Jessen: Türkiye şantajlarla Almanya’yı susturdu

Türk devletinin Rojava’ya yönelik işgal tehdit ve hazırlıklarını yorumlayan Alman gazeteci-yazar Jan Jessen, Ankara’nın mülteciler üzerinden yaptığı şantajlarla Berlin yönetimini susturduğunu yazdı.

Başta Rojava Kürdistan’ı olmak üzere bölgedeki gelişmeleri yakından takip eden gazeteci-yazar Jan Jessen Almanya’nın önde gelen siyaset dergilerinden “Cicora”nın internet sitesi için “Kürtlere büyük ihanet” başlıklı bir haber-analiz kaleme aldı.

ABD Devlet Başkanı Trump’ın Türkiye-Suriye sınırındaki askerlerini çekme kararı ardından yaşanan gelişmeleri yorumlayan Jessen “Trump’ın kararıyla aralarında Almanya ve Avrupa Birliği’nin de bulunduğu batılı ülkeler DAİŞ’e karşı mücadelede en güvenilir partner olan Kürtlere ihanet etmiştir” görüşünü dile getirdi.

Son yıllarda Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kürtlerin otonomi ve kendi kendilerini yönetme gibi haklarının sahip olmaması için yoğun girişimlerde bulunduğu hatırlatılan analizde, Türk devletinin Efrîn’deki işgali sırasında yaşananlara dikkat çekildi. Efrîn’de işgalci bir rejimin kurulduğunu anlatan Jessen, Türk devletinin eliyle bölgede ağır insan hakları ihlalleri, zorla göçertilme ve vahşi cinayetlerinden yaşandığını belirtti.

BERLİN’İN AÇIKLAMASI GÖSTERMELİK!

Türk devletinin bölgede yeni bir girişimi için hazırlıklar başlattığını yazan Alman gazeteci Jessen, batının sessizliğinin manidar olduğunu ifade etti. Yorumda devamla Merkel’in başbakanlığındaki federal Alman hükümetinin “bölgedeki gelişmelerden endişeliyiz” şeklindeki uyarısının zorunlu yapılan göstermelik bir açıklama olduğu belirtildi.

Uluslararası yasaları ihlal anlamına gelen ve Alman yapımı Leopard-2 tanklarıyla gerçekleşen Efrîn’deki işgale karşı da Berlin yönetiminin izleyici kaldığını hatırlatan gazeteci-yazar Jan Jessen “Federal Hükümet ve birçok AB ülkesi mülteci anlaşması üzerinden yapılan şantajlara boyun eğdiler ve böylelikle müzakere edemeyecek duruma düştüler. Çünkü bütün Avrupa başkentlerinde 2015’teki senaryonun tekrarlanması korkusu var” görüşünü savundu.

Batının Kürtlere ihanetinin ilk olmadığını belirtilen yorumda 1991 yılında Kürtlerin Saddam Hüseyin rejimine karşı verdiği mücadeleye dikkat çekildi. ABD’nin o dönem Kürtleri Saddam’a karşı ayaklanmaları için teşvik ettiğini ancak daha sonra onları yalnız bıraktığını anlatan Jessen etik değerlerin dış siyasete ve çıkarlara kurban verildiğini ifade etti.