Kakabaveh: Kayyumlara karşı ayağa kalkmalıyız

Sosyalist Milletvekili Amineh Kakabaveh, Rojava'nın işgale karşı gösterilen tepkilerin kayyum uygulamalarına karşı gösterilmesi, Kürtler ve dostlarının Türkiye, Kürdistan ve Avrupa'nın her yerinde kayyumlara karşı ayağa kalkmaları gerektiğini söyledi.

Kakabeveh, geçtiğimiz haftalarda, yerel seçimleri izlemek ve düzenlenen barış konferansına katılmak için İsveç Parlamentosu'nu temsilen Kolombiya'ya giden heyet içinde yer aldı.

İzlenimlerini, Türk devletinin Rojava'ya yönelik işgal saldırıları ve Kuzey Kürdistan'daki kayyum uygulamaları hakkındaki düşüncelerini ANF'ye anlattı.

Kakabaveh, Erdoğan ve AKP hükümetinin anayasa ve yasalarla güvence altına alınan seçme ve seçilme hakkını kayyum uygulamalarıyla ortadan kaldırmasına Kürtler ve dış dünyanın kayıtsız kalmaması gerektiğini söyledi.

Avrupa ve dünyanın Türk devletinin Rojava'ya yönelik işgalini kınadığı bir dönemde HDP'ye yönelik tutuklamaların ve Kürt belediyelere el konulmasının güçlü bir direniş olmaksızın gerçekleştiğine dikkat çeken Kakabaveh, kayyumlara karşı mücadelenin önemine şu ifadelerle vurgu yaptı:

“Halk sandığa gidiyor ve belediye yöneticilerini seçiyor. Hükümet, temelsiz suçlamalarla seçilmişleri görevden alıyor, tutukluyor ve yerlerine kendi adamlarını atıyor. Bu uygulamaya Kürtler başta olmak üzere herkes tepki göstermeli. Türk devletinin kayyumlarını İsveç Parlamentosu'nun gündemine daha önce getirdim ve yeniden getireceğim. Bunu bıkmadan ve usanmadan ve sonuç alana kadar gündemde tutmalıyız.”

KAZANIMLARIN ORTADAN KALDIRILMASI KABUL EDİLMEMELİ

İsveç ve Avrupa ülkelerinde Rojava'nın işgaline karşı güçlü çıkışlar yapılırken aynı şeyin kayyum uygulamaları ve tutuklamalara karşı yapılmamasını eleştiren Kakabaveh, “Söz konusu olan yerel demokrasidir. HDP'nin belediye ve il genel meclislerindeki kazanımlarının ortadan kaldırması kabul edilmemeli ve güçlü direnişlerle karşılaşmalı” dedi.

“Batılı ülkeler Türkiye'yi Rusya'ya kaptırmaktan korktukları için Erdoğan'ın gerçekleştirdiği hak ihlallerine sessiz kalıyor” diyen Kakabaveh, konuşmasının devamında şu önerilerde bulundu.

TÜRKİYE'DE DAİŞ'TAN FARKI OLMAYAN BİR REJİM OLDUĞUNU ANLATMALIYIZ

“Avrupa ve dünyanın her tarafında, Kürdistan'ın dört parçasında Kürtler iradelerinin gasp edilmesine, kayyum atamalarına ve HDP'lilerin tutuklanmalarına karşı ayağa kalkmalı. Tüm dünya Kürtlerin DAİŞ'ı yenilgiye uğrattığını biliyor. Bunu tekrarlamak yerine Türkiye'de DAİŞ'tan hiçbir farkı olmayan bir rejim olduğunu anlatmalıyız. Bu rejim NATO üyesi ve modern silahları var. Bizim dış dünyaya sormamız gereken bu rejime karşı ne yaptığıdır. Artık Avrupa ülkelerinde meydanlara çıkmak da yeterli değil. Tepkileri geniş kesimleri içine alan siyasal bir mücadeleye dönüştürmek gerekir. Avrupa, Türkiye ve Kuzey Kürdistan'da Kürtler ve sol ayağa kalkmalı. Kayyumları ve tutuklamaları kabul etmiyoruz demeli.”

Türk devletinin Rojava'da işgal saldırılarıyla YPG/YPJ'yi Türkiye'de tutuklamalar ve kayyum uygulamalarıyla HDP'yi ortadan kaldırmak istediğine dikkat çeken Kakabaveh, “Bunu Avrupa ülkeleri, Avrupa solu ve demokratik güçler görmeli. Türk devletinin bu uygulamalarına karşı direniş göstermeli. Bu yapılmadığı takdirde Erdoğan saldırılarından vazgeçmeyecektir” şeklinde konuştu.

KOLOMBİYA'DA İŞGALCİLERE ÖFKE HAKİM

Kolombiya'da bulunduğu 10 gün içinde parlamenterler, kadın ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve sendikalarla görüştüklerini söyleyen Kakabaveh, izlenimlerini şöyle anlattı.

“Görüştüklerim arasında Birleşmiş Milletler'in Kolombiya'daki barış sürecinden sorumlu temsilcisi de vardı. Kürt ve kadın haklarını savunan bir politikacı olduğumu öğrendiklerinde ilgileri arttı. Bana Rojava ve Kürtlere dair pek çok şey sordular. Hepsi Rojava'daki durumu yakından izliyordu, Türk devletinin işgaline öfke duyuyor ve Rojava'ya nasıl yardım edebileceklerini soruyorlardı. Toplantılarında ve gösterilerinde Rojava'yla dayanışma için İspanyolca konuşmalar yaptıklarını ve marşlar söylediklerini anlattılar. Yaşamımda ilk defa karşılaştığım insanlarının Rojava ve Kürdistan'a olan ilgi ve dayanışmaları beni gerçekten şaşırttı ve mutlu etti.”

KÜRTLER VE PKK TERÖR LİSTESİNDE DURDUKÇA SALDIRILAR SÜRECEK

İsveç'te Kürt Halkı ve Rojava'yla dayanışmanın çok güçlü olduğuna ve siyasi partilerin tamamının işgale karşı tutum aldığına dikkat çeken Kakabaveh, “Ama bu dayanışmada eksiklik ve zaaflar olduğunu düşünüyorum. Siyasi partiler ve toplum çok önemli bir konuyu gözden kaçırıyor” dedikten sonra şunları kaydetti.

“Kürtler ve PKK terör listesinde durdukça Türk devleti, Kürdistan'ın tüm parçalarına saldırı yapma hakkı olduğunu savunacaktır. Bugün Rojava ve Güney Kürdistan'a saldıran Türk ordusu yarın İran'daki Kürtlere de saldırabilir. Dayanışma önemli ama Erdoğan'ın durdurulması için somut girişimlerde bulunulması gerekiyor. Türk devleti, Kuzey Suriye'de bazı yerleri işgal etti ve bölgenin demografisini değiştirmek istiyor. Saddam Hüseyin'in daha önce yaptığını şimdi Erdoğan yapmak istiyor. Bu, insan haklarına yönelik ağır bir saldırı.”

İHLALLER VE KAYYUMLARA SESSİZ KALINMAMALI

Türk devletinin bir yandan Rojava'yı işgal ederken aynı zamanda Kuzey Kürdistan ve Türkiye'de de baskı, tutuklama ve insan hakları ihlallerini tırmandırdığına dikkat çeken Kakabaveh, “Tüm dünyanın işgali tartıştığı sıralarda Erdoğan'ın Türkiye ve Kürdistan'da gerçekleştirdiği ihlallere, HDP yöneticilerinin tutuklanmalarına ve Kürt belediyelere kayyum atanmasına sessiz kalınıyor” diyerek Türk devletinin gerçekleştirdiği ihlallere sessiz kalınmasına tepki gösterdi.