Bu yıl 10’uncu kez düzenlenecek olan Londra Kürt Film Festivali (LKKF), 13-22 Nisan 2018 tarihleri arasında yapılacak. Kürt sinemacıların önemli uluslararası buluşuma etkinliklerinden birine dönüşen festival kapsamında, aralarında Yılmaz Güney’i anlatan “Çirkin Kral Efsanesi” belgeseli ile Êzîdî Soykırımı’nı anlatan “Êzîdî Kız IŞİD’e karşı” filminin de bulunduğu 44 film gösterilecek.

Londra’da üç farklı mekanda gösterime giren festival filmlerine Vue Cinema, Rio Cinema ve Soas University of London salonları ev sahipliği yapacak.

AKSOY ANISIN 

Festival kapsamındaki belgesel ödülü ise geçtiğimiz sene Reqa’da DAİŞ saldırısı sonucu yaşamını yitiren belgeselci Mehmet Aksoy’un anısına verilecek. Ayrıca Aksoy’un “Mehmet’in Arkadaşları” tarafından tamamlanan belgeseli de gösterilecek.

Aksoy’un çekimlerine 2010 yılında başladığı ve bitiremediği  “G olmak” filmi de  festivallede yerini alacak. Kürt sinemasının belgeseller ile yakın markaja aldığı ‘direniş hikayeleri’ programa damgasını vuracak.

9 GÜNDE 44 FİLM  

Bu yıl; Vue Wodgreen sineması, Rio Dalston sineması ve SOAS üniversitelerinde yaklaşık 10 uzun metraj, 12 belgesel ve 22 kısa film ile 9 gün boyunca sinemaseverlerin karşısına çıkacak.

Festivalin direktörlerinden Ferhan Sterk, festivale ilginin yoğun olacağını söyledi.

Sterk, Kürdistan ve Avrupa’dan çok sayıda yönetmen ve yapımcının festivale davet edildiğini belirterek, Britanya Film Festivali’nden de birçok sinemacının desteklerini aldıklarını söyledi.

Sterk, Londra Kürt Film Festivali 2001 yılından itibaren aktif bir şekilde Kürt sinemasını tanıtmanın gayreti içerisinde olduğunu söyledi ve ekledi: “Londra birçok sanatsal etkinlik yapılıyor ve destekleniyor. 100’den fazla film festivali ile İngilizler dışında birçok etnik yapı sinema temsiliyetini renkli bir şekilde takip ediliyor. Bu anlamda çok keyifli ve bir o kadar da ilgi duyulan bir film festivaliyiz diyebilirim.”

KÜRTLERİN HİKAYESİ VAR

Londraki Kürt Film Festivali’ni büyük bir gönüllü ordusu ile hazırladıklarını anlatan Sterk şunları söyledi: “Özellikle her film alanında profesyonel  sinemacı arkadaşımız bulunuyor. Londra’da bulunan sinema basını ve medyası tarafından yakından takip ediliyoruz. Filmlerimizi izleyenlerin çoğunluğunu Kürtler oluşturuyor diyebiliriz. Ancak her festivalde olduğu gibi bu festival de de amacımız bunu Kürt olmayan diğer toplumsal gruplara da ulaştırmak.

Her yıl olduğu gibi bu yılki festivalin temasının da yapılan filmler belirliyor. Son iki yıldır ortaya konulan ürünlere bakıldığında, genellikle Kürtlerin özgürlük mücadelesi etrafında şekillenen hikayeler çıkıyor karışımıza. Kürtlerin DAİŞ karşı savaşı ve mücadelesi üzerinden ana tema olarak anlatılıyor. DAİŞ insanlik tarihinin en kanlı katilleri olduğu tüm dünya tarafından biliniyor ancak buna karşı aidiyet ve özgürlük savaşı yürüten halkın günlük hikayeler bilinmiyor. işte festivalin ana temasını Kürtlerin gizli kalmış aşk ve özgürlük tutkularını, bölgede devam eden sosyal ve politik çelişkiler üzerinden anlatan filmler oluşturuyor.”

Kaynak: Yeni Özgür Politika