‘PKK yasağı ve ırkçılığa karşı birlikte mücadele şart’

Birçok sivil toplum kuruluşunun organizesiyle Berlin’de 1 Aralık’ta PKK yasağı, ırkçılık ve polis yasasına karşı ortak gösteri düzenlenecek. Tertip Komitesi, PKK yasağı ve ırkçılığa karşı mücadele edilmesi gerektiğine dikkat çekti.

26 Kasım 1993 günü Alman devletinin ilan ettiği PKK yasağı önümüzdeki hafta 25. yılına giriyor. Yasağın ülkede yaşayan Kürtlere ve Alman demokrasisine verdiği zararlara ilişkin konferans ve etkinlikler düzenleniyor. Yasağın 25. yılı nedeniyle başkent Berlin’de 1 Aralık günü Almanya merkezli kitlesel bir gösteri gerçekleşecek.

Çok sayıda sivil toplum kuruluşu, bilim insanı, insan hakları savunucusu, akademisyen, hukukçu, parlamenter ve gazetecinin ortak çağrısıyla organize edilen yürüyüş ve miting “Özgürlük talebi yasaklanamaz- Polis yasası, PKK yasağı ve milliyetçiliğe karşı ortak mücadele” adıyla düzenlenecek.

‘KÜRTLERE YÖNELİK SİYASETİN IRKÇILIKLA BAĞLANTISI VAR’

1 Aralık Cumartesi günü saat 12.00’de Berlin kent merkezindeki Alexanderplatz’da bulunan Neptunbrunnen noktasından başlayacak yürüyüşe siyasi partilerin üyeleri, sendika temsilcileri, feministler, değişik sol gruplar ve anti-faşistlerin de katılması bekleniyor. ANF’ye açıklama yapan Tertip Komitesi ise gösterinin hazırlıklarının tamamlandığını ve demokrasiden yana olan herkesi 1 Aralık günü Berlin’de görmek istediklerini bildirdi.

PKK yasağı, ırkçılık ve hükümetin çıkarmak istediği polis yasasının şu anda Alman sol çevrelerinde aktüel olduğuna dikkat çeken Tertip Komitesi “Maalesef Alman solu olay ve olguları ayrı ayı gündemine alıyor. Bizler bunu kırıp fotoğrafa büyük bakıp PKK yasağı, ırkçılık ve polis yasasına karşı ortak mücadele edilmesi gerektiğini söylüyoruz” açıklamasını yaptı.

‘ALMANYA YASALARINI TÜRKİYE’DEN İTHAL EDİYOR’

Bir yandan Alman halkı içinde PKK’ye ilginin artığı, diğer yandan da Alman devletinin Türkiye’deki diktatör rejimiyle işbirliğini güçlendirdiğine vurgu yapan komite açıklamasında her iki üç konunun tarihsel bir ortaklığının bulunduğunu bildirdi. 1993 yılında PKK yasaklandığında iki Almanya sonrası yaşanan ulusal kırılmaya denk geldiğini hatırlatan Tertip Komitesi devamla şu görüşleri dile getirdi:

“O dönem Almanya’da milliyetçi bir dalga vardı ve iltica kampları Naziler tarafından yakılıyor, insanlar öldürülüyordu. Şimdi de o dönemde daha kötü bir tabloyla karşı karşıyayız. Aşırı popülist sağcı parti AfD yükselişte ve ülkede siyaset sağa kayıyor. Irkçı ve antisemitist saldırılar gittikçe artıyor. Aynı zamanda hükümet sert yasalar da çıkartmak istiyor.

Hayata geçirilmek istenen polis yasası da bu çerçevede ele alıyoruz. Yeni yasa kabul edilirse insanlar herhangi bir şüphe üzerine hiçbir mahkemeye çıkartılmak bir haftaya kadar gözaltında kalabilecekler. Biz bu yasayı Türkiye’den tanıyoruz. Orda da iktidara karşı fikirlerini dile getirenler, barış yanlıları kriminalize ediliyor. Burada yasal hiçbir dayanağı olmadan polis sembolleri yasaklıyor.”

‘YASAK KÜRT SORUNUNUN TARTIŞILMASINI ENGELLİYOR’

Almanya’da Kürt siyasetçi ve aktivistlerine karşı açılan yüzlerce davada suç sayılabilecek hiçbir olgunun bulunmadığını, sadece PKK yasağının gerekçe yapıldığını hatırlatan Tertip Komitesi “Yasak Kürt sorununun da açıkça tartışılmasını engelliyor. Özellikle Êzidîleri DAİŞ’in soykırımından kurtardığı için Alman halkı içinde PKK’ye büyük bir sempati var. Ayrıca PKK, Erdoğan diktatörlüğüne karşı direndiği için de ilgi görüyor. Açıkça söylemek gerekiyorsa bu insanlara göre PKK terör örgütü değil” görüşünü dile getirdi.

Alman kamuoyundaki sempatiye rağmen Federal Alman hükümetinin PYD, YPG/YPJ sembollerini de PKK yasağı çerçevesinde yasakladığını hatırlatan Tertip Komitesi, bu sembollerden dolayı her geçen gün Alman solun da hedef olduğuna dikkat çekti. Tertip Komitesi son olarak PKK’nin Türk devletinin talebi doğrultusunda yasaklandığını belirterek, “Bu anlamsız yasağın derhal kaldırılmasını istiyoruz” çağrısını yaptı.

Gösterinin çağrıcıları ise şu isimler:

Dr. Gisela Penteker (IPPNW’nin Türkiye bölümü sorumlusu), Ulrich Hartig, yazar Dario Azzellini, Heinz Rolle, yazar Murat Çakır, Gefangenen-Gewerkschaft / Bundesweite Organisation, Interventionistische Linke, Kampagne TATORT Kurdistan, Feminist Kadın Partisi, Judith Dellheim, Ökonomin, Azadi Derneği, MAF-DAD, Cenî, Professor Peter Ott, Kerem Schamberger, gazeteci Markus Bernhardt, Thüringen Sol Parti milletvekili Kati Engel, Franziska Büchl, Rote Hilfe Derneği, Antifaschistische Aktion Lüneburg, Silvia Hauffe, Heinz Jürgen Schneider, Metin Güler, Axel Oswald, Franz Spindler, Sol Parti milletvekili Ulla Jelpke, Jürgen Repschläger, linksjugend’solid Berlin, Dr. Nesmil Ghassemlou, Sol Parti milletvekili Gökay Akbulut, Sol Parti NRW Sözcüsü Inge Höger, Dr. Nikolaus Brauns, Dr. Norman PAECH, Sol Parti milletvekili Sylvia Gabelmann, Christian Katz, Dr. Muriel González Athenas, Rote Hilfe Derneği Berlin Çalışma Grubu, gazeteci Marcus Staiger, Cuxhaven İltacı Yardımlaşma Derneği.

Ayrıca daha sonra şu kuruluşlar da çağrıya destek vererek gösteriye katılacaklarını bildirdiler: Almanya Demokratik Kürt Toplum Merkezi (NAV-DEM), Kürdistan Öğrenciler Birliği (YXK), Braunschweig Kürt Kadın Hareketinin Dostları, Kiel Kürdistan Dayanışma Komitesi, Bonn Gençlik Hareketi, “Ortak Mücadele” adlı feminist kampanya ve gazeteci Joachim Legatis, Kiel Rote Hilfe Çalışma Grubu.