Son Dakika: Stêrtk ve Medya Haber: Baskın korsanvari ve komplodur, susturamayacaklar!

AP’de Kürt konferansı: Öcalan’ın direnişi olağanüstü

AP’deki Kürt Konferansında, AB’nin Türkiye’yi desteklemekten vazgeçmesi gerektiği belirtildi ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın direnişinin olağanüstü olduğu vurgulandı.

Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen 16’ncı Uluslararası Kürt Konferansı’nın ikinci gününün üçüncü oturumunda, AB’nin Türkiye ile ilişkileri ve Öcalan’a yönelik tecride dikkat çekildi.  

Günün üçüncü oturumu, “Avrupa ve Ortadoğu: Kişisel çıkarlar ve demokrasi” başlığı altında gerçekleşti.  Oturumu, Almanya’dan eski Avrupa parlamenteri Jürgen Klute yönetti. 

SCHMINDINGER: AB’NİN ORTAK BİR DIŞ POİLİTİKASI YOK

Avusturya’daki Viyana Üniversitesi’nden Siyaset Bilimci Thomas Schmidinger, “Benim soracağım ana soru şu: Kürt sorununa ilişkin bir Avrupa tutumu var mı? Bunun cevabı bence hayır” dedi.  Schmidinger, “Neden yok?” diye sorduktan sonra, çok hükümetli bir Avrupa yapısından dolayı, ortak dış ve güvenlik politikasının olmadığını vurguladı.  Schmidinger, Macaristan gibi tek bir ülkenin muhalefeti nedeniyle Türk işgaline karşı AB’den bir kınama çıkmadığını söylerken, “AB’nin Kürt sorununa ilişkin tutumu belirlenemedi” diye konuştu. 

‘ALMANYA SAVAŞ SUÇLARININ TARAFIDIR’

Schmidinger, özellikle Almanya’nın Türk ekonomisine bağımlılığına dikkat çekerken, “Türkiye’nin en önemli ticaret ortaklarından birisi” dedi. Schmidinger, “Bu ekonomik ilişkiler içerisinde silah ihracatı da var” diye ekledi. Almanya’nın Türkiye’ye silah ticaretinin son 14 yılın en yüksek seviyesine çıktığını ifade eden Schmidinger, Fransa’nın Almanya’ya kıyasla Türkiye’ye üçte bir oranında silah satışı yaptığını belirtti.  Almanya’nın Suriye’de işlenen suçlar konusunda da taraf durumunda olduğuna dikkat çeken Schmidinger, AB’nin de devreye girerek bunun önüne geçmesi gerektiğini söyledi. 

BENIFEI: ÇOK AÇIK SİNYALLER VERMELİYİZ

Sosyalist-demokrat ittifaktan İtalyan Parlamenter Brando Benifei, Ortadoğu krizine ilişkin Avrupa perspektiflerini değerlendirdi. Benifei, mülteci konusunda AB’nin çok tutarlı bir yaklaşım göstermediğini ve Erdoğan’ın kârlı çıktığını söylerken, Kıbrıs açıklarındaki sondaj faaliyetlerinde yaşanan krize de işaret etti. Beniferi, Türkiye’nin NATO ile de sorun yaşadığını belirtti. Kürt halkının mücadelesini Avrupa vatandaşlarının olumlu bir şekilde karşıladığını dile getiren Benifei, “Erdoğan’ın otoriter yaklaşımını da anladı” dedi. HDP’nin rehin tutulan Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etmek istediklerini ancak cezaevi önünde durdurulduklarını anlatan Benifei, “Türkiye Avrupa Konseyi’nin bütün kurallarını çiğnemekte” diye ekledi. Benifei, AB’nin şimdi iş birliğini programlara yoğunlaştırdığını, sivil topluma destek verdiğini ve hükümetle olan faaliyetlerin dondurulmaya çalışıldığını kaydetti.  İtalyan parlamenter, “Biz açıdan çok somut adımlar atmak itiyoruz. Çok açık sinyaller vermeliyiz. Fonlamadan vazgeçmeliyiz. AB bütçesinden tahsis edilen fonlamanın düşürülmesi konusunda adımlar attık” şeklinde konuştu.  “Halkı yalnız bırakmamak gerekiyor, halk ve hükümeti karıştırmamak gerekiyor” diyen Benifei, halkı yalnız bırakmamak gerektiğinin altını çizdi. 

