‘Diplomatik hamle yapılacak’-YENİLENDİ

Strasbourg’daki açlık grevi dördüncü haftasına doğru ilerlerken, CPT üzerinde baskı kurma ve görevlerini hatırlatmak için diplomatik görüşmeler de sürüyor.  Şimdiye kadar ağırlıklı Fransa merkezli yürütülen çalışmalar tüm Avrupa’ya yayılacak.

Fransa’nın Strasbourg kentindeki süresiz-dönüşümsüz açlık grevi 20. gününe girdi. Öcalan’ı esir tutulduğu İmralı adasında ziyarete yetkili tek kurum olan İşkenceyi Önleme Komitesi CPT, AK, AİHM gibi uluslararası kuruluşların bulunduğu kentte yapılan açlık greviyle, bu kurumlardan tecrite karşı açık ve net tavır almaları talep ediliyor.

Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F) Dış İlişkiler Temsilcisi Agit Polat ile üç haftadır devam eden açlık grevi boyunca gerçekleştirdikleri ve önümüzdeki süreç için planladıkları diplomasi çalışmalarını anlattı.Polat, diplomatik boyut ne kadar güçlü olursa eylemin de o kadar kısa sürede hedefine ulaşacağını söyledi.

İKİ BOYUTLU BİR ÇALIŞMA

Açlık grevinin başından itibaren diplomatik girişimlerini sürdürdüklerini ifade eden Polat, Noel, yılbaşı gibi tatillerden ötürü kurumların kapalı olduğunu hatırlatarak, bu alandaki çalışmaları şu ana kadar yeterince ilerletemediklerini ve bu dönemde özellikle halk diplomasisine ağırlık verdiklerini kaydetti.

FRANSIZLARDAN DAYANIŞMA KOMİTESİ

Açlık grevi eylemini geniş kitlelere ulaştırmak için bir Dayanışma Komitesi oluşturduklarını söyleyen Polat, “Komite, Fransız dostlardan oluşuyor ve içinde 9 ayrı kurum, örgüt ve bir siyasi parti temsilcisini barındırıyor. Kendi kitlemizin dışına çıkmak amacıyla bu komisyon kuruldu. Esas yapmak istediğimiz şey bu eylemi Fransız kamuoyu içerisine taşımaktır” dedi.

TÜM AVRUPA'YA YAYILACAK

Ayrıca Fransız Barış Hareketi’nin açlık grevine ilişkin bu yönlü acil çağrısı olduğunu ifade eden Polat, “Fransız kamuoyuna yönelik çok yönlü çalışmalarımız oldu. Ayrıca Almanya ve İsviçre’de de çalışmalarımız başladı. Tatilin 7 Ocak’ta sona ermesi ile birlikte tüm Avrupa ülkelerinde çalışmalar yürütülecek” dedi.

İMZA KAMPANYASI SÜRÜYOR

CPT’yi harekete geçirmek için 20 Aralık’ta başlatılan imza kampanyasının devam ettiğini belirterek, “Bu kampanya ile eylemi duyurup CPT’ye daha fazla baskı kurma, görevlerini hatırlatma ve görevlerini yerine getirme amaçlanıyor” dedi.  Dosyalar, bildiriler hazırlayarak düzenli şekilde Avrupa’daki tüm kurum, kuruluş, örgüt ve siyasi partilere gönderdiklerini aktaran Polat, Strasbourg’taki açlık grevinin etrafında bir diplomatik hamlenin başlatılacağını da hatırlattı.

45 TEMSİLCİLİK ZİYARET EDİLECEK

14-18 Ocak tarihinde özellikle Avrupa Konseyi ve CPT nezdinde girişimlerde bulunacaklarının altını çizen Polat şu bilgileri paylaştı: “AK’ye üye 47 ülke bulunuyor. Türkiye ve Azerbaycan dışındaki 45 ülkenin daimi temsilcilerini ziyaret edip görüşmeler talep edecek, eylem hakkında bilgilendirme yapılıp, dosyalar sunulacak. AK içinde ise Genel Sekreterlik, Genel Sekreterlik Kabinesi, CPT düzeyinde temaslarımız olacak. Esas muhatabımız CPT’nin kendisidir. CPT ile doğrudan görüşme sağlayarak eylemin detaylarını, eylemcilerin genel sağlık durumlarını, imza kampanyasını aktaracağız.”

AP’DE YOĞUN GÖRÜŞME PLANI

Avrupa Parlamentosu’nda ise 21 Ocak itibarıyla tüm siyasi partiler ve parlamenterler nezdinde girişimler yapılması planlanıyor. Polat bu görüşmelere ilişkin olarak da şunları söyledi: “Ocak 21’ine denk gelen hafta içerisinde tüm siyasi partiler, parlamenterler AP’de olacak. Doğrudan siyasi gruplar, parlamenterler ve siyasi partilerle görüşerek onlara eylem hakkında bilgi vererek, eylemin esas talebine yönelik girişimlerde bulunmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Özellikle AP parlamenterlerini eylem yerine getirerek eyleme dair dayanışma mesajları vermelerini sağlamayı amaçlıyoruz.”

MONİTORUNG SÜRECİNE ALINMALI

“CPT şu anki haliyle tecride onay veriyor. CPT harekete geçmediği müddetçe Türkiye’nin uyguladığı tecridin ortağıdır. Biz bunu, CPT yetkililerine yüz yüze yaptığımız görüşmelerde belirttik” diyen Polat, Türkiye’nin izleme sürecine alınması gerektiğini şu sözlerle söyledi; “CPT’nin görevini yerine getirmesi ve raporunu açıklaması ancak Türkiye’nin Avrupa Konseyi nezdinde monitoring (izleme) sürecine alınmasıyla sağlanır. Yani CPT Önderlik üzerindeki bu ağırlaştırılmış tecridi ifşa etmeli, açığa çıkarmalı, CPT bunları yapmadığında da Türkiye’nin monitoring sürecine alınmalıdır. Bizim gündemimizde olan en önemli şey Türkiye’nin monitorung sürecine alınmasıdır.

HALK DİPLOMASİSİ KAZANDIRACAK

Yürütülen halk diplomasisinin önemine de değinen Polat şunlara dikkat çekti: “Ağırlaştırılmış tecride karşı halkın tepkisini oluşturabilmek, halkın eleştirisini ön plana çıkarmak, kamuoyunu duyarlı kılabilmek ve kamuoyunu bir baskı aracına dönüştürmeyi sağlamak istiyoruz. Kurumlar, siyasi partilerle vb. yapılarla yürüttüğümüz diplomasideki başarımız ancak halk diplomasisi ile mümkündür. Dolayısıyla halkımızın sürece dâhil olması bu açıdan çok çok önemlidir.”

DÖRT PARTİDEN DESTEK AÇIKLAMASI

Fransa’da Komünist Parti, Sol Parti, Yeşiller Partisi ve Yeni Anti Kapitalist Partisi açlık grevi eylemcilerine destek açıklamasında bulundular. Açıklamalarda özetle şu ifadelere yer verildi:

Fransız Komünist Parti: Açlık grevleriyle dayanışma içinde olduğumuzu bildiriyoruz. Türkiye demokratlarını, Kürt halkını, milletvekili Leyla Güven’i barış, demokrasi ve Türkiye’deki Kürtlerin siyasi ve kültürel haklarının tanınması mücadelesinde destekliyoruz. Uluslararası kurumları harekete geçmeye çağırıyoruz.

Yeni Anti Kapitalist Parti: Türk hükümetinin uygulamaları cezasız kalmamalı. Açlık grevleriyle birlikte, Kürt meselesine yönelik müzakerede siyasi bir çözüm olan Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasını, tüm siyasi tutukluların serbest bırakılmasını ve terör örgütleri listesinden PKK’nin çıkarılması taleplerini sahipleniyoruz.

Sol Parti: PKK terör örgütleri listesinden çıkarılmalı. Kürt savaşçıları Kobanê, Musul ve Rekka’yı özgürleştirdi. Bu perspektifin sahibi ve Ortadoğu’da önermeleri ile barışı inşa etmek isteyen Abdullah Öcalan serbest bırakılmalıdır. Demokrasi, Türkiye halkları, Kürtler ve Ortadoğu’nun tamamı için vazgeçilmez ve gerçek bir siyasi çözüm için şarttır. Bu temelde Leyla Güven’in eylemini destekliyoruz.

28 BİLEŞENLİ KOORDİNASYON

Tamamı Fransız 28 örgüt ve siyasi parti bileşeninden oluşan Fransız Kürt Ulusal Dayanışma Koordinasyonu açlık grevine ilişkin açıklamada bulundu. Koordinasyon, eylemi desteklediklerini açıklayarak CPT ve AK’nin devreye girmesi yönünde acil çağrıda bulundu.

Kaynak: Yeni Özgür Politika