Önceki gün başbakan Merkel’in partisi Hıristiyan Demokratlar Birliği (CDU) lideri Annegret Kramp-Karrenbauer’den Adalet Bakanı Katerina Barley’e çağrı yaparak çifte vatandaş olan DAİŞ üyelerinin Alman vatandaşlıklarının iptal edilmesi için çağrıda bulunmuştu. Çünkü CDU/CSU cephesi Almanya’dan DAİŞ çetelerine katılan çifte vatandaşlardan kurtulmak istiyordu.

CDU’nun “kardeş partisi” CSU’nun yöneticilerinden Alexander Dobrindt da Barley’i hedef olarak “yasanın çıkmasını engelleme” çağrısı yapmıştı. Son olarak Kramp-Karrenbauer’in bastırmasıyla hükümetin diğer ortağı Sosyal Demokratlar Partisi (SPD)’li bakan Barley’in elini çabuk tuttuğu ve daha önce karşı çıktığı yasa tasarısına “evet” dediği öğrenildi. NDR, WDR ve “Süddeutsche Zeitung” gazetelerinin ortak haberine göre yasayı hazırlayan İçişleri Bakanı Horst Seehofer ve Adalet Bakanı Barley uzlaştı.

Aslında geçtiğimiz yıl iş başı yapan dördüncü Merkel hükümetinin koalisyon anlaşmasında yurt dışına gidip her hangi bir terör örgütüne katılan çifte vatandaş hakkına sahip olanların Alman vatandaşlığının iptal edilmesini öngörüyordu. Ancak bu konu uzun bir süre rafa kaldırılmıştı, taa ki ABD başkanı Trump’ın Almanya ve diğer Avrupa ülkelerine yaptığı “Vatandaşlarınızı alıp yargılayın” çağrısına kadar.

YENİ YASA ÜÇ ŞARTA BAĞLANDI!

Önümüzdeki günlerde Alman Anayasası’nın 29. Maddesi’nde değişiklikle yol açacak yasa tasarısının Federal Meclis’te oylamaya sunulması bekleniyor. Sadece DAİŞ üyesi değil, “terör örgütü” olarak adlandırılan her hangi bir organizasyona katılanların çifte vatandaşlığını iptal ederek onların Almanya’ya dönmesini engelleyecek yasadaki değişiklik şu üç şarta bağlandı:

- Kesinlikle vatandaşlık iptali, ancak bir başka vatandaşlığın bulunması halinde gerçekleşecek. Çünkü Almanya’nın imza attığı BM İnsan Hakları Sözleşmesi insanların “vatansız” olmamasını ön görüyor.

- Vatandaşlığı iptal edilecek kişi yaşı reşit olmalı. Çocuk yaştakilerin vatandaşlık hakkı geri alınmamalı.

- Yasaya geriye dönük hayata geçirilmemeli. Yani yasa şu anda hali hazırda sahada DAİŞ üyesi statüsünde olanları etkileyecek.

Adalet Bakanı Barley’in “hukuk devletine uygun çözüm bulacağız” dediği yöntemin bu şekilde olması bekleniyor. Ancak bu her üç şartla şu anda sağ yakalanan DAİŞ çetelerinden kaçta kaçını etkileyeceği bilinmiyor. Hali hazırda Suriye, Irak, Türkiye ve Yunanistan’da DAİŞ üyesi 70 Alman’ın cezaevlerinde tutulduğu kesinleşmiş durumda.

Ancak bu rakamın YPG/ QSD güçlerinin Dêrazor’da DAİŞ’e son darbeyi vuran operasyonlarını tamamlaması ardından daha da yükseleceğine kesin gözüyle bakılıyor. Rojava Kürdistan’ı yetkilileri ise çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 200’den fazla Alman vatandaşının ellerinde olduğunu, bunlardan en az 50’sinin savaşa katılan çete üyeleri olduğunu açıklamıştı.

YASA YPG’YE KATILAN ALMANLARI ETKİLEYECEK Mİ?

Çifte vatandaşlıkları iptalinin önüne açan tasarının bu şekilde kabule edilmesi durumunda sadece DAİŞ çetelerinin etkilenmeyeceği de belirtiliyor. Çünkü yasada “yurt dışındaki herhangi bir terör örgütüne katılanlar” ifadesi yer alıyor ve bu durumda hangi örgütleri kapsayacağı İçişleri Bakanlığı’nın alacağı tutuma göre değişeceğine dikkat çekiliyor.

Özellikle Alman sol çevrelerinin sosyal medya hesaplarında yapılan yorumlarda DAİŞ çeteleriyle mücadele için Almanya’dan YPG/YPJ saflarına katılan çifte vatandaşı Almanların da yasadan etkileneceği görüşü dile getiriliyor. YPG Almanya’da “terör örgütü” statüsünde değil, ancak Mart 2017’de İçişleri Bakanlığı’nın çıkarttığı genelgeyle YPG/YPJ bayrakları yasaklanmıştı. Ayrıca Almanya’ya dönen çok sayıda eski YPG/YPJ savaşçıları hakkında da soruşturmalar açılmıştı.