DAĞDEVİREN: KÜRTLER BELİRLEYİCİ AKTÖR 

Almanya’dan EUTCC Yönetim Konseyi üyesi ve KURD-AKAD’dan Dersim Dağdeviren, Avrupa ve Ortadoğu’dan söz ederken, Kürtlerin de bütün bölgede en önemli aktörlerden biri olamaya başladığını ifade eden Dağdeviren, “Kürtler belirleyici bir aktör haline geldi” dedi. Daha sonra HDP’ye değinen Dağdeviren, ilk kez kadınların HDP ile eşit bir şekilde siyasi yaşama katıldığını vurguladı. Dağdeviren, “HDP önemli bir örnek teşkil etmekte” dedi.

‘AB PKK KONUSUNDA OLUMLU ADIMLAR ATMALI’

Türk devletinin adımları nedeniyle DAİŞ’in yeniden canlandığını söyleyen Dağdeviren, Erdoğan’ın Avrupa’da “bombaların patlayabileceği” yönündeki tehditlerini de hatırlattı. Dağdeviren, “Demokratik bir Ortadoğu istiyorsak, Kürt sorununa siyasi bir çözüm bulmamız gerekiyor (…) PKK bir terör örgütü değildir. AB barış konusunda yol kat etmek istiyorsa, bu konuda olumlu adımlar atmalı” dedi. Demokratik güçlerin güçlendirilmesinin son derece önemli olduğunun altını çizen Dağdeviren, Kürtlerin toplumsal sorunları çözmede öncü role sahip olduklarını gösterdiğini kaydetti. 

DUBBINS: ÖCALAN’IN DİRENİŞİ OLAĞANÜSTÜ

Birleşik Krallık’ta Öcalan’a özgürlük kampanyası yürüten ve yaklaşık 1,5 milyon üyesi olan Unite The Union sendikası uluslararası direktörü Simon Dubbins, Avrupa’nın Öcalan’a yaklaşımı üzerinde durdu.  Dubbins, “AB ve üye devletler, göz yumarak bir şeylerin yaşanmasına yol açtı” diyerek, Türk işgali ve Türk devletinin DAİŞ ile iş birliğine dikkat çekti. Dubbins, AB’nin kendi sorumluluğunu yerine getirmediğini ifade ederken, AB ve üye devletlerinin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yaklaşımının da şaşırtıcı olmadığını kaydetti.  Dubbins, Öcalan’ın 21 yıldır tecritte olduğunu hatırlatırken, “Buna direnmesi olağanüstü bir durumdur. Bu ne kadar karakterli ve kararlı olduğunu gösteriyor. Barış için yol haritası çıkarmaya devam etti” diye konuştu. Avrupa’da Öcalan’ın özgürlüğünü isteyen önemli bir hareketlilik olduğunu da sözlerine ekleyen Dubbins, “Ancak bu yeterli değil, daha fazlasını yapmak gerekiyor” dedi.

Öcalan için başlattıkları kampanyadan da bahseden Dubbins, “Her bir sendikaya gittik, neden bu kampanyaya ortak olmaları gerektiğini anlattık. Şu anda 14 ulusal sendika bu kampanyaya olumlu bir şekilde destek veriyor” ifadelerini kullandı. 

Geçen yıl işçi festivalinde Öcalan’ın özgürlüğü teması ile büyük bir görünürlük kazandıklarını söyleyen Dubbins, bağlı oldukları konfederasyonun 6,5 milyon üyesi olduğunu ve bu konfederasyonun Öcalan’ın özgürlüğü konusunda çok net bir mesaj gönderdiğini vurguladı. Dubbins, “Kolay değil işimiz, önümüzde çok sayıda engel var. (Ancak) Bu hareketi güçlendireceğimiz çeşitli platformlar var. AB kendi kendine hareket etmeyecek. Tabandan hareket etmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu.