KCDK-E Eşbaşkanları adına yapılan yazılı açıklamada, Pazar günü Tekirdağ cezaevinde tecride karşı fedai bir eylem olarak hayatına son veren Zülküf Gezen için başsağlığı dileğinde bulundu.

Cezaevleri ve dünyanın bir çok yerindeki açlık grevi eylemlerine dikkat çeken KCDK-E, “Binlerce Kürdün tecridi kırmak için bedenlerini açlığa yatırarak kararlı bir biçimde sürdürdükleri bu direniş karşısında AKP-MHP faşist diktatörlüğü çözüm üretmek yerine daha da saldırganlaşmıştır. Bu saldırganlıklarına pirim veren ise, uluslararası komplocu devletler, Avrupa Birliği ülkeleri, CPT ve Avrupa Konseyi’dir” dedi.

KCDK-E, “Sindirme politikaları ve faşizm ile Kürtleri esir almaya çalışan Tayyip Erdoğan diktatörlüğüne karşı, Zülküf Gezen zindandaki direniş ve eylemi ile bir çığlık olmuştur. Zülküf Gezen’in eylemi uluslararası muhatap kurumlar CPT ve Avrupa Konseyi’nin sessizliği ve suç ortaklığına karşı bir eylemdir” diye belirtti.

Gezen’in aynı zamanda açlık grevleri ve Öcalan üzerindeki tecrit karşısındaki sessizliğe yönelik bir çığlık olduğunu ifade eden KCDK-E, “Leyla Güven başta olmak üzere birçok açlık grevcinin yaşamları tehlikeli bir noktaya varmıştır. Zülküf Gezen biz dışarıdaki kitleye tecrit karşısında bir an bile tereddüt etmeden yaşamını ortaya koyarak tarihi bir mesaj vermiştir” ifadelerini kullandı.

KCDK-E son olarak eş zamanlı eylemlere çağırdı:

“Tecridi kıralım, Faşizimi yıkalım, Kürdistan’ı özgürleştirelim hamlesi ile bugüne kadar Avrupa’da yapmış olduğumuz eylemselliklerimizi kesintisiz olarak devam ettireceğiz. 18 Mart Pazartesi günü bütün Avrupa’da, Avusturalya, Kanada ve Japonya’da eş zamanlı olarak saat 17.00’de seferberlik ve direniş ruhu ile başka şehadetler yaşanmadan bütün Kürdistanlıları ve dostlarını kitlesel bir biçimde alanlara çıkmaya çağırıyoruz.”