Eşbaşkanı Remzi Kartal ve KCK Yürütme Konseyi Üyesi Zübeyir Aydar’a yönelik 2017 yılındaki suikast girişimine Brüksel mahkemesindeki davanın karar duruşması görüldü.

11 Mart’ta görülen ilk duruşmada, kararın 22 Nisan’da açıklanacağı bildirilmişti. Ancak kararına açıklanması 13 Mayıs’a ertelenmişti.

Aydar, Kartal ve avukat Jan Fermon karar duruşmasında hazır bulundu. Karşı taraftan sadece sanık Necati Demiroğulları'nın avukatı duruşmada yer aldı.

BERAAT KARARI

Mahkeme, Türk suikast timi üyelerine beraat kararı verdi. Hakim, dosyadaki delillerin ciddiyeti ve gerçekliğini kabul etmekle birlikte, tüm iddialar üzerinde şüphe yaratarak, delillerin mahkumiyet için yeterli olmadığını savundu. Hakim, özellikle Türk istihbarat teşkilatı MİT’in bir devlet organı olması gerekçesiyle “terörist örgüt” olarak ele alınamayacağını öne sürdü. Savcı ise zaten başından beri davayı düşürmeye çalışıyordu.  Hakimin okuduğu kararda dikkat çeken diğer bir unsur ise Fransız soruşturmasına ilişkin polisin verdiği bir cümle ile yetinmesi oldu. Fransa polisi tek cümle ile suikast timi üyelerini akladı. Mahkeme de bu ifadeleri esas aldı.

FERMON: HEM DELİLLER KABUL EDİLDİ HEM DE ŞÜPHE YARATILDI

ANF’ye konuşan avukat Jan Fermon, “Detaylı karar Pazartesi günü elimize ulaşacak. Tüm detayları henüz bilmiyoruz ama özetle gerekçelerine baktık. Hakim, dosyadaki tüm unsurlara bakarak bir şeylerin olduğunu kabul etti. Örneğin sanıklar arasındaki ‘kan gölüne’ çevirme şeklindeki konuşmalar.  Ama daha sonra tüm deliller üzerinde şüphe yarattı” dedi.

Fermon, “Dosyadaki tüm kanıtları, ‘yeterli değil’ demek için sıraladı. Tüm Fransız soruşturması bir cümle ile özetleniyor. ‘Fransız polisi yeterli delil olmadığını söylüyor’ şeklinde ifade kullandı” diye ekledi.

FRANSA’NIN ELİNDEKİ ‘BOMBA’: ZEKERİYA ÇELİKBİLEK

Dava dosyasında sanıklardan Zekeriya Çelikbilek’in hem Fransa hem de Türk istihbaratına çalıştığına ilişkin bulgular var. Türk suikast timinin 2013’te Paris’te üç Kürt kadın devrimcinin katledilmesinde de rollerinin olduğuna dair kendi aralarındaki görüşmeler dosyada yer alıyor. Fermon’a göre Fransa’nın bunu kabul etmesi “nükleer bomba” etkisi yaratır.

HAKİMİN GARİP ‘MİT’ SAVUNMASI

Dikkat çeken diğer bir detayın MİT’le ilgili olduğuna işaret eden Fermon, “Hakim bizim söz konusu kişilerin MİT’ten olduğunu söylediğimi ifade etti. Biz öyle bir şey demedik. İlişkilerinin olduğunu söyledik. Şöyle dedi: ‘Siz MİT’e çalıştıklarını söylediniz, MİT hukuki olarak bir devletin servisidir ve terörist olamaz. Eğer MİT’e çalışıyorlarsa, terörist bir örgütten olamazlar. Mahkemenin aldığı karar ‘bu meseleden nasıl kurtulacağız’ kararıdır” tepkisinde bulundu.

Avukat Fermon, kararın tamamen siyasi olduğunu belirterek, “Bu devlet aklıdır. Dosyaya dayalı bir karar değildir. Başka bir davada bu delillerle kesinlikle mahkumiyet çıkardı” ifadelerini kullandı. Fermon, detaylı kararı aldıktan sonra inceleyeceklerini ve karar vereceklerini belirtti.

AYDAR: DEVLETLER ARASI İLİŞKİLERİN SONUCU

Davacılardan Zübeyir Aydar da kararın “devletler arası ilişkilerin” bir sonucu olduğuna işaret ederek, savcının da zaten başında beri dava açılmamasından  yana olduğunu söyledi.  Aydar, “Ukrayna savaşı, Fransa ve Türkiye ile ilişkiler bazında burada bir siyasi karar verildi. Devletler arası krizlere yol açmamak için böyle bir karar verildiğini görüyoruz” şeklinde konuştu. Aydar, “İtirazımızı yapacağız ve sonuna kadar gideceğiz” diye ekledi.

KARTAL: KABUL EDİLEMEZ

Remzi Kartal, itham altında olan MİT’in aklanmasına tepki göstererek, “Zaten sorun burada başlıyor” dedi. MİT’in “terörist saldırıları”, “insan kaçırma”, “işkence”, “provokasyon”, “suikast”, “Paris katliamı” gibi suçlarını sıralayarak, “Verilen karar tamamen siyasi bir karardır, kabul edilemez. İtiraz edeceğiz, üst mahkemelerde takip edeceğiz” dedi.

DAVANIN GEÇMİŞİ

Suikast girişimine ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda 18 Haziran 2021’de dava açılmasına karar verilmişti.

Adalet Sarayı’nda görülen davada Zekeriya Çelikbilek, Yakup Koç, Necati Demiroğulları ve Hacı Akkulak yargılandı. Sadece Necati Demiroğlulları’nın avukatı hazır bulundu. Diğer sanıklar gıyabında yargılandı.

Aydar ve Kartal’ın avukatı Jan Fermon’un hazırladığı dosya Avrupa’da geniş bir suikast ve casusluk ağının olduğunu ortaya koyarken, Türkiye’nin Paris eski Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa dahil birçok kişinin Paris Katliamı’ndaki rolüne ışık tutuyor. Dosyada Brüksel’deki suikast girişiminde yer alanların İsmail Hakkı Musa tarafından koordine edildiğine dair ciddi bulgular var.

Suikast ekibi üyeleri Haziran 2017’de Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) binası etrafında keşif yaparken tespit edilmiş ve polis kontrolüne takılmıştı. Kontrol sırasında Yakup Koç'un üzerinde Türk polisine ait bir kimlik bulunmuştu. Zekeriya Çelik’in de asker kökenli olduğu belirlenmişti.  Belçika’da yaşayan Necati Demiroğulları’nın, ekibe daha çok lojistik ve eleman kazandırma gibi görevler üstlendiği anlaşılıyor.

Kürt kökenli Hacı Akkulak, casus olarak kullanıldıktan sonra olayın suikasta vardığını fark edince Belçika polisine giderek itirafta bulunan kişi olarak önem kazanıyor. Akkulak’ın bir iş insanı olan Demiroğulları tarafından suikast ekibi ile tanıştırıldığı belirtiliyor. 

Yakup Koç Türkiye’ye kaçarken, Zekeriya Çelikbilek halen Fransa’da yaşıyor. Kendisini elektrikçi olarak tanıtan Çelikbilek ile Yakup Koç, suikast planının hazırlayıcıları olarak dosyada yer alıyor.

Suikast ekibinde yer alanların Ankara, hatta Türk Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile doğrudan bağlantıları tespit edildi. Özellikle Fransa’da yürütülen teknik takip, telefon görüşmeleri, fotoğraflar ve itiraflar, Paris Katliamı’ndan Brüksel’deki suikast girişimine kadar geniş bir suikast ağının Avrupa’da Ankara’nın emriyle kol gezdiğini doğruluyor.

Aydar ve Kartal’ın avukatı Jan Fermon ilk duruşmada, suikast ekibinin bağlantıları, aralarındaki konuşmalar, SADAT’ın şefi Adnan Tanrıverdi ve Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın danışmanlarından Seyit Sertçelik ile hem Paris hem de Saray’da çekilmiş fotoğraflarını göstermişti.