Yeşiller Partisi’nin deneyimli politikacısı Claudia Roth, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı Varna’daki Avrupa Birliği-Türkiye zirvesini “Deutschland funk” radyosuna yorumladı. AB ve Erdoğan arasında birden bire başlayan sıcak ilişkilere anlam veremediğini söyleyen Roth, Brüksel’in Ankara ile yaptığı mülteciler anlaşmasına tepki gösterdi.

Aynı zamanda Federal Meclis’in başkan yardımcısı da olan Roth anti-demokratik uygulamaları sergileyen, Efrîn’e yönelik işgalinin sürdüren Türkiye gibi bir ülke ile mülteciler anlaşmasının yapılmasının AB’ye zarar verdiğine dikkat çekti.

Brüksel’in Ankara’ya yaptığı para yardımını durdurmasını isteyen Roth “Türkiye’nin bölgedeki yayılmacı siyaseti görülmüyor mu? Türkiye Halep’e doğru işgalini sürdürüyor. Diğer yandan da Irak’a yönelik de bir işgal başlatmak istiyor” görüşünü dile getirdi. Alman hükümeti, AB ve NATO’nun Efrîn işgali karşısındaki sessizliğine de dikkat çeken Roth bu konuda şu soruları yöneltti:

“AB neden bu kadar büyük bir sessizlik içinde? Efrîn’e yönelik askeri saldırılar karşısında NATO neden bu kadar sessizlik sergiliyor? Aynı zamanda Almanya’nın da bu kadar rahatsız edici sessizliğini anlamış değilim. Üstelik bir bölgenin süresiz şekilde işgal edileceği açıklamasının yapılmasına rağmen.

200 bin insanın göç ettirildi, Erdoğan buraya 200 bin bir başka Suriyeli grubun yerleştirileceğini söylüyor. Bunu etnik temizlik olarak görmek mümkün. Peki neden bir tepki yok? Federal hükümet bu saldırıyı ‘uluslararası yasalara aykırı bir saldırı’ olarak ele almakta neden zorlanıyor?

Ayrıca neden bir NATO üyesi olan Türkiye bu saldırıları gerçekleştirirken NATO konseyi toplanmıyor ve bir karar alamıyor? NATO, bizleri DAİŞ’e karşı koruyan bir grubu yönelik gerçekleştirilen bu saldırıya karşı neden büyük sessizlik içinde? Tüm bunlar AB, NATO ve Alman siyasetini güvenirliliğini sorgular hale getiriyor. Neden Alman siyaseti? Çünkü son 5 haftada 4,4 Milyon Euro değerinde 20 adet silah ticareti yapılmış.”