HDP heyeti CPT ile tecridi görüştü

HDP, İmralı’ya acilen bir heyetin gönderilmesi ile tecridin kaldırılmasına yönelik talepleri iletmek ve süren açlık grevlerine dikkat çekmek amacıyla Avrupa Konseyi’ne (AK) bağlı İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) yetkilileriyle bir görüşme gerçekleştirdi.

HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca ve HDP Avrupa Konseyi Temsilcisi Fayik Yağızay, Strasbourg'ta CPT yetkilileriyle bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşme sonrasında bilgi veren Fayik Yağızay, Kürt halkının CPT’ye yönelik eleştirilerini ve görevini yapma çağrısını, yetkililere ilettiklerini söyledi.

Fayik Yağızay, DTK Eşbaşkanı Leyla Güven öncülüğünde başlayan, siyasi tutsaklar ve dünyanın birçok yerinden katılımlarla binlerce kişiye ulaşan açlık grevi eylemlerinin temel şiarı olan ‘tecridin kırılması’ talebini CPT yetkililerine tekrar hatırlattıklarını söyledi.

‘TALEPLER CPT’NİN GÖREV VE YETKİ ALANINA GİRİYOR’

Kürt halkının günlerdir AK ile CPT’nin yanı başında seslerini duyurmaya çalıştığını ifade ettiklerini sözlerine ekleyen Fayik Yağızay, “Kürt halkının insani talebinin CPT’nin görev ve yetki alanına girdiğini dile getirdik. Bundan dolayı da CPT yetkililerine bir an önce soruna çözüm bulmaları yönündeki çağrıyı yineledik” diye konuştu.

CPT: TECRİDE KARŞI KALICI ÇÖZÜM ÜRETMEYE ÇALIŞIYORUZ!

HDP Avrupa Konseyi Temsilcisi Yağızay’ın verdiği bilgiye göre, CPT yetkilileri ise Kürt halkının eleştirilerini ‘haksızca’ bulduklarını savundular.

Yağızay, şöyle dedi: “CPT yetkilileri ise bize, ‘Kürt halkının eleştirisi haksızcadır. Çünkü birçok defa Türk devlet yetkilileriyle görüştük. Bu görüşmeler en üst düzey devlet yetkililerini içeriyor’ dediler.”

Görüşmede CPT yetkilileri, Türkiye’deki insan hak ve özgürlükleri alanındaki ihlallere karşı kalıcı çözüm üretmeye çalıştıklarını da savundu. Kendilerinin sadece rapor hazırlayıp ‘2 yıl sonra yayınlamak’ istemediklerini dile getiren CPT yetkilileri, Türk devlet yetkilileri ile sürekli irtibat halinde oldukları bilgisini de verdiler.

CPT’YE YÖNELİK ELEŞTİRİLER NEDEN HAKSIZ DEĞİL?

CPT yetkilileriyle daha önce de yapılan görüşmelerde, ‘Kürt halkının bu kurumun rolünü abarttığı’ şeklinde cevap verilmişti. Oysa Kürt halkının yıllardır tecride yönelik taleplerini haykırdığı CPT’nin ‘cezaevlerinde kötü muamele ve işkenceyi önleme’ gibi oldukça kolay anlaşılır bir görev tanımı var. 2007 yılında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın zehirlendiği ortaya çıktığında düzenlenen süresiz-dönüşümsüz açlık grevi sırasında CPT yetkilileri devreye girmiş ve açlık grevinin henüz 20’li günlerinde İmralı’ya gidileceği taahhüdünde bulunmuşlardı. O dönemki açlık grevi, CPT’nin bu taahhüdünün gerçekleşmesi üzerine 39’uncu gününde sonlandırılmıştı. Yani Kürtlerin CPT’nin görevini ve oynayabileceği rolü yanlış tanımlama gibi bir durum söz konusu değil.