Basel’den Strasburg’a tecridi kıralım yürüyüşü

Aralarında siyasetçiler, kurum temsilcileri, sanatçıların da bulunduğu kamuoyunda tanınan birçok isim, “Tecridi kıralım, faşizmi yıkalım, Kürdistan’ı özgürleştirelim” sloganıyla Basel’den Strasbourg’a uzun yürüyüşe hazırlanıyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın İmralı zindan direnişi 20’inci yılına girerken, Türk devletinin Öcalan üzerindeki uyguladığı mutlak tecrit politikası da gün geçtikçe daha ağırlaştırılarak farklı bir boyuta taşınıyor. Bir taraftan, AKP-MHP faşist iktidarı Öcalan üzerindeki tecridi toplumun tamamına yayma cabasındayken, diğer taraftan ise DTK Eşbaşkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven, siyasi tutsaklar ve birçok bölgede yürütülen açlık grevleri direnişiyle Öcalan üzerindeki tecridin parçalanması hedefleniyor.

Açlık grevcilerinin direnişinin yanı sıra, uluslararası komplonun 20. yıl dönümünde aralarında siyasetçiler, kurum temsilcileri, sanatçıların da olduğu 150 kişi, “Tecridi kıralım, faşizmi yıkalım, Kürdistan’ı özgürleştirelim” sloganıyla Basel’den Strasbourg’a 9 -15 Şubat tarihleri arasında uzun yürüyüş düzenleyecek.

Avrupa Demokratik Kürdistanlılar Toplum Kongresi (KCDK-E) öncülüğünde organize edilecek yürüyüşün stardı, 9 Şubat saat 11.00’de İsviçre’nin Basel kentinde binlerce kişinin katılımıyla düzenlenecek bir mitingle verilecek. Yürüyüşün ilk günü 150 uzun yürüyüşçünün yanı sıra Kürdistanlılar ve dostlarının katılımıyla kitlesel olarak yapılacak.

‘SOMUT KAZANIM HEDEFLİYORUZ’

Yürüyüşe ilişkin ANF’ye bilgin veren Kürt Kadın Hareketi ve yürüyüş tertip komitesi üyelerinden Newroz Serhat, yürüyüşün bütün teknik hazırlıklarının tamamlandığını söyledi.  Öcalan üzerindeki mutlak tecridi kırmaya dönük devam eden açlık grevleri direnişlerini olduğu bir dönemde yapılacak yürüyüşün büyük bir anlam ve öneme sahip olduğunu söyleyen Serhat, uzun yürüyüşle tecride karşı var olan muhteşem direnişi daha da büyüteceklerini kaydetti. Basel’den Strasburg’a düzenlenecek uzun yürüyüşe kamuoyunda tanınmış isimlerin öncülük edeceğini ifade eden Serhat, 7 gün boyunca yapılacak yürüyüşün her adımında tecridin kırılarak, Öcalan’ı özgürleştirilmesi gerektiğinin haykırılacağını vurguladı.

GÜNDÜZ YÜRÜYÜŞ AKŞAM PANEL

Yürüyüşün genellikle yol güzergâhları üzerinde bulunan şehir merkezlerinde yapılacağını belirten Serhat, gün içerisinde yapılacak yürüyüşün ardından akşam saatlerinde ise kültürel etkinliklerin yanı sıra tecride ve siyasi sürece ilişkin paneller düzenleneceğini belirtti.

Yapılacak yürüyüşün temel amacının yürümekten öte sonuç alıcı olması gerektiği temelde yapılacağının altını çizen Serhat, “Her şeyden öte yürüyüşün temel amacı Önderliğimizin fiziki özgürlüğünü sağlamak olacak. Yürüyüşün sloganında olduğu gibi bizler, tamamen İmralı tecridini parçalayarak, özgür önderlikle Özgür Kürdistan’da yaşamanın koşullarını yaratma hedefine kitlenmişiz. Bu hedefimize giderken, yapacağımız yürüyüşlerle uluslararası alanda bir kamuoyu yaratmak, ayrıca bu yürüyüşün temel amaçlarından birisi de açlık grevindeki arkadaşların direnişine dikkat çekmek olacak” şeklinde konuştu.

‘SESSİZLİK KIRILMALI’

Yürüyüşün açlık grevlerinin kritik aşamayı ulaştığı bir dönemde gerçekleşeceği için daha büyük bir anlam taşıdığını söyleyen Serhat, “Bu yürüyüş var olan direnişi bir parçası olacak. Başta Leyla Güven arkadaş olmak üzere arkadaşlarımızın sağlık durumları kritik aşamayı aştı. Direniş büyük bir inançla devam ederken hem kamuoyunda hem de uluslararası alanda bir sessizlik var. Bu yürüyüş bir anlamda bu sessizliği kırılmasına yönelikte yapılacak. Biz çok iyi biliyoruz ki hem komploda hem tecritte uluslararası güçlerin sorumluluğu göz ardı edilemez. Bunun içindir bugün Kürt halkı bir bütün olarak olduğu her yerde direniyor ve egemenlerin kirli politikalarını yüzlerine çarpıyor” diye ekledi.

‘DÜNYA KÜRTLERİN ÖZGÜRLÜK DİRENİŞİNE SAHNE OLUYOR’

Leyla Güven’in direnişinin artık sınırları aşarak uluslararası bir boyut kazandığını söyleyen Serhat, şunları ekledi: “Bugün dünya bir kez yine bir Kürt kadının şahsında Kürt halkının özgürlük direnişine sahne oluyor.  Leyla’nın ve arkadaşlarımızın ortaya koyduğu direniş egemenlerin politikalarını sarsmaya başladı. Bizlerde sarsılan bu politikaları yapacağımız yürüyüşle deşifre ederek, direnişi daha büyütüp önderliğimizi özgürleştireceğiz. Tıpkı Çiyager’in dediği gibi, ne olursa olsun sonu muhteşem olacak!”