Sol Parti: Güvenliğimizi sağlayan Kürtlere yardım etmeliyiz

İsveç Parlamentosu'nda, QSD'nin elindeki İsveç vatandaşı DAİŞ'liler tartışıldı.

Demokratik Suriye Güçleri'nin (QSD) elinde bulunan İsveç vatandaşı DAİŞ’lilerin geleceği İsveç Parlamentosu’nda düzenlenen bir oturumda tartışıldı. 

Sol Parti’nin Adalet Politikası Sözcüsü Linda Westerlund Snecker, parlamentoda yaptığı konuşmada, “Onlar bizim güvenliğimizi sağladı. Şimdi Kürtlerin cezaevlerindeki DAİŞ üyeleri için yardım taleplerine karşılık vermeliyiz” dedi.

QSD'nin DAİŞ çetelerinin elindeki son toprakları ele geçirmesi ve ABD Başkanı Donald Trump’ın Avrupa ülkelerine 800 civarındaki  DAİŞ’liyi  geri almaları için yaptığı çağrıdan sonra İsveç’te DAİŞ’lıların geleceğine ilişkin tartışmalar hız kazanmıştı.

Başbakan Stefan Löfven, Trump’ın çağrısına Suriye’de bulunan DAİŞ’lilerin İsveç’e gelmelerine yardımcı olmayacaklarını ve kendi olanaklarıyla İsveç’e gelenlerin adalet karşısına çıkaracaklarını söyleyerek yanıt vermişti.

Irkçı parti İsveç Demokratları, yazılı bir soru önergesiyle konuyu gündeme getirdi ve parlamentoda tartışılmasını talep etti. 

Parlamentodaki oturumda İsveç Demokratları adına konuşan Adam Marttinen, hükümetin DAİŞ’liler hakkındaki ceza sorumluluğu söylemlerinin adalet karşısına çıkarılmayacakları anlamına geldiğini öne sürdü. 

İSVEÇ, ULUSLARARASI MAHKEMEDE YARGILANMALARINDAN YANA

İçişleri Bakanı Mikael Damberg, DAİŞ’in kurduğu halifeliğin çökmesinden sonra İsveç ve tüm dünyanın adalet ve güvenliğin nasıl sağlanacağı sorularıyla karşı karşıya kaldığını söyledi.  İsveç’in diğer ülkelerle iş birliği yaparak kurulacak bir uluslararası mahkemede DAİŞ’lilerin yargı karşısına çