Son yıllarda Türk devletinin faşizan uygulamalarını aratmayan Almanya'da yeni çıkarılmak istenen polis yasası tepkilere neden oldu. NRW'nın Yeni Polis Vazife Yasası’na ilişkin NAV-DEM Eşbaşkanları adına yapılan yazılı açıklamada, Düsseldorf’da 100’e yakın örgütün bir araya gelerek büyük bir sokak gösterisiyle bir yürüyüş düzenleneceği belirtildi.

Almanya'da son zamanlarda yaşanan baskınlara dikkat çekilen açıklamada, "Almanya'da son zamanlarda demokratik Kürt kurumlarına, aktivistlerine, göçmen kökenli demokratik kitle örgütlerine, Türkiyeli devrimci kurumlara, bireylere ve Alman ilerici, devrimci, anti-faşist, barışsever örgütlenmelere yönelik özellikle G20 protestoları sürecinde baskılar artmıştır. Takibat, bilgi toplama, tutuklama, yargılama pratikleri üzerinden kazanılmış temel hak ve özgürlüklerimize yönelik kapsamlı saldırılar söz konusudur. Ceza yasalarının ağırlaştırıldığı, kamusal alanda hukuku polisin kendine göre belirlediği, polisin hukuk kuralı yarattığı, anayasal haklarımızın çiğnendiği bir döneme girilmiştir" denildi.

YASA TARTIŞILMADAN PARLAMENTODAN GEÇİRİLMEK İSTENİYOR

Almanya ile Türkiye arasındaki kirli ilişkinin yansımalarının başında politik yargılanmaların geldiğine vurgu yapılan açıklamada devamla şunlar yer aldı: "Bu yargılamalar yeni bir olgu olmayıp geçmişi otuz yıl öncesine Kürt siyasetçilerin toplu olarak yargılandığı Düsseldorf Davasına götürülebilir.

Pek çok toplumsal, kültürel kurum yasaklanmıştır. Bugün de Almanya ceza yasasının 129 maddesine ‘Yurt dışında bulunan uluslararası bir terör örgütü üyesi olma’ suçunu oluşturan (b) paragrafı eklenerek daha da derinleştirilmiştir. NRW Eyalet Hükümeti polis yasasını olağanüstü sertleştirmeyi planlıyor. Planlanan yasanın kamuoyunda tartışılmadan parlamentoda kabul edilmesi isteniyor."

ALMANYA'NIN TAMAMEN POLİS DEVLETİ OLMASI HEDEFLENİYOR

Çıkarılacak yasa ile birlikte polise birçok yetkinin verileceği ve anayasal haklara mahkeme kararı olmadan polisin müdahalede bulunacağı belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi: "İnsanların hayatına ve özel yaşamına geniş bir müdahale ve kontrol yetkisini 1945'ten bu yana bu kadar kimseye verilmemiştir.

Bu yol, Almanya’nın tamamen bir polis devleti olmasını ve insanları kontrol altına almayı hedefleyen bir yoldur. Planlanan yasaya göre polis sadece erken müdahale etmeyecek, ayrıca cinsiyet, saç, göz ve deri renginden elde ettiği DNA izlerini soruşturma kapsamında kullanabilecek. Polise ayrıca el bombası ve diğer bazı patlayıcıları kullanma yetkisi de verilecektir. Bunun için, diğer eyaletlerde olduğu gibi, bizler de ‘NRW Yeni Polis Yasası’na hayır diyoruz. Milyonlarca insanın temel haklarının kısıtlanmasına hayır diyoruz. Güvenlik ve düzen adına toplu gözetlemelere hayır diyoruz."

YASAYA TEPKİ OLARAK 100'E YAKIN ÖRGÜT BİR ARAYA GELECEK

"Günlük yaşamda farklı yerlerde dursak da polis yasasına karşı birleştik" denilen açıklamada devamla şunlar belirtildi: "Bu yasa hayatın her alanında, okulda, iş yerinde, sokakta hepimizin yaşamını zorlaştıracak. Bunun için sen de karşı çık, sen de bizimle birleş. NAV-DEM olarak, faşist AKP Hükümeti ve Almanya Büyük Koalisyon Hükümeti arasındaki kirli ve baskıcı ilişkileri daha fazla teşhir etmek için, politik iktidar baskılarına, devlet terörizmine, gerici ve yasakçı güvenlik politikalarına, karşı hep birlikte ve daha güçlü bir sesle êdî bese diyelim.

NAV-DEM olarak NRW Eyalet hükümetine çağrımız, bu yasayı yasallaştırmayın. 7 Temmuz günü, yasanın görüşülmesinin sonuna doğru gelirken, Düsseldorf’da 100'e yakın örgüt bir araya gelerek büyük bir sokak gösterisiyle yürüyüş düzenlenecektir. Bu yürüyüşe başta demokratik Kürt kurumları, aktivistleri, göçmen kökenli demokratik kitle örgütleri, Türkiyeli devrimci kurumlar, bireyler ve Alman ilerici, devrimci, anti-faşist, barışsever örgütleri güçlü katılmaya çağırıyoruz.”