‘Seferberlik ruhuyla 3 Şubat’ta alanlara çıkalım’

Türk devletinin Efrîn’e yönelik saldırısına karşı 3 Şubat’ta yapılacak eylemlere katılım çağrısı yapan Kürt, Süryani ve Alevi kurumlar temsilcileri, "Herkes Efrin'e yapılan saldırılara birlik olmalıdır" dedi.

Türk devletinin Efrîn’e yönelik saldırısına karşı 3 Şubat’ta yapılacak eylemlere katılım çağrısı yapan Kürt, Süryani ve Alevi kurumlar temsilcileri, “Bu saldırı Kürtlere, demokratlara, Alevilere, Süryanilere ve bütün farklı renklere yöneliktir. Onun için herkes tek yürek olup karşısında durmalıdır” dedi.

Türk devleti ve Erdoğan’ın 20 Ocak’ta Efrîn’e yönelik başlattığı işgal girişim saldırısına karşı tüm dünyada Kürtler ve dostları “1 Milyon insan Efrîn için 3 Şubat’ta eylemde” sloganıyla sokaklara çıkıyor. KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, Kürdistan yenilikçi Hareketi Başkanı Dr. Rizgar Kasim, Avrupa Yeni Kadın Örgütü Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Çalışkan, Avrupa Süryaniler Birliği (ESU) adına Aziz Gergin ve GORAN adına ise Handar Jamal Rafat, yaptıkları açıklamada, bütün kesimlerin saldırılara karşı Efrîn direnişinin bir parçası olması çağrısında bulunarak, 3 Şubat’ta her kesi eylemlere katılmaya çağırdı.

‘HAYATI DURDURALIM’

KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, 3 Şubat’ta bütün dünyada kadınların öncülüğünde seferber ruhuyla alanlara çıkacaklarını belirterek, “Bütün insanlara çağrımız, gün Efrîn’e sahip çıkma günüdür. Kim ne yapabiliyorsa bugün yapsın. Bütün kent ve ülkelerde, demokratik çevreleri alanlara akıtarak, hayatı durdurmamız gerekiyor. Hayatı durduralım ki, Efrîn direnişi karşısında sessizleşen dünyanın iki yüzlü politikalarını yüzlerine vuralım. Bugün Efrîn’de bir destan yazılıyor. Türk devleti, bir jenosit, katliam ile Efrîn’i işgal etmeye çalışıyor. Buna izin ermeyelim. Bunun için alanlarda bu direnişin bir parçası olalım. Onun için bütün toplum merkezlerimiz ve birleşenlerimiz gecelerini gündüzüne katarak, çalışmalar yürütmelidir” diye konuştu.

‘SALDIRI BÜTÜN KÜRDİSTAN’ADIR’

Kürdistan yenilikçi Hareketi Başkanı Dr. Rizgar Kasim ise Efrîn’de Türk faşizmine karşı çağın direnişi yaşandığına dikkat çekerek şunları belirtti: “Erdoğan öncülüğünde, Türk devletinin amacı çetelerle Efrîn ve Rojava’yı işgal etmektir. Kürtlerin düşmanı olan bu zihniyete karşı şu anda Efrîn’de YPJ ve YPG tarafından tarihi bir direniş yaşanıyor. Biz de Avrupa’da ve dünyanın farklı ülkelerinde bu direnişin bir parçası olalım. Hareket olarak bütün Kürt halkına, aydınlara tepki vermesi çağrısında bulunuyorum. Efrîn’i yalnız bırakmayalım. Nerede olursa olsun sokaklara çıkarak, tepkimizi gösterelim. Aydınlarımız da rollerini oynayıp, Rojava devrimine sahip çıkmaları gerekiyor. Çünkü Rojava’nın kazanımları 4 parça Kürdistan’ın kazanımlarıdır. 4 parçadaki Kürdistan partileri de Efrîn’e sahip çıkarak, ulusal birliği sağlamaları gerekiyor. Çünkü Efrîn’e saldırı bütün Kürdistan’a saldırıdır. Her kes parti ve örgüt çıkarları bırakarak, hareket etmelidir. Onun için bu saldırılara karşı 3 Şubat’ta bütün dünyada yapılacak eylemlere katılarak, Efrîn’e sahip çıkalım. Bugün yaşanan ölüm, kalım savaşıdır. Bu bilinçle hareket edelim.”

‘EFRİN ARİN MİRKAN DEMEKTİR’

Avrupa Yeni Kadın Örgütü Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Çalışkan da Türk devletinin Efrîn’de çocuk ve kadınları katlettiğini belirtti.

Erdoğan ve şürekâsı AKP’nin Cizre, Sur, Nusaybin başta olmak üzere Kuzey Kürdistan’da OHAL gölgesinde çocuk, kadın, yaşlı demeden katledenin Türk ordusu değil miydi diye soran Çalışkan, “Ana-babalarının kucaklarında ölen bebekleri, anaları günlerce buzluklarda saklamak zorunda kalmadı mı? Silopi’de cansız bedeni bir hafta boyunca sokaktan alınamayan Taybet ana sivil değil miydi? Bugün Efrîn’de de yaşanan da farklı değil. Efrîn’de küçücük çocuklar, yaşlı insanlar katlediliyor. Kobanê’de olduğu gibi, bugün de Efrên’de YPJ’li kadınlar özgürlüğün destanını yazıyorlar. Dün Kobanê’de, Rojova’da kazanan halk direnişi, bugün de Efrîn’de mutlaka kazanacak. Efrîn Arin Mirkan, Arin Mirkan Efrîn demektir. TC faşizminin bu saldırısını bir kez daha nefretle ve öfkeyle kınarken, 3 Şubat günü dünyanın birçok şehrinde, kadınlar önderliğinde gerçekleştirilecek olan yürüyüşlere tüm kadın aktivistlerimiz ve insanlıktan yana yüreği çarpan kadınlar başta olmak üzere ilerici, devrimci, demokrat halkımızı alanlara çağırıyoruz. 3 Şubat günü bir kez daha Efrîn halkının direnişini Avrupa ve dünyanın sokaklarına taşıyalım” diye konuştu.

‘SALDIRI BETHNAHRİN’İN TÜM PARÇALARINADIR’

Avrupa Süryaniler Birliği’nden (ESU) Eziz Gergin ise, Türk devletinin bu faşist saldırısının başta Gozarto ile Bethnarin’in tüm parçalarında ve diasporada yaşayan Süryani, Asuri, Arami, Keldani halkının kimliğine, haklarına, insani ve demokratik taleplerine karşı bir imha saldırısı olarak gördüklerini belirtti.

Gergin şöyle konuştu: “Bethnahrin ve Ortadoğu’da tüm halkları birbirleriyle dayanışmadan çok, kendi öz varlıklarını korumak için herkesin direnmesi kaçınılmaz bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu amaçla halkımızın her ferdi dünyanın neresinde olursa olsun faşist AKP hükümetinin Türk devleti ve çetelerine karşı tepkisini ortaya koymalı, sesini yükseltmeli. Kamu diplomasisini geliştirerek dostlarını harekete geçirmelidir. Efrîn'in savunması için yapılan bütün etkinliklere yapımız bulunduğu alanlarda katılım göstererek, Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu’nu savunmalıdır. Dirilişimize ve özgür geleceğimize yapılan bu saldırıları hiçbir şekilde kabul etmediğimizi ve mahkum ettiğimizi tüm dünyaya duyurmalıyız. Yapılan bu saldırılarla halkımızın ve bütün halkların geleceği bombalanarak imha edilmek istenmektedir. Onurlu bir yaşam için direnmekten başka bir seçeneğimiz kalmamıştır.”

Gergin, 3 Şubat’ta dünyanın birçok merkezinde yapılacak eylemlere de katılım çağrısında bulundu.

‘ALANLARA ÇIKARAK TEPKİMİZİ GÖSTERELİM’

GORAN adına konuşan Handar Jamal Rafat da Türk devletinin Efrîn saldırısını kınayarak, bütün kesimlere tepki vermeye çağırdı.

Türk devletinin amacının Rojava’daki Kürt kazanımlarını yok etmek olduğunu vurgulayan Rafat, “Bu saldırılar bunun içindir. Onun için bütün Kürt partileri tek olup bu saldırılara karşı durmalıdır. Başta Güney Kürdistan halkı olmak üzere 4 parça ve Avrupa’da yaşayan halkımız bütün mücadele yollarını deneyerek, bir şeyler yalamalıdır. Gün ulusal birlik günüdür, özgürlük ve mücadele günüdür. 3 Şubat olmak zere her gün alanlara çıkarak, tepkimizi gösterelim. Efrîn’e sahip çıkmak her Kürdün onur borcudur” dedi.