Brezilya Yeşil Cephe’den Kürtlerle dayanışma çağrısı

Brezilya Yeşil Cephe hareketi, Öcalan için yürütülen açlık grevi eylemcileriyle dayanışma mesajı yayınladı. Yeşil Cephe, “Kürt halkıyla enternasyonal dayanışma” çağrısında bulundu.

Brezilya Yeşi Cephe hareketi, Leyla Güven’in açlık grevinin 100’üncü gününde bir dayanışma mesajı yayınladı.

300’ü aşkın kişinin “Türk otoriter rejimine karşı ve Abdullah Öcalan’ın hücre hapsini sona erdirmek için” açlık grevinde olduğunu hatırlatan Yeşil Cephe, mesajında Kürtlere yönelik baskılar, Türk devletinin geçmişte Ermeniler, Hristiyanlar ve diğer azınlıklara yönelik katliamlarına yer verdi.

Kürtlere yönelik “kültürel ve siyasi soykırım” politikalarına işaret eden Yeşil Cephe, “Kürt halkı, varlıklarını tekrar tasdik ederek Türk devletine direnirken, kitlesel hapsedilme gibi zorun başka biçimleriyle birlikte fiziksel soykırım da yaşıyor. Böylesi şiddet ve temel hakların inkârı nadiren uluslararası ilgi görüyor. Türkiye’deki duruma dikkat çekmek üzere 2000 yılında yapılan açlık grevi 122 siyasi tutsağın yaşamını yitirmesi ile sonuçlandı” diye belirtti.

HDP’li vekillerin son günlerdeki yürüyüşlerine yönelik polis engellerini de hatırlatan Yeşil Cephe şunları ifade etti:

“Brezilyalılar olarak, otoriterlik ve insan haklarından açık nefret konularında Erdoğan ile benzer olan bir başkanın yönetimindeki hükümetimizden dayanışma beklemiyoruz. Bolsonaro, hâlihazırda İsrail’deki Brezilya Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma doğrultusundaki niyetiyle, Ortadoğu siyasi meselelerine dair bir duyarlılığı olmadığını göstermiş durumda. Biz, Angela Davis’in, Avrupa Parlamentosu’ndaki sol vekillerin ve çok sayıda aktivistin çağrısına katılarak, dünyanın dört bir yanından insanlara Kürt halkıyla enternasyonal dayanışma çağrısında bulunmayı amaçlıyoruz. Asgari bir talep olarak insan hakları ihlallerinin sona ermesi doğrultusunda E Tipi Kapalı Cezaevlerinin kapatılması için. Öcalan’ın ömür boyu hücre cezasının sona ermesi için. Öcalan, Güven ve Kürt halkı, yaşam hakları ve kendi kaderini tayin için mücadele etmeleri nedeniyle kriminalize ediliyorlar. Açlık grevi, bir insanın başvurabileceği en son direniş eylemidir. Erdoğan, siyasi muhalefeti hücrede tutarak iktidarına karşı hiçbir muhalefet bırakmayacağını sanıyor. Dünyanın kendisini unutacağını düşünüyor.

Türk hükümeti, açlık grevindekilerle diyalog kurma niyeti göstermiyor. Güven, gerekmesi halinde eylemini ölüm orucuna çevireceğini söylüyor. Kızı Sabiha Temizkan’ın, yaşamına dair endişelerine karşılık “başka çocuklar acı çekiyor, başka anneler ağlıyor” demişti. Bu, bir halkın mücadelesidir. Çekilen acıyı sona erdirmek ve Kürtlerin davasını desteklemek için, Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi’ni, Türkiye’ye Abdullah Öcalan’ın tecridini sona erdirmesi doğrultusunda baskı yapmaya zorlayabilirsiniz. Kendi milletvekillerinize, bu soruna dair aynısını yapması doğrultusunda konuyu ulusal hükümetinize taşıması için yazabilirsiniz.”