Norveç'te gündem SETA raporu: Kürtlerin güvenliği yok!

SETA'nın Kürtleri ve dostlarını hedef alması Norveç'te gündem oldu. Norveç'te yaşayan Kürtler ve dostlarının  fişlenmesine tepki gösteren Kızıl Parti, Norveç hükümetinden vatandaşlarının güvenliği için girişimde bulunmasını istedi.

AKP'nin yan kuruluşu ve istihbarat örgütü gibi çalışan SETA'nın “Avrupa'da PKK yapılanması” raporunda Norveç'te yasal çalışmalar yürüten Kürt ve Norveçli örgütlerle 120 kişiyi fotoğraf ve isimlerini yayımlayarak hedef göstermesi, Norveç'te tartışma ve tepkilere neden oldu.
Kızıl Parti ve Sosyalist Parti milletvekilleri, konuyu Meclis gündemine taşıyarak, hükümetten Türk devletinin Norveç'teki istihbarat çalışmalarının sonlandırılması ve Türkiye'ye seyahat edecek Kürtlerin güvenliğinin sağlanması için önlem almasını talep etti.
SETA'nın yayımladığı 666 sayfalık raporun 30 sayfasında Norveç'te çalışma yürüten Kürt dernekleri ile Kürtlerle dayanışma gösteren parti, sivil toplum örgütleri ve kişiler terör destekçileri olmakla suçlanıyor.
WEIS: TÜRKİYE'DE TUTUKLANMA  VE İŞKENCE GÖRME RİSKLERİ VAR
Fafo adlı araştırma vakfının Türkiye Uzmanı Nerina Weis, ABC News'e yaptığı açıklamada, raporda adları geçen ve aralarında üst düzey siyasetçi ve  akademisyenlerin de yer aldığı 120 kişinin, Türkiye'ye gitmeleri durumunda tutuklanma riskleri olduğunu söyledi.
Raporda adları geçenlerin Norveç'te de tehditlerle karşılaşabilecekleri uyarısında bulunan Weis, “Raporu okuduğumda karnım ağrıdı. Türk vatandaşıysan veya Kürt kökenli isen Türkiye'ye gitmeyi unutacaksın! Onlar için tehlikeli olabilir ve cezaevlerine girme veya işkence görme riskiyle karşılaşabilirler” dedi.

'RAPOR SÖYLENTİ VE DUYUMLARLA HAZIRLANMIŞ'

Raporun söylenti ve duyumlarla Kürtleri kriminalize etmek amacıyla hazırlandığını söyleyen Weis, “Bu rapor adı geçenler için oldukça tehlikeli. Sevimsiz şeylerle karşılaşabilirler. Aylarca veya yıllarca mahkemeye çıkartılmadan cezaevinde tutulabilirler” diye belirtti.
Weis, raporda hiçbir kaynak ve  kanıt gösterilmediğini, raporun bilimsel olmadığını söyledi.

'NORVEÇ'TE BAŞKA ÜLKE ADINA İSTİHBARAT TOPLAMAK SUÇ'

Nettavisen adlı medya kuruluşunun konu hakkındaki sorularını yanıtlayan Norveç İstihbarat Teşkilatı (PTS) Danışmanı Annett Aamodt, rapordan bilgileri olduğunu ve kendilerine başka ülkelerin Norveç'te yaşayan kişiler hakkında istihbarat toplamalarının yasal olup olmadığı sorularının yöneltildiğini söyledi.
“Biz birçok ülkenin istihbarat teşkilatlarının rejim karşıtı olarak bilinen kişiler hakkında bilgi topladıklarını ve onları fişlediklerini biliyoruz” diyen Aamondt, bunun ceza yasasının 126 maddesine göre suç teşkil ettiğini belirtti.
Söz konusu madde Norveç'te yaşayan kişi ve kurumlar hakkında topladığı bilgileri başka devletlere verenlerin 3 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını öngörüyor.

SETA, CASUSLUK YAPTIĞINI KABUL EDİYOR

Nettavisen, SETA'ya başvurarak Norveç bölümünü yazan Enes Bayraklı'dan açıklama yapmasını istedi. Bayraklı sorulara yanıt vermekten kaçınırken, vakıfta çalışan bir memur, amaçlarının PKK'nin Avrupa'daki çalışmaları, finanse edilmesi ve onunla ilişkide bulunan dernekler hakkında bilgi vermek olduğunu öne sürdü. Raporun Norveç bölümünü açık kaynaklardan yararlanarak ve sahada sürdürdükleri çalışmalar (casusluk) sonucu elde ettiklerini itiraf etti.
SETA raporunu Norveç Dışişleri Bakanı Ine Eriksen Soreide, geçen hafta Oslo'da Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmede ve daha sonra düzenlenen ortak basın toplantısında gündeme getirdi. Çavuşoğlu'nun raporda adı geçenlerin Türkiye'de tutuklanmayacağı güvencesini verdiğini açıkladı.

ÇAVUŞOĞLU'NUN VERDİĞİ GÜVENCEYE İNANMIYORUZ

Ancak Kızıl Parti, Çavuşoğlu'nun verdiği güvenceye inanmıyor. Raporda PKK destekçisi olmakla suçlanan partinin lideri Bjornar Moxnes, konuyu parlamento gündemine taşıdı. Soreide'den Türk Büyükelçisini makamına çağırarak Türkiye'nin istihbarat çalışmalarının durdurulmasını ve kara listede yer alanların Türkiye'ye gitme durumunda tutuklanmayacaklarını güvencesini vermesini talep etmesini istedi.

'AMAÇ SİNDİRMEK VE SUSTURMAK'

ANF'nin sorularını yanıtlayan Kızıl Parti yedek Milletvekili Seher Aydar, raporun Türkiye'de kendi halkına baskı uygulayan otoriter bir rejim tarafından yurt dışında yaşayan Kürt ve rejim muhaliflerini sindirmek amacıyla hazırlandığı değerlendirmesinde bulundu.
Norveç devletinin kendi vatandaşlarının güvenliklerini sağlama sorumluluğu olduğunu söyleyen Aydar, “Burada yasal olan çalışmalar Türkiye tarafından yasa dışı olarak kabul ediliyor. Bundan dolayı 2 Kürt sırf burada yapılan protesto eylemlerine katıldıkları suçlamasıyla Türkiye'de tutuklandı” dedi.
Çavuşoğlu'nun Norveç Dışişleri Bakanına raporda adı geçenlerin tutuklanmayacağı güvencesi vermesine güvenilmeyeceğini söyleyen Aydar, “Çavuşoğlu bunu söylerken aynı zamanda tutuklanan Norveç vatandaşını sırf buradaki eylemlere katıldıkları için terör örgütü olmakla suçladı. Bu büyük bir tutarsızlık” dedi.

'TÜRKİYE KORKUTARAK ÖZGÜRLÜKLERİ ORTADAN KALDIRMAK İSTİYOR'

Norveç'in NATO üyesi olması ve Türkiye ile ticari ilişkileri olmasından dolayı Türk devletine karşı tutarlı ve net bir tavır almadığını söyleyen Aydar, “Türkiye, korkutarak Norveç vatandaşlarının gösteri ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldırmak istiyor. Türk  devleti basın ve ifade özgürlüğü ihlallerini Avrupa ve Norveç'e ihraç etmek istiyor. Norveç vatandaşlarının haklarını savunmak zorunda” şeklinde konuştu.
Aydar, Norveç'in Türk devletinin Türkiye ve Kürdistan'da gerçekleştirdiği ihlallere, Kürt ve HDP'lilere yapılan saldırılara karşı sessiz kalmasını eleştirdikten sonra, şunları kaydetti:
“Şu anda Norveç'te Erdoğan rejimini eleştiren Kürtler ve dostları Türk devletinin baskısı altında. Basın toplantısında Çavuşoğlu Türkiye'de tutuklanan 2 Norveç vatandaşını mahkeme kararı olmadan terörist olmakla suçluyor ve Norveç Dışişleri Bakanı buna ses çıkarmıyor. Tüm bunlar olurken Çavuşoğlu'nun sözlerine nasıl inanacağız? Biz konuyu yeniden gündeme getirecek ve Norveç hükümetinden önlem almasını isteyeceğiz.”

NORVEÇ HALKI TEPKİLİ, KÜRTLERİ DESTEKLİYOR

Norveç hükümetinin sesiz kalmasına karşın sivil toplum örgütleri ve halkın Türkiye'nin fişlemelerine tepki gösterdiğini ve Kürtleri desteklediğini söyleyen Aydar, “Kızıl Parti olarak Norveç devletinden buradaki demokratik haklarını kullandığı için Türkiye'den hiç kimseye baskı yapmayacağı ve tutuklamayacağı garantisini almasını istiyoruz. İkinci olarak da Dışişleri Bakanının Türk Büyükelçisini makamına çağırmasını talep ediyoruz. Türk devleti Norveç'teki yasalara saygı göstereceği garantisini de vermeli” dedi.
Aydar, SETA'nın fişlediği ve kara listeye aldığı kişilerin başlarına  Norveç'te bir şey gelmesi durumunda bunun esas sorumlusunun Erdoğan rejimi olacağını belirtti. Norveç'in de vatandaşlarının güvenliğini sağlama yükümlülüğü olduğuna vurgu yaptı.