HDP milletvekilleri ve belediye eş başkanları öncülüğünde Efrîn için Birlemiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi önünde başlatılan açlık grevi 19. gününde. Eylem Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) öncülüğünde devam ediyor. Avrupa’nın birçok ülkesinden gelen 40 kadının katılımıyla BM önünde kurulan çadır etrafında devam eden eylemi, gün içerisinde yüzlerce Kürdistanlı ve dostu da ziyaret ediyor.

Açılan pankartlar ve atılan sloganlarla Türk devleti ve çetelerinin Efrîn’i işgalini protesto eden kadınlar, aynı zamanda BM ve uluslararası güçlere görevlerini hatırlatarak, Türk devletine karşı harekete geçilmesi gerektiğine dikkat çekti.

KATALAN VEKİL: KÜRTLERİN MÜCADELESİ BİZE REFERANS OLDU

Açlık grevi eylemcilerini İsviçre İşçi Partisi (POP) temsilcileri ve İspanya’nın baskısı sonucu İsviçre’ye sığınmak zorunda kalan Katalan Milletvekili Anna Gabriel de ziyaret etti. Gabriel, Efrîn ile dayanışma mesajı verdi.

Burada bir konuşma yapan Gabriel, İspanya’nın kendisi hakkında çıkardığı tutuklama kararı sonucu ülkesini terk etmek zorunda kaldığını söyledi. “Kürt halkına destek olmak için bugün buradayım” diyen Gabriel, Kürt özgürlük mücadelesinin Katalan halkı için önemli bir referans olduğunu belirtti. Gabriel, "Kürdistan kazanırsa, Katalanlar da kazanır" diye ekledi.

EYLEMCİLER: İŞGALİ KABUL ETMEYECEĞİZ

Öte yandan açlık grevi eylemcilerinden Şenge Kahraman, Medine Zaray ve Hülya Yalçın eyleme yönelik düşüncelerini ANF’ye değerlendirdi.

Şenge Kahraman, "Türk devleti, Kürtlerin kazanımlarına saldırıyor, uluslararası güçler bugün bir kez yine Türk devleti ile iş birliği halinde. Bugün kadınlar olarak burada BM önünde eylemdeyiz çünkü ikinci bir yok etme planına izin vermeyeceğiz ve ortaklıkları bozacağız” şeklinde konuştu.

BM ve uluslararası güçlere Efrîn’de yaşananlara daha fazla sessiz kalmama çağrısı yapan Kahraman, şöyle devam etti: “Kimse Efrîn’de yaşanan katliama sessiz kalarak, işgale ortak olmamalı. Biz Efrîn için direneceğiz ve her yerde eylemde olacağız. Bu güçler sessiz kaldıkça bizler kapılarında olmaya devam edeceğiz. Avrupa’nın her yerini eylem alanına çevirerek onlara sorumluluklarını hatırlatacağız, tıpkı bugün BM önünde olduğumuz gibi. Efrîn ve Kürdistan özgür oluncaya kadar bizler direneceğiz.”

“Kürtleri görmezlikten gelerek veya öldürerek yok edeceklerini düşünüyorlar” diyen Kahraman, “Bugüne kadar birçok defa katlettiler. Kürtler bitti mi? Bakın bugün ayaktayız ve yine direniyoruz. Gerekirse özgürlük için milyon defa bedel öderiz ama yine özgürlükten vazgeçmeyiz" diye kaydetti.

İlerlemiş yaşına rağmen Efrîn için açlık grevinde olan bir diğer eylemci Medine Zaray ise Kürt anaları olarak Efrîn’in işgalini asla kabul etmeyeceklerini vurguladı. Zaray, “Efrîn’de çocukları, kadınları, anaları katlettiler. Topraklarımızı işgal edip evlerimizi talan ediyorlar. Buna sessiz kalamayız” dedi.

Efrîn’de yaşananlara uluslararası güçlerin sessizliğine tepki gösteren Zaray, “O topraklar bizim. Bizler sadece kendimiz için değil, bütün halklar için demokrasi ve özgürlük istiyoruz. Bugün burada insanlık için eylemdeyiz yani insanlık görevimizi yerine getiriyoruz" dedi.

Bir diğer açlık grevi eylemcisi ise Sosyalist Kadınlar Birliği’nden Hülya Yalçın da şöyle dedi: “Dün Kürtler DAİŞ’e karşı savaşırken Avrupa’da ve dünyada alkışlanıyordu. Ama bugün Kürtler yok edilmek istenirken bütün dünya ve Avrupa buna sessiz kalıyor. Emperyalistler kendi aralarında bir paylaşım yaparak çıkarları gereği Türk devletinin işgaline destek veriyor. Bugün ortaya koyduğumuz eylemle bu ortaklığa son verilmesini istiyoruz.”

Rojava’da kadın devriminin boğulmak istendiğini dile getiren Yalçın, “Biz kadınlar olarak direnerek, kadın devrimini sahiplenip koruyacağız. Efrîn özgürleşinceye kadar her alanda eylemlerimiz ortaklaşarak devam edecek” dedi.