Konfederasyona Civaken Kurdistaniyen li Almanya (KON-MED), 11 Ocak‘ta yapılacak Paris yürüyüşüne ilişkin bugün yazılı açıklamada bulundu.

'HEDEF KÜRT KADINLARI VE HALKI OLDU'

Açıklamada şöyle denildi:
“3 Devrimci Kürt kadınının 9 Ocak’ta Paris’te katledilişinin 7. yılını geride bırakacağız. Tarihe Paris Katliamı olarak geçen ve faillerini çok iyi bildiğimiz bu haince ve alçakça cinayetlerin tek sebebinin, Türk devleti ve onun karanlık istihbarat örgütü açısından uluslararası işbirlikcileri ile birlikte özelde Kürt kadınını genelde ise Kürt halkını sindirmek ve geri adım attırmak olduğu açıktır. Kürt kadınının mücadeleci yapısının kimlik bulmuş hali olan Sakine Cansız nezdinde tüm Kürt kadınını sindirmek ve korkutmak için yapıldı bu katliam. Ama tam tersine başta Kürt kadınları olmak üzere Kürt halkını düşmanına karşı daha da bilenmiş bir hale getirmiştir. Katliamlar onurlu Kürt kadınını korkutamamıştır.
Kürt tarihi onurlu önder kadınlar ile doludur. Zarife’den Zilan’a, Sara’ya, Arin Mirkan’a, Delal Amed’e, Hewrin’e kadar tüm mücadele azmini üstünde toplayan Kürt kadını için temel amaç, onurlu bir yaşam olmuştur. Özellikle 9 Ocak’ta Paris’te katledilen 3 kadın yoldaşımız, Sara, Rojbin ve Ronahi kadın özgürlük mücadelesinin abidesi olmuşlardır.

FRANSIZ HÜKÜMETİNE TEPKİ

Fransa'nın başkenti Paris'te, 11 Ocak 2013'te üç Kürt kadın devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez'i, insanlık dışı bir saldırıyla katledilmelerinin 7. yıl dönümünde saygıyla anıyoruz. Üç kadının katillerinin ortaya çıkarılması için 6 yıldır adalet eylemleri yapılmaktadır. Buna rağmen Fransız yetkilileri bugüne kadar somut adım atmamıştır. Fransa'nın suskunluğunu ve katliamcıları büyük bir öfke ve nefretle kınıyoruz.

'KATLİAMIN ARKASINDA ERDOĞAN VARDI'

Bu katliamın arkasında kimlerin olduğunu elbette iyi biliyoruz. Faşist Türk devleti ve diktatör Erdoğan rejiminin faili olduğu bu cinayet tetikçisinin yargılanmadan ölmesi üzerine resmi Fransız devleti ve yargısının hukuk cinayeti ile resmi tarihe cezasız olarak geçti. Ama bizler biliyoruz ki bu katliamın arkasında faşist Türk devleti ve diktatör Erdoğan vardır. Onurlu bir barış için mücadele veren Kürt halkını korkutmak için bu 3 Kürt kadını faşist Türk devletinin kiralık katilince öldürülmüştür. Fransız devleti ise bu katliamı bir tetikçiye indirgemiş, neredeyse o tetikçinin ölmesini bekler bir halde yargılamayı sürekli erteleyerek, konuşmasını engellemiştir. Bir anlamda uluslararası komplonun devamı niteliğinde olan bu katliam bu devletlerce örtülmüştür."
Açıklamada, Türk devletinin geçmişten günümüze kadar temel stratejisinin Kürtleri soykırıma uğratma yönünde olduğuna dikkat çekilerek, "AKP-MHP faşist iktidarının özgürlük mücadelesi karşısında zayıf duruma düştüğünde devletin özel savaş yöntemleri ve psikolojik savaş araçlarıyla kendisini güçlü gösterme politikalarına ağırlık vererek, diktatör Tayyip Erdoğan’ın Kürtlere yönelik soykırım ve saldırı politikalarında özel olarak kararlar alıp uygulatmakla, Türk devletinin Kürt soykırımını temel alan inkâr ve imha politikasını en acımasızca sürdürmektedir. Sömürgeci Türk devletinin barbar ve katliamcı politikalarına karşı Kürt halkı da varlığının kurtuluşu için, amansız direnmektedir" denildi.

'ON BİNLER PARİS'E AKMALI!'

KON-MED, 11 Ocak'taki yürüyüşe dikkat çekerek, şu çağrıyı yaptı: "Paris’te Kürt Kadın Hareketinin organize edeceği merkezi yürüyüşe dostlarımızı ve devrimci güçleri, Kürt halkı ve kadınlarını güçlü katılım sağlamaya çağırıyoruz. Bunun için on binler katliamı aydınlatma bilinci ve inancı ile o gün Paris’e akmalıdır."