Farklı inançlardan tecride tepki: Öcalan’sız asla!

Basel-Strasbourg uzun yürüyüşünde yer alan farklı inançlara mensup temsilciler, Öcalan’ın inançların ve halkların kardeşliğini simgelediği ifade ederek, tecridin kaldırılması için herkesin direnişte olması gerektiğine vurgu yaptı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük yapılan uluslararası komployu protesto etmek ve açlık grevi direnişlerine destek vermek amacıyla Basel’den Strasburg’a yapılan uzun yürüyüş 4’cü gününde devam ediyor. Yürüyüş kolunda Civaka Îslamiya Kurdistan adına yer alan Mele Mehmet Sait Tori ve Êzidî Dernekler Birliği Merkezi (NAV-YEK) adına yer alan Sabri Atan yürüyüşün anlam ve önemine ilişkin ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.

3’ÜNCÜ UZUN YÜRÜYÜŞÜ

Civaka Îslamiya Kurdistan adına yer alan Mele Mehmet Sait Tori bugüne kadar Öcalan’ın özgürlüğünü talep etmek amacıyla birçok defa uzun yürüyüşe katılmış bir isim. İlk olarak 2012 yılında Cenevre’den Strasbourg’a ardından 2014 yılında Lüksemburg’dan Strasbourg’a yapılan uzun yürüyüşte yer alan 64 yaşındaki Tori, Avrupa’da düzenlenen bütün eylemlerde yakından tanınan bir isim.

MELLE TORİ: TECRİDİ ASLA KABULLENMEYECEĞİZ

Öcalan’ın özgür olması gerektiği inancını hiçbir zaman kaybetmeyen Mele Tori, yürüyüşte olma gerekçesini şu şekilde ifade ediyor: “Başkan Apo üzerindeki tecridi kırmak ve açlık grevlerine direnişlerine destek vermek amacıyla bu yürüyüşteyiz. Biz asla bu tecridi kabul etmeyeceğiz. Tecrit sadece Serok Apo üzerinde değil, Önderlik şahsında bütün Kürdistan halkına yönelik yapılan bir tecrittir. Bizler bunun farkında olduğumuz için yürüyoruz.”

‘DEVLET ZİHNİYETİ SAYIN ÖCALAN KARŞISINDA YENİLMİŞTİR’

Tecridi insanlık dışı bir olay olarak değerlendiren Tori, “Ne İslam’da ne de başka dinlerde ne de hiçbir demokraside böyle bir şeye yer yoktur. Bu insanlık suçudur, bunun için tecridin kaldırılması gerekir. TC ve Türk-İslam sentezinin Kürtlere karşı uyguladığı, baskı, imha, inkar, asimilasyon ve katliam zihniyetidir. Biz bu zihniyete karşıyız. Ve bu zihniyeti kıracağız. Bu zihniyete karşı bugüne kadar Şêx Said, Seyid Rıza, Gazi Muhammed ve 40 yıldan beridir mücadele eden PKK bu zihniyeti kırmıştır. Öcalan şahsında Kürt halkını esir almak istiyorlar ama Serok Apo bu zihniyetin bütün oyunlarını boşa çıkarmıştır. Bugün bundan kaynaklıdır ki tecrit altındadır. Bugün dünyanın her yerinde insanlar, ayakta ve önderliğini savunuyorsa bu devlet zihniyetinin yenilgisidir” diye ekledi.

‘ÖCALAN FARKLILIKLARI BİR ARAYA GETİRDİ’

“Bugün bu yürüyüşte bütün renkleri, inançları ve farklı insanları birlikte görüyoruz” diyen Tori, şöyle devam etti: “Bu Sayın Öcalan’ın başarısıdır. Farklılıklar insanlığın gerçeğidir, önemli olan bunu bir araya getirmektir bunu da Sayın Öcalan başarmıştır. Yaratılan bu birlik, bugün tecride karşı isyan ediyor.”

‘MÜSLÜMANSAK KÜRTLERİN YANINDA YER ALMALIYIZ’

Açlık grevi direnişlerine de dikkat çeken Mele Tori, “Leyla’nın davası bizim davamızdır, Başkan Apo’nun davası bizim davamızdır. İslam dini, zulme karşıdır, zulmün kaldırılması ve köleliğe karşı isyan etmiştir. Maalesef bugün Kürtleri hala bir köle olarak gören sistemlere karşı sessizler, eğer biz Müslümansak bugün Kürtler üzerindeki zulmü kabul etmemeli ve Kürtlerin yanında yer almalıyız” dedi.

ÊZİDÎLER: ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ FARKLILIKLARIN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR

Êzidî Dernekler Birliği Merkezi (NAV-YEK) adına yer alan Sabri Atan’ın ise 2. uzun yürüyüşü, ilk olarak 2015 yılında Lüksemburg’dan Strasburg’a yürümüş. 54 yaşındaki Atan, yürüyüşün ilk gününden beridir sık sık hiç durmadan Öcalan’a özgürlük talebiyle haykırırken kameralarımıza yansıyan bir isim. Yürüyüşte olma amacını sorduğumuz Atan şunları dile getirdi: “Bu yürüyüş, Êzidîler için büyük anlam taşıyor. Bu yürüyüşte bizler, Serok Öcalan şahsında insanlığın özgürlüğünü talep ediyoruz. Serok Öcalan’ın özgür olması demek bütün din, mezhep, farklı kimliklerin özgür olması anlamına gelecektir.”

Öcalan’ın bütün farklıklarına rağmen birçok kimliği bir araya getirmeyi başardığını söyleyen Atan, “Bakın; bugün farklı inançlardan, farklı kimliklerden, farklı ideolojilerden, farklı siyasi görüşlerden insanlar hepsi Öcalan’ın özgürlüğünü talep etmek ve tecridi kırmak için birlikte yürüyor. Bu farklılıkları bir araya getirmeyi başaran, Serok Apo’dur ve onun felsefesidir” diye ekledi.

‘SEROK APO VARLIĞIMIZI DÜNYAYA KABUL ETTİRMİŞTİR’

Serok Apo’nun Êzidîler için büyük bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Atan, “Serok Apo bizleri insan yerine koymayan sistemlere isyan ederek, bugün bizim varlığımız dünyaya kabul ettirmiştir. Serok Apo insanlığın özgürlüğü için mücadele ediyor. Özellikle Êzidîler için Serok Apo büyük bir rol oynadı. Serok Apo, Êzidîlerin yeniden var olmasını ve kendi inancını ve kimliğini korumasında büyük rol oynadı” dedi.

‘ÊZİDÎLER OLARAK DİRENECEĞİZ’

Açlık grevleri direnişlerini de hatırlatan Atan, “Bugün Leyla Güven arkadaşımız öncülüğünde açlık grevi direnişleri devam ediyor. Serok Apo için bugün Şengal’de de açlık grevleri direnişleri var. Bizler iyi biliyoruz ki, tecrit kırılmadan biz halklar özgürleşemeyiz. Biz Êzidîler olarak tecridin kırılması için yapılan bütün eylemlerde yer alıyor ve tecridin kırılması gerektiğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı.