PKK: Şimdi görev her yere ve herkese düşmektedir!

PKK Yürütme Komitesi, Efrin direnişi ve yaklaşan Newroz’a ilişkin yaptığı açıklamada, ‘Özgürlük ve demokrasi için ne yapılacaksa şimdi yapılmak durumundadır’ mesajını verdi.

PKK Yürütme Komitesi yazılı açıklamasında, 2631. Newroz yılının direniş ve zafer yılı olacağı vurgulandı. Türk devletinin Efrin’e yönelik işgal saldırılarına dikkat çekilen açıklamada, '‘Efrin halkı ve savaşçıları görevlerini başarıyla yerine getirmiş durumdadır. Şimdi görev her yere ve herkese düşmektedir’’ denildi.

PKK Yürütme Komitesi imzasıyla yayımlanan açıklamanın tamamı şöyle:

Hareket ve halk olarak, tarihi direniş, birlik ve özgürlük bayramımız olan Newroz’u bu yıl sömürgeci-soykırımcı TC faşizminin işgalci saldırılarına karşı Efrîn Çağın Direnişini yükselterek karşılıyoruz. 2631’inci Newroz, Efrîn Direniş Newrozu oluyor. Tüm direniş cephelerinde Efrîn halkı ve özgürlük savaşçıları tam iki aydır tarihin en büyük özgürlük kahramanlığını gerçekleştiriyor. Dört parça Kürdistan’daki ve yurtdışındaki halkımız ve tüm demokratik güçler iki aydır tarihi Efrîn Direnişini desteklemek için ayakta ve meydanları dolduruyor. Bu çerçevede her yeri Efrîn, her günü direniş yapıyor. Newroz bu yıl Efrîn Çağın Direnişi ile gerçek anlamını buluyor.

EFRÎN DİRENİŞİNİ SELAMLIYORUZ

Bu temelde, öncelikle her günü Newroz yapan tarihi Efrîn Özgürlük Direnişini selamlıyor; kahraman Efrîn halkımızın, YPG-YPJ ve QSD komutan ve savaşçılarının, Efrîn Direnişi için sokaklara dökülen ve destek veren herkesin Newrozu’nu kutluyor; bu Çağın Direnişinin tüm kahraman şehitlerini Avesta Xabur şahsında saygı ve minnetle anıyoruz. İki aydır her gün kazanan Efrîn Direnişinin, sonunda da kazanarak 21. Yüzyıl gerçeğinin belirleyicisi olacağına inanıyor, tüm direnişçilere üstün başarılar diliyoruz.

2631. NEWROZ YILI ZAFER VE DİRENİŞ YILI OLACAK

Bu esas üzerinde, başta Önder Abdullah Öcalan olmak üzere tüm yoldaşların, yurtsever halkımızın, çağın devrimci gücü kadınların ve gençlerin, tüm halkların ve devrimci-demokratik güçlerin Newroz Direniş, Birlik ve Özgürlük Bayramlarını kutluyor, yeni Newroz yılında yürütecekleri özgürlük ve demokrasi mücadelelerinde başarılar diliyoruz. Ulusal Kahramanlarımız Mazlum Doğan ve Mahsum Korkmaz başta olmak üzere büyük Newroz Şehitlerimiz Zekiye, Rahşan, Ronahi, Berivan, Sema ve Çiyager Yoldaşlar şahsında tüm Özgürlük Şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Anılarının sürekli yükselttiğimiz özgürlük mücadelemizde yaşayacağını ve 2631. Newroz Yılının en büyük ve anlamlı bir direniş ve zafer yılı olacağını belirtiyoruz.

GÜNÜMÜZ DEHAKLARININ MEZARI KAZILIYOR

Yüzyıldır halkımız üzerinde soykırım uygulayan TC faşizminin, bugün Efrîn’e saldırıyor olmasına, Efrîn’i yakıp yıkarak katliamlar yapmasına, tank, top ve uçak saldırılarıyla Efrîn’i işgal etmeye ve soykırımcı gerçeği temelinde Efrîn’i Kürtsüzleştirmeye çalışmasına kuşkusuz şaşırmıyoruz. Bu güç, yüzyıldır Amed’de, Serhat’ta, Dersim’de, Botan’da, Mardin’de, Maraş’ta, Hakkari’de ne yaptıysa, şimdi Efrîn’de de aynı şeyi yapıyor. Faşist, sömürgeci ve soykırımcı gerçeğine göre davranıyor. Bunu iyi anlıyoruz ve bu temelde de yüzyıldır halk olarak yüz binlerce şehit verme pahasına direniyoruz. Şimdi Efrîn halkımız da direniyor ve günümüzün Dehaklarının mezarını kazıyor. Tüm Kürdistan halkının, yeni Newroz yılında özgürlük direnişini zirveye çıkartarak AKP-MHP faşist diktatörlüğünü tarihe gömeceği şimdiden net olarak görülüyor.

EFRİN, GÜNÜMÜZ DÜNYA GERÇEĞİNİ BİR KEZ DAHA AÇIĞA ÇIKARMIŞTIR

Yeryüzüne yüzyıldır savaş ve soykırım temelinde faşist zihniyet ve siyaset belasını musallat etmiş olan soykırımcı TC diktatörlüğünü anlıyoruz, ancak demokratik olduğunu söyleyen mevcut dünya güçlerinin söz konusu faşizme neden bu kadar müsamahakâr yaklaştığını anlamakta zorlanıyoruz. Zira iki aydır TC faşizminin Efrîn’i işgal saldırısı ve Efrîn halkının TC uçak ve toplarıyla katledilmesi herkesin gözü önünde oluyor ve faşist şef Tayyip Erdoğan bir de bu yaptıklarıyla her gün övünüyor. Hiç kuşku yok ki, BM’nin, ABD’nin, NATO’nun, Avrupa Birliği’nin, Rusya’nın, İran’ın ve Esat Yönetiminin onayı ve desteği olmadan AKP-MHP faşist diktatörlüğü söz konusu saldırıları ve soykırım uygulamalarını yapamaz ve bu biçimde insanlıkla alay edercesine davranıp konuşamaz. Çok açık ki, tarihi Efrîn Direnişi günümüz dünya gerçeğini bir kez daha net olarak aydınlatıyor ve soykırım suçu işleyenle ona suç ortaklığı yapanları açıkça ortaya koyuyor. Efrîn Direniş aynasından bakıldığında 21. Yüzyılın başında insanlığın gerçek bir sınavdan geçtiği açıkça görülüyor. Burada sadece TC’nin Efrîn soykırımına göz yumanların, destek veren ve susanların tutumlarını gözden geçirmeleri gerektiğini belirtmekle yetiniyoruz. Çünkü dün Kobanê’ye yönelik DAİŞ saldırısı ne idiyse, bugün Efrîn’e yönelik TC saldırısı da odur. YPG-YPJ güçleri dün Kobanê’de DAİŞ’e karşı ne yaptılarsa, bugün de Efrîn’de TC ordusuna karşı aynı şeyi yapıyorlar.

NE YAPILACAKSA ŞİMDİ YAPILMALIDIR!

Çok açık ki, bugün Efrîn’e saldıran sömürgeci-soykırımcı TC faşizmi sadece Efrîn halkına saldırmıyor; onun şahsında tüm Kürt halkına, halklara, demokratik güçlere ve insanlığa saldırıyor. Dolayısıyla bugün Efrîn’i savunmak için direnen tüm güçler de sadece Efrîn’i korumak ve özgür kılmak için direnmiyorlar; Efrîn şahsında tüm Kürdistan’ı, Ortadoğu’yu ve insanlığı savunmak için direniyorlar. Kürdistan’ı özgür ve Ortadoğu’yu demokratik yaparak, 21. Yüzyılı özgürlük ve demokrasi yüzyılı haline getirmek istiyorlar. Önder Abdullah Öcalan’ın, demokratik konfederalizm temelinde yeni özgür ve demokratik bir dünyanın olabileceği rüyasını gerçek kılmaya çalışıyorlar. Tarihi Newroz özgürlük ve direniş gerçeğini günümüz dünyasında tam anlamına kavuşturuyorlar. Zulüm dünyasının yeni Dehakları varsa, özgürlük dünyasının yeni Demirci Kawalarının da var olduğunu herkese gösteriyorlar. Belli ki böyle büyük ve anlamlı bir direnişten sadece ilham alınabilir. Ve tutarlı olunacaksa, bu büyük direnişin yüklediği tarihi görev ve sorumluluklara sahip çıkılabilir. Aslında iki aydır tarihin en vahşi saldırı ve katliamına karşı kahramanca direnen Efrîn halkı ve direniş güçleri tarihi görevini başarıyla yerine getirmiş durumdadır. Şimdi görev her yere ve her kese düşmektedir. Özgürlük ve demokrasi için ne yapılacaksa şimdi yapılmak durumundadır. “Her der Efrîn, her dem berxwedan” şiarıyla tüm insanlığın ayağa kalkma zamanıdır. Efrîn’de ve Rojava’da özgürlük direnişini yeni yöntem ve tarzlarla sürekli kılmak ve derinleştirmek, başta Bakur ve Başur olmak üzere direnişi Kürdistan’ın her tarafına yaymak, başta Avrupa olmak üzere dünyanın dört bir yanında bu Çağın Direnişini aktif olarak sürekli desteklemek faşist-soykırımcı saldırganlığı yıkacak, özgürlük ve demokrasi mücadelesini zafere taşıyacaktır.

Özellikle bu temelde gelişecek Bakur Devrim Hamlesi, insanlığın başına bela olmuş AKP-MHP faşist diktatörlüğünü yıkarak, Türkiye ve Ortadoğu’yu demokratik kılacaktır.

Bu temelde, bir kez daha Efrîn Çağın Direnişini selamlıyor, başta Önder Abdullah Öcalan ve Efrîn direnişçileri olmak üzere herkesin Newrozu’nu kutluyor, faşist saldırganlık karşısında susanlar için “Susma, sustukça sıra sana gelecek” diyor, herkesi faşist TC işgalini kırmaya ve Özgür Efrîn şahsında tüm dünyada özgürlüğü kazanmaya çağırıyoruz!''