Bulut ve Emin Göteborg'da anıldı

Türk devleti tarafından gerçekleştirilen saldırılarda 25 Temmuz günü Duhok'ta şehit düşen Gökhan Bulut (Hamza Tolhidan) ile 7 Ağustos günü Xakurkê'de şahadete ulaşan Renas Emin (Rubar Hebun) İsveç'in Götteborg ilinde düzenlenen etkinlikle anıldı. 

Göteborg Demokratik Kürt Toplum Merkezi lokalinde düzenlenen etkinlik devrim şehitleri anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşu ve şehitlerin yaşam ve mücadelelerini anlatan sinevizyon gösterimiyle başladı.

Kürt siyasetçi Rızgar Dersim, Orta Anadolulu Kürtlerin Kürt Özgürlük mücadelesindeki yer ve önemlerini ele alan  bir konuşma yaptı.

Tolhidan'ın Kürdistan'dan Konya'ya sürgün edilen daha sonra da Avrupa'da yaşamak zorunda kalan bir Kürt ailesinin çocuğu olduğunu hatırlatan Dersim, ”O aklı ve düşünceleri her zaman kendi toprak ve kültüründe olan bir devrimciydi. İdeallarini gerçekleştirmek için Kürt Özgürlük Hareketi saflarına katılarak mücadele etti. Bu görevini başarıyla yerine getirdi” dedi.

Kürt Halkının kazanımlarının şehitlerin fedakarlıkları sayesinde elde edildiğinin unutulmaması gerektiğinin altını çizen Dersim, tüm Kürdistanlıların tarihin kendilerine yüklediği  misyonu yerine getirebilmek için kendilerini gözden geçirmelerinin ve mücadeleye daha sıkı sarılmalarının önemine vugu yaptı.

KÜRT HALKININ DİRENMEKTEN BAŞKA YOLU YOKTUR

Civaka Îslamiya Kurdistanê (CİF) adına konuşan Mele Abdullah, hadis ve ayetlerden alıntılar yaparak toprakları işgal edilen, baskı altında tutulan ve soykırıma uğrayan halkların namusu, toprakları için direnme zorunluluğu olduğunu hatırlattıktan sonra şunları kaydetti.

”Bu uğurda yaşamını yitirenler Allahın katında ve insanlık nezdinde diri şehitlerdir. En yüksek mertebede yerleri vardır. Haksızlığa karşı mutlaka ve mutlaka direnmek gerekiyor. Katliamlara uğrayan Kürt Halkının direnmekten başka bir yolu yoktur.”

Abdullah Konyalı, Orta Anadolu Kürtleri Platformu (PKAN) adına yaptığı konuşmada halkı için kahramanca savaşan ve yaşamını feda eden Kürt gençlerine layık olabilmek için herkesin kendini gözden geçirmesi ve mücadeleye daha sıkı sarılması gerektiğini söyledi.

Şehit Aileleri adına yapılan konuşmada da şahit ailesi olmanın gurur verici olduğu kadar acı verici olduğu belirtildi. Acıların ancak mücadeleye daha sıkı sarılarak ve şehitlerin  kararlığıyla ücadeleye sarılarak aşılacağına vurgu yapıldı.

Yoğun bir katılımınm olduğu etkinlik ”Şehit namırın” sloganının atılmasıyla son buldu.