GÖRÜNTÜLÜ

Brüksel'de 'işgal' protestosu: Rojava'yı sahiplenmek için eyleme!

Belçika’nın başkenti Brüksel’de Türk devleti ve Suriye Milli Ordusu (SMO) çetelerinin işgal ve soykırım saldırıları protesto edildi, halklar Rojava'yı sahiplenmek için eyleme çağrıldı.

İŞGAL PROTESTOSU

İşgalci Türk devleti ve çetelerinin saldırılarına karşı TJK-E’nin çağrısı ile Belçika’nın başkenti Brüksel’de protesto eylemi yapıldı. Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB) öncülüğünde yapılan eylemde İngilizce ve Fransızca “Sessizlik iş birliğidir”, “Kürt soykırımını durdur”, “İşgale, savaşa ve ırkçılığa karşı enternasyonalist mücadeleyi büyüt”, “Rojava’yı korumak için ayağa kalk” yazılı pankartlar açıldı. Eylemde Kürtçe ve Fransızca Rojava direnişini sahiplenen sloganlar atıldı, işgalci Türk devletine öfke yağdı.

Sosyalist Kadınlar Birliği (SKB) adına Zeynep Görgü işgale tepki gösterdi. Saldırılara karşı alanlarda olacaklarını belirten Zeynep Görgü, dayanışmayı büyütmeye çağırdı.

ADGB adına Türkçe açıklamayı okuyan Partizan’dan Abbas Demir, işgal saldırılarına tepki gösterdi.

'KÜRT HALKININ STATÜSÜ ENGELLENMEK İSTENİYOR'

Açıklamada şunlar belirtildi:

"Dünyanın savaş ve çatışma dolu evrimine paralel olarak, dünya savaş güçlerinin desteğiyle Türkiye’de ve dört parça Kürdistan’da Kürt halkının eşitlik, özgürlük, kimlik ve statü mücadelesi engellenmeye çalışılıyor.  Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, tam da bu güçlerin düzenlediği uluslararası komplo sonucu Türk devletine teslim edilmiş ve 25 yıldır, hiçbir hukuk kuralına uygun olmadan, en geniş hakları ihlal edilerek tek kişilik hücrede tutulmaktadır.

Dört ülkeye yayılan Kürdistan’ın sömürge statüsünün değişmemesi ve Kürt halkının herhangi bir statü elde etmemesi için tüm emperyalist güçler, Türk devletini ve diğer sömürgeci merkezleri desteklemektedir.

Kürdistan’ın sömürge statüsünü korumak için DAİŞ gibi bir grup suçluyu bile destekleyen bu güçler, Rojava ve Güney Kürdistan’da başta Êzidîler olmak üzere binlerce Kürt ve bölge insanı katledilirken sessiz kaldı.

Türk devleti, uluslararası hukuka aykırı olarak Suriye ve Irak Kürtlerine yönelik her gün tutuklamalar, faşist saldırılar, askeri operasyonlar, suikastlar ve bombalamalar düzenliyor. Dünyadaki faşist ve militarist yükselişin etkisiyle bu sıkıntılar görmezden geliniyor."

'ROJAVA'YI SAHİPLENMEK İÇİN HERKESİ EYLEMLERE ÇAĞIRIYORUZ'

TJK-E adına açıklamayı ise Arife Soysüren okudu.

Açıklamada işgal saldırılarının aynı zamanda kadın kurtuluş mücadelesinin sosyal ve kültürel kazanımlarına da saldırı niteliğinde olduğu belirtildi.

Açıklamada şöyle denildi:

"Türk devleti yıllardır Suriye'nin kuzeydoğusundaki Kürt nüfusun yerinden edilmesi, zorla tehcir edilmesi ve Türkleştirilmesi politikası izliyor. Bu süreçte binlerce Kürt yerinden edilmiş, işkenceye maruz kalmış ve öldürülmüşken, Türk devletinin desteklediği SNA ve HTŞ gibi cihatçı gruplar da bölgeyi yağmalayıp yok ediyor. Aleviler, Ermeniler, Êzidîler ve Süryaniler gibi etnik ve dini azınlıklar da ağır saldırılara ve kimliklerini yok etme politikasına maruz kalıyor
Bu durumdan özellikle etkilenen Rojava kadınları, 2014'ten beri bir kadın ve bir erkekten oluşan eşbaşkanlık altında tüm karar alma alanlarında özgür ve demokratik bir toplum inşa etti.

 Rojava'daki kadınların direnişi sadece Kürtlerin özgürlüğü için değil, tüm insanların özgürlüğü için bir mücadeledir.

Esad rejiminin devrilmesiyle birlikte tüm Suriye'nin demokratikleşmesi, tarihten ders alınması ve barışçıl, çok etnikli bir arada yaşamanın inşa edilmesi için bir fırsat ortaya çıktı. Ancak emirlerini Ankara'dan alan SMO ve HTŞ'nin uyguladığı terör altında Suriye'de kadınları karanlık bir gelecek bekliyor.

Türk devletinin cihatçı gruplar tarafından desteklenen faşizmi, sadece Rojava'yı değil, eşitlik, özgürlük ve insan onuru gibi evrensel değerleri de tehdit ediyor. Bu saldırılar kadınların devrimci ilerleyişini yok etmeyi ve bölgenin geleceğini ele geçirmeyi amaçlıyor.

Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) olarak, Rojava'daki Kadın Devrimi'ne destek için 14 Aralık'ta küresel eylem günü çağrısında bulunuyoruz. Bugün, direnişi güçlendirmeyi ve devam eden işgal, şiddet ve baskı tehdidine karşı farkındalığı artırmayı amaçlıyor. Başta Kürt kadınları olmak üzere tüm kadınları, demokratik kamuoyunu ve insanlığa inanan herkesi eylem ve etkinliklerle dayanışma göstermeye çağırıyoruz.

Rojava'daki kadınlar adil ve eşit bir dünya için mücadele ediyor. Halkın özgürlüğünü ve insan hakları mücadelesini savunmak için onların direnişini desteklemeliyiz."