AP’de Kürt Konferansındaki son panele kadın damgası

Avrupa Parlamentosu’nda düzenlenen iki günlük Kürt konferansının son panelinde Ortadoğu’da bir barış gücü olarak kadınlar anlatıldı. İtalyan parlamenter Eleonora Forenza, “Kürt kadınları referans alınmalı” dedi.

Avrupa Parlamentosu’nda Çarşamba günü başlayan Kürt konferansının beşinci ve son paneli yapıldı. Panellerde 30 dolayında kişi tarafından sunumlar yapıldı. Kürt sorunu, Kürtlerin çözüm çabaları ve perspektifleri, Ortadoğu krizi, bölgesel ve uluslararası güçlerin rolü, Öcalan’ın durumu ve görüşleri, Rojava modeli, demokratik konfederalizm, Kürt kadınlarının mücadelesi konferans boyunca değerlendirildi. Hem sorunlar ortaya konuldu hem de Kürtlerin umut vaat eden projelerine dikkat çekilerek, uluslararası dayanışmanın önemine vurgu yapıldı.

AHMED: KADIN ÖZGÜRLÜĞÜ TÜM İNSANLIK İÇİNBİR KAZANÇTIR

Son panel “Ortadoğu’da barışın gücü: Kadınlar” başlığı altında düzenlendi. Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu’ndan Demokratik Suriye Meclisi Eş Başkanı İlham Ahmed, konferansa Skype üzerinden görüntülü olarak katıldı. “Rojava’da demokratik otonomi ve kadınların özgürlüğü” başlığı altında sunumunu yapan Ahmed, Rojava’daki demokratik özerklikle kadın için yeni bir kapı açıldığını kaydetti. Bu sisteme kadının katılımına dikkat çeken Ahmed, “Kadın şahsındaki bu özgürlük, aynı zamanda tüm insanlık için bir kazançtır” dedi.

Kuzey Suriye’de bir alternatif olarak ortaya çıkan demokratik özerk sistemi anlatan Ahmed, Kürt kadınlarının en öndeki mücadeleleri sonucunda Arap kadınlarının da bugün her alanda yer aldığını kaydetti. “Bu nedenle elde edilen kazanımlar sadece Kürt kadınları için değil, tüm Suriyeliler içindir” diyen Ahmed, Kuzey Suriye’de çözümün renginin ortaya çıktığını ve buna kadınların öncülük ettiğini dile getirdi.

İDLİB İÇİN BM GÜVENLİK KONSEYİ NEDEN EFRÎN İÇİN TOPLANMIYOR?

Efrîn’deki Türk işgaline de dikkat çeken Ahmed, demokratik değerlerden bahseden Avrupa devletlerinden Efrîn için dayanışma beklediklerini söyledi. Ahmed, Efrîn’de kadınlar başta olmak üzere sivillere yönelik saldırıları anlatarak, bir soykırım yapıldığını ifade etti. İdlib için toplanan BM Güvenlik Konseyi’nin barışçıl bir toplum olan Efrîn için toplanmamasına tepki gösteren Ahmed, Efrîn için de böyle bir sahiplenmenin olması gerektiğini belitti.

EXO: KADININ KATILMADIĞI BARIŞ ANLAŞMALARI BAŞARILI OLMAZ

“Ortadoğu için cinsiyet perspektiflerini” değerlendiren Almanya’daki Emdem Üniversitesi’nden Mechthild Exo, kadının katılımı olmadan barış sözleşmelerinin başarısız olmayacağını belirtti. Uluslararası alandaki barış anlaşmalarında kadına yer verilmediğini hatırlatan Exo, erkek egemenliğinin kadının barış süreçlerinde aktör olmasını engellediğini söyledi. Exo, Suriye konusunda Astana ve Cenevre görüşmelerinde kadının katılımının çok sınırlı olduğunu ve Kuzey Suriye Federasyonu’ndan hiçbir kadına yer verilmediğini hatırlattı. Kalıcı barışın ancak kadının katılımı ile mümkün olduğunu ifade eden Exo, Kuzey Suriye’den de bahsetti. Exo, Kuzey Suriye’de kadının her alanda katılımının olduğunu söylerken, Jineoloji’ye dair de konuştu.

SESLERİN GÜCÜ

Belçika’daki Gand Üniversitesi’nden Marlene Schafers, kadının sesinin nasıl susturulduğu ve kadının sesini nasıl duyurduğu üzerinde durdu. Kürt kadınlarının seslerini nasıl duyurduğunu araştırdığını belirten Schafers, “İnsanların seslerini kullanma biçimleri bize bir takım yaratıcı fikirler veriyor” dedi. Türk devletinin ise her zaman Kürtlerin seslerini kesmeyi esas aldığını ifade eden Schafers, konuşmanın yasaklanmasından kaset ve kitaplarına yasaklanmasına kadar Kürtçe dili üzerindeki baskılara dikkat çekti. Schafers “Sesler toprak altına gömüldü” derken, Kürtlerin verdiği mücadelenin aynı zamanda seslerin gücünü ortaya koyduğunu belirtti. “Sesler durdurulamıyor, Kürtlerin sesleri sınırları ötesinde duyulabiliyor. Sesleri susturmak çok zor” diyen, susturmaya çalışan otoritelerin çok kırılgan hale geldiğini kaydetti. Kadının sesinin her zaman güç otoritelerinden dışlandığından da bahseden Schafers, “Ataerkil sistem kadınların sesini susturmaya yönelik bir sistem. Avrupa’da da bu böyle” dedi. Schafer, Kürt kadınlarının bugün ulaştığı düzeyi de “seslerin biçimi” etrafında anlattı.

FORENZA: KÜRT KADINLARI REFERANS ALINMALI

İtalya’dan Avrupa Parlamenteri Eleonora Forenza, kadınların uluslararası mücadelesini konu olarak ele aldı. Kürt kadın ve erkeklerinin özgür olmalarını her zaman desteklediğini söyleyen Forenza, kendisini de bir parlamenter olmaktan çok aktivist olarak değerlendirdiğini belirtti. Kadınların mücadelesine feminist bir perspektif kazandırmak gerektiğini dile getiren Forenza, Kürt kadınları ile dayanışmaya da dikkat çekti. Forenza, “İtalya’da Kürtlerle çok geniş bir dayanışma ağı var. Avrupa’da da var. Kürt kadınları referans olarak alınmalı. Çok ders almalıyız. Ben bunu Avrupalı feminist kadın olarak söylüyorum. Örneğin Öcalan’ın önerdiği eşbaşkanlık sistemini Avrupa’daki yerel seçimlerde göremezsiniz (...) Kürt arkadaşlarımızdan öğreneceğimiz çok şey var” şeklinde konuştu.

İki günlük konferansta son olarak Avrupa Kürt Kadın Hareketi’nden Döne Güzel, “Demokratik konfederalizm ve patriarkaya karşı mücadele” etrafında değerlendirmelerde bulundu.

Güzel, kapitalist modernitenin mevcut kurumlarının halklara, kadınlara ve doğaya cevap olmadığını belirttikten sonra Öcalan’ın kadına ilişkin görüşlerini paylaştı. Ataerkilin ilk saldırısının kadınla başladığını belirten Güzel, daha sonra ataerkil sisteme karşı Öcalan’ın bir projesi olarak gelişen demokratik konfederalizmi anlattı.