GÖRÜNTÜLÜ

Qamişlolu gençler: Topraklarımızı koruyacağız

Qamişlolu gençler, Türk devletinin Şehba ve Til Rifet’e yönelik işgaline karşı topraklarını koruma kararlılıklarını vurgulayarak dayanışma çağrısında bulundu.

Türk devleti ve çetelerinin 29 Kasım’da, Şehba ve Til Rifat’a yönelik saldırıları sonucu, 2 Aralık’ta bölgeden göç etmek zorunda kalan halk, Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’nin güvenli alanlarına yerleştirildi. Şehba ve Til Rifat’a yönelik saldırılar, Efrîn halkını bir kez daha zor durumda bırakırken, giderek büyüyen bir göç dalgasına da yol açtı.

ANF’ye konuşan Qamişlolu gençler, zorla göç ettirilen halka desteklerini sunarken, topraklarını koruma kararlılıklarını dile getirdi.

‘GÖREVİMİZ, TOPRAKLARIMIZI SAVUNMAK’

Cûdî Îbrahîm, “Son günlerde Şehba ve Til Rifat’a yönelik gerçekleştirilen saldırılar, Efrîn halkını bir kez daha zor duruma sokmuş ve yeniden göç etmesine neden olmuştur. Bu saldırıları kınıyor, bu bölgedeki halkların yaşadığı acıyı paylaşan herkesin yanında olduğumuzu vurguluyoruz. Gençler olarak bizlerin temel görevi, topraklarımızı savunmak ve yerinden edilen halkımıza destek sunmaktır. Unutulmamalıdır ki, bu ülkenin topraklarının gerçek sahipleri biz gençleriz. Bizler, geleceğin inşası için sorumluluk almalı ve bu bilinçle hareket etmeliyiz.

‘QSD VE ÖZERK YÖNETİMİN YANINDAYIZ’

Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi tarafından ilan edilen seferberliğe katılmak, tüm gençlerin öncelikli görevidir. Her bir genç, yaşadığı şehrin, sokağın, mahallenin ve evin korunması için üzerine düşeni yapmalıdır. Görevin bu kadar kritik olduğu bir süreçte, yalnızca QSD’nin ya da Özerk Yönetim’in değil topraklarımızı korumak hepimizin sorumluluğundadır.

‘GELECEĞİMİZ İÇİN HEP BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM’

Duyarlı olmanın yanı sıra toprak güvenliğimizi sağlama ve öz savunma konusunda aktif rol alma zamanıdır. İçinde bulunduğumuz bu zorlu dönemde, gençlerin seferberliğe katılması ve toplumsal dayanışma içerisinde hareket etmesi bir gerekliliktir. Efrîn ve çevresindeki halkların haklarını savunmak için mücadele etmeli ve geçmişte yaşananları unutmayarak, daha güçlü bir gelecek için el birliğiyle çalışmalıyız. Tüm gençlerimizi, bu mücadelede yer almaya ve dayanışma ruhuyla hareket etmeye davet ediyoruz. Geleceğimiz için hep birlikte mücadele edelim” diye konuştu.

SALDIRILAR NEDENİYLE BİRÇOK ÖĞRENCİ EĞİTİMİNE ARA VERMEK ZORUNDA KALDI

Ferîşte Dawûd da “Şehba’ya göçertilen Efrîn halkına yönelik gerçekleştirilen saldırıları şiddetle kınayarak, “Türk devleti ve desteklediği çeteler tarafından en az iki kez yerlerinden zorla göçertilen bu halk, insanlık onuruna aykırı bir şekilde zor durumlara itilmiştir. Bu saldırılar, sadece insanları yerinden etmekle kalmıyor; halkın yaşam koşullarını da olumsuz yönde etkiliyor. Ben bir öğrenci olarak eğitimine devam eden tüm arkadaşlarımın yaşadığı bu zorlu süreçten dolayı büyük bir üzüntü içerisindeyim. Saldırılar nedeniyle birçok öğrencinin eğitimine ara vermek zorunda kalması, onların geleceğini karartıyor. Her bir saldırı, gençlerin eğitim hayatlarını olumsuz etkiliyor ve sağlıklı bir eğitim alma haklarını ellerinden alıyor. Bu durumu şiddetle kınıyorum.

Halkımın acılarını paylaşıyorum ve onlara destek vermek için üzerime düşeni yapacağım. Biz gençler, sadece eğitimimizi sürdürmekle kalmayıp, halkımızın yanında durarak direnişimizi sürdürmeliyiz. Sonuna kadar direnmeye ve halkımızı asla yalnız bırakmamaya kararlıyız. Topraklarımızı korumak, biz gençlerin en temel görevidir. Geleceğimiz için, bir arada durarak dayanışma içinde olmalı ve her türlü saldırıya karşı ortak duruş sergilemeliyiz. Bu mücadelede hep birlikte kenetlenelim ve geleceğimiz için durmadan çalışalım” dedi.

‘ÖZGÜR VE ONURLU BİR YAŞAM İÇİN SAVAŞIYORUZ’

Sercan Sarîk, “Bu zorlu süreçte Efrîn halkı birçok kez zorunlu göçlere maruz kalmış, Halep'ten Qamişlo'ya, oradan Dêrîk'e kadar uzanan bir hat boyunca insanlarımızın yaşamları altüst olmuştur. Ancak unutmamak gerekir ki, Kuzey ve Doğu Suriye halkları, birbirinin acısını her daim paylaşan kardeş topluluklardır. Gençler olarak, göçertilen halkımız için seferberlik ilan etmiş bulunuyoruz. Maddi ve manevi tüm ihtiyaçları karşılamak amacıyla bir araya gelerek, bu zorluğun üstesinden gelmek için çaba göstermekteyiz.

Devrimci Halk Savaşı'nın gerçekliğiyle örgütlenerek, mücadelemizi daha da ileriye taşıyacağız. Yoğun ve çetin savaş şartları altında, her bir genç, elinden gelenin en iyisini yapma kararlılığı içindedir. Gençler, askeri alandan siyasete, diplomatik faaliyetlere kadar çeşitli roller üstlenerek, topraklarını koruma ve özgürlük mücadelesini yükseltme görevini üstlenecektir. Bugün, topraklarımızı savunmanın ve onlara karşı savaşmanın günüdür. Bizler, bu topraklarda direndiğimiz sürece, zafere ulaşacağımıza yürekten inanıyoruz.

Birlikte, dayanışma ve güç birliği içinde, geleceğimizi inşa etmek için kararlı adımlar atıyoruz. Her birimizin acısı, bir diğerinin acısıdır; mücadelemiz, kardeşlerimizin acısını dindirmek içindir. Geleceğimiz için, özgür ve onurlu bir yaşam için hep birlikte savaşıyoruz” diye vurguladı.