanında olduğunu ve Suriye’de Alevi ve Dürzi halklarının güvencesinin Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetim modeli olduğunu söyledi.

KIEL

Avrupa Demokratik Alevi Federasyonu, Kiel Alevi Toplumu, Kiel Demokratik Kürt Toplum Derneği, Kiel Jiyana Jin Kadın Meclisi ve Kiel Sosyalist Kadınlar Birliği, ortaklaşa protesto eylemi gerçekleştirdi.

Kiel Hauptbahnhof önünde katliama uğrayan Aleviler anısına bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan eylemde, Suriye geçici yönetiminin HTŞ'nin saldırılarına karşı göz yumduğu belirtilerek, Kürt, Alevi, Dürzi, Hristiyanlara ve kadınlara düşman bir şeriat devleti kurmak isteyenlere karşı hızlıca önlem alınması gerektiği vurgulandı. “Geçmişte olduğu gibi şimdi de halkların gerici, tekçi, faşist zihniyete karşı ortak mücadeleyi geliştirmesiyle katliamlar ve katliamcı zihniyetin karanlık amaçları boşa çıkarılacaktır” denildi.
Suriye'de Alevi halkına yönelik sürdürülen bu katliama karşı Birleşmis Milletler ve Avrupa Birliği’nin görev ve sorumlulukları hatırlatılarak, suçluların yargılanması için çağrıda bulunuldu.
Eylemde sürekli dayanışma üzerine sloganlar atılırken, bir gün önce Kiel ve Lübeck’te Kürt ailelerine yönelik gerçekleştirilen ev baskınları nedeni ile Kürtlerin Avrupa' da kriminalize edilmesi de protesto edildi.

BASEL

Avrupa Demokratik Güç Birliği'nin (ADGB) çağrısıyla İsviçre’nin Basel kentinde bir araya gelen kitle adına Barfüsser Meydanı'nda açıklamalar yapıldı. Yüzlerce kişinin katılımıyla gerçekleşen eylemde saldırılara karşı hazırlanan ortak metin okundu. 

Açıklamada, 14 yıldır devam eden savaşın sonucu olarak yüz binlerce yaralı ve ölü ile milyonlarca yerinden edilmiş insanın durumuna dikkat çekildi. Esad rejimi ardından ABD, İngiltere, İsrail ve Türkiye'nin desteğiyle HTŞ'nin yönetimi ele geçirdiği belirten açıklamada, halklara ortak yaşam alanı bırakmayan bu yönetimin kendinden olmayan halk ve inançlara yönelik katliamlar gerçekleştirdiği hatırlatıldı.

Açıjklamada, Türk devletinin Suriye’de oynadığı yıkıcı role şu ifadelerle dikkat çekildi: “2011 yılından  bu yana Erdoğan rejimi, Kürtleri, Alevileri ve diğer azınlıkları hedef alan grupları sistematik olarak eğitti, donattı ve destekledi. DAİŞ'in Kobanê'de yenilgiye uğratılmasının ardından, kendilerine "Suriye Ulusal Ordusu" adını veren İslamcı ve ırkçı grupları silahlandırdı, Kürtlere saldırttı. Erdoğan'ın uzun vadeli hedefi, Suriye'de özellikle Kürtlere, Alevilere, Dürzilere, Hristiyanlara, sekülerlere ve kadınlara düşman bir şeriat devleti kurmak. Bu hedefe ulaşmak için sadece HTŞ'nin katliamlarını desteklemekle kalmıyor, aynı zamanda Colani rejimini de meşrulaştırıyor" denildi.

Açıklamada son olarak, tüm halkların kendi inançlarını özgürce yaşayabilecekleri, kendi kültürlerini yaşayabilecekleri ve kendi kaderlerini belirleyebilecekleri bir Suriye'nin önünün açılması için HTŞ yönetimine son verilmesi çağrısında bulunuldu.

Almanca basın metninin okunması sonrası eylem, demokratik kurumlar adına yapılan açıklamalarla son buldu.