KCDK-E’den 3 Şubat’taki eylemlere katılım çağrısı

KCDK-E Divan Başkanlığı, Türk devletinin Efrîn’e yönelik düzenlediği işgal saldırılarını protesto etmek ve Efrîn’i sahiplenmek amacıyla 3 Şubat’ta dünyanın her tarafında düzenlenecek eylemlere katılım çağrısı yaptı.

Yazılı bir açıklama yapan KCDK-E Divan Başkanlığı: “3 Şubat’ta ‘Ey vicdanı olmayan Rusya, ey kendi menfaatleri için halkları kurban eden ABD, verdiği tanklarla Kürt çocuklarının katledilmesini izleyen Almanya, ey iki yüzlü olan Avrupa, AK, AP, BM, Adalet Divanı Kürt çocuklarının çığlıklarını duyun’ diye haykıralım.”

KCDK-E Divan Başkanlığı açıklaması şöyle:

“Sömürgeciliğinin, 20 Ocak 2018 tarihinde Efrîn’e dönük yapmış olduğu saldırı ve soykırım saldırısı hızından hiçbir şey kaybetmeden devam ediyor. Köy kasaba, şehir kimyasal silahlarla bombalanıyor, kadın, çocuk, yaşlı gözetilmeksizin hunharca katlediliyor. Önce bombardıman uçaklarıyla tüm yerleşim alanları havadan vuruluyor, ardından oluşturulan soykırım IŞİD çeteleriyle kadın, çocuk, yaşlı insanlar boğazlanıyor. Kısacası şu an Efrîn’de Kürtler sözcüğün gerçek anlamıyla soykırımdan geçiriliyor. Adeta tai üstüne taş bırakılmayan yeni bir Kobanê yaratılmak isteniyor. Kobanê’de IŞİD’in başaramadığı Türk devleti Efrîn’de gerçekleştirmek istiyor.

Ancak Türk devletinin bu vahşi soykırımına karşı Kürtler büyük direnerek kendini savunuyor. Direniş hergün biraz daha büyüyor, hergün biraz daha derinleşerek yaşamın bir parçası haline geliyor. Efrînli erkekler, kadınlar, çocuklar ve savunma gücü olan YPG/YPJ canlarını dişlerine takarak Türk sömürgeci işgaline karşı canlarının pahasına da olsa direinyor, köylerini, kasaba ve şehirleri işgalcı güçlere terk etmiyor. Birçok yerde yurtseverler ile Türk IŞİD çeteleri arasında göğüs göğüse çarpışmalar yaşanıyor.

Efrîn artık Kürtlerin namusu, şerefi, dini-imanı, ruhu ve özgürlüğüdür. Efrîn’de tek bir adım bile geri atılmayacak, tek bir köy, kasaba, şehir sömürgecilerin ve onun çetesine bırakılmayacaktır. Bu anlamda direnme ve saldırı kıran kırana olacak. Efrîn Kürdistan’ın statüsüne giden yolu belirliyecektir. Nasıl ki Kobanê Kürtleri uluslararası düzeyde büyük bir irade ve saygın bir kuvvet haline getirdiyse Efrîn de Kürtlere statü kazandırtacaktır.

İşte bu bilinçle Avrupa’da bulunan Kürtler ve dostları olarak biz de Efrîn’in bu direnme savaşının en görkemli yerinde yerimizi alacağız. Bunu Efrîn işgal edildiğinde gösterdik, 27 Ocak’ta tüm dünyayı Efrînleştirerek sürdürdük, 3 Şubat 2018’de tüm dünyada gerçekleştireceğimiz eylemlerle bunu daha da ete kemiğe büründüreceğiz. Efrîn’in yakılmasına, yıkılmasına, halkımızın katledilmesine, soykırımdan geçirilmesine izin vermemek için hergün, her saat, gece ve dündüz demeden ayakta, eylemde, etkinliklerde ve tayyakuzda olmak durumundayız. Zaferin yolu buradan geçmektedir. Efrîn ile birlikte, onunla omuz omuza büyük direnerek büyük bir katliamın önüne geçebiliriz. Nasıl ki Efrîn halkı gece-gündüz o zor koşullarda, bombardıman altında direniyorsa biz de Avrupa’da, Amerika’da, Latin Amerika’da, Japonya ve Avustralya’da kısacası dünyanın dört bir yanında direnebilir ve zaferi elde edebiliriz. Bu zaferi Kobanê direnişinde elde ettik, şimdi sıra Efrîn için direnerek zaferi elde etmektir.

3 Şubat 2018 tarihinde her yeri Efrînleştirelim, her şehri Efrîn’in çığlıklarıyla inletelim, her ülkede Efrînli çocuklar için meydanlarda olalım, her ülkenin sokaklarını enkaz altında kalan Efrînli kadınların posterleriyle donatalım, o gün işe değil, Efrînin çocuklarıyla, okula değil, Efrîn’de şahadete ulaşan yaşlılarımızla, o gün iş yerlerimizi değil vahşice can çekişe çekişe şahadete ulaşan Efrînli bebeklerimizle birlikte olalım, onlar adına haykırma çağrısı yapıyoruz.

3 Şubat da Efrîn için meydanlarda olmamak en büyük vicdansızlıktır, onursuzluktur, ahlaksızlıktır diyerek ‘Ey vicdanı olmayan Rusya, ey kendi menfaatleri için halkları kurban eden ABD, verdiği tanklarla Kürt çocuklarının katledilmesini izleyen Almanya, ey iki yüzlü olan Avrupa, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu, Birleşmiş Milletler, Adalet Divanı Kürt çocuklarının çığlıklarını duyun’ diye haykıralım. O gün büyük bir öfkeyle, kinle ve nefretle sömürgeciliği ve ona cesaret veren devletleri kınayalım ve ‘edi bese katliamlarınız’ deyip mücadele, özgürlük ve demokrasi bayrağımızı daha da yükseklere çıkartalım. Bu temelde en başta Kürt halkı olmak üzere demokrasi ve özgürlükten yana olan, savaş karşıtı olan, barış ve insanlıktan yana olan tüm halkları ve insanları 3 Şubat’ta yapılacak eylemlere katılmaya çağırıyoruz…”