BM önündeki İsviçreli siyasetçiler: Erdoğan faşizmini durdurun!

BM önünde bir araya gelen İsviçreli siyasetçiler, Türk devletinin işgaline tepki göstererek “Etnik temizlik amaçlayan bu faşizmi durdurun” diyerek, uluslararası güçlere harekete geçme çağrısında bulundu.

Türk devletinin Kuzey-Doğu Suriye’ye dönük devam ettirdiği işgal saldırılarına uluslararası alandan tepkiler gelmeye devam ediyor. Kürdistanlılar ve onların dostları, Türk devletinin işgal saldırılarını protesto etmek amacıyla Birleşmiş Milletler Cenevre Ofisi önünde bir eylem gerçekleştirdi.

Her kesimden yüzlerce insanın katıldığı eyleme aynı zamanda aralarında İsviçre Sosyalist Parti (SP) Ulusal Parlamento Milletvekili Laurence Fehlmann Rielle, Sol birlik ve Solitarite adına Stefanie Preziosa, Cenevre Şehir Belediyesi Meclis Üyesi Christina Kitsos, Yeşiller Partisi Eski Genel Başkanı Ueli Leuenberger çok sayıda İsviçreli siyasetçi de katıldı.

YPG, YPJ bayraklarının yanı sıra Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın posterlerinin taşındığı eylemde yüzlerce insan attıkları sloganlarla sık sık Türk devletinin işgal saldırılarını protesto ederken, Kuzey-Doğu Suriye halklarının direnişini selamladı.

RİELLE: ETNİK TEMİZLİK AMAÇLIYORLAR

Eylemde söz alan İsviçre SP Ulusal Parlamento Milletvekili Laurence Fehlmann Rielle, Türk devletinin işgaline sert tepki gösterirken, “Erdoğan, bu işgalle bir Kürt halkına yönelik bir etnik temizlik yapmayı amaçlıyor” dedi.

“8 yıllık savaşta bölgenin en güvenlikli bölgesine yönelik bir işgal saldırısı başlatmanın hiçbir haklı gerekçesi olamaz” diyen, Rielle, dünya halklarının bugün Kürt halkı için ayakta olması gerektiğini vurguladı.

"Savaştan beslenen Erdoğan diktatörlüğüne karşı kimse sessiz kalamaz” ifadelerini kullanan Rielle, uluslararası güçleri Türk devletinin işgal saldırılarına karşı harekete geçmeye çağırdı.

KİTSOS: BU SALDIRI DÜNYA HALKLARINA KARŞIDIR

Rielle’in ardından söz alan Cenevre Şehir Belediyesi Meclis Üyesi Christina Kitsos ise şunları ifade etti: “8 yıllık savaş, 500 bin ölüm, 7 milyon yerinden edilmiş insan. Bugün gelinen nokta barış olması gerekirken, geldiğimiz nokta yeni bir katliam. Uluslararası kamuoyu, Türk devletine karşı birçok farklı planla harekete geçmelidir. Öncelikle bütün ülkeler Türkiye’ye savaş malzemesi satışı durdurulmalıdır. Politik ve diplomatik yönlerden harekete geçerek bu işgal durdurulup, Türk devletine yaptırıp uygulanmalıdır.”

“Kürt halkı son kaç yıldır dünyanın başına bela olan bir terör örgütüne yönelik büyük direnişini dünya halklarına gösterdi” diyen Kitsos devamla, “Dünya bugün Kürtleri yalnız bırakarak, onlara ihanet ederek cevap veriyor. Bugün yapılan işgal saldırısı sadece Kürtleri değil, herkesi ilgilendiriyor. Bu insanlık suçuna karşı kimse sessiz kalamaz, kalmakta suçtur. Kürt halkının yanında olmaya ve alanlarda olmaya devam edeceğiz” diye ekledi.

PREZİOSA: DİRENİŞİ SELAMLIYORUZ

Kitsos’un ardından Solitarite adına söz alan Stefanie Preziosa ise “Dünya gözleri önünde bir insanlık katliamı ve bu katliama karşı büyük bir direniş yaşanıyor” diyerek konuşmasına başladı.

QSD’nin ve bölge halklarının Erdoğan faşizmine karşı direnişi desteklediklerini ve selamladıklarını söyleyen Preziosa, “Bu faşizmi ve işgale karşı herkesi harekete geçmeye çağırıyoruz. Bu saldırıların tek amacı bölge halklarına katliam dayatmaktır. Buna karşı herkesi halkların direnişini sahiplenmeye, Türk faşizmine karşı harekete geçmeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.

PKK’yi terör listelerinde tutan ülkelere de sert tepki gösteren Preziosa,” PKK’yi terör olarak oturup bir daha düşünmelidir. PKK bir halk ve direniş hareketidir” ifadelerini kullandı.

LEUENBERGER: BU FAŞİZMİ DURDURULMALI

Yeşiller Eski Genel Başkanı Ueli Leuenberger ise işgale karşı Batının endişeden öteye gitmeyen tavrına tepki göstererek, “Yapılması gereken tek şey var oda; bu faşizmi durdurmak, Kürt halkının yanında saf tutmaktır. Dünya halkları bugün Kürtler için alanlarda olmalı” dedi.

SAĞLAM: HER YER DİRENİŞ MERKEZİ OLMALI

Son olarak söz alan Cenevre Demokratik Kürt Toplum Merkezleri Eş Başkanı Salih Sağlam ise “Bugün Rojava’da Kürt varlık, yokluk savaşı veriliyor. Herkes ama herkes her alanı direniş yerine çevirmelidir. Bugün kazanırsak, bu faşizmi yıkılacak” diyerek alanlara çıkma çağrısında bulundu.

Eylem yapılan konuşmaların ardından hep bir ağızdan atılan direniş sloganları eşliğinde son buldu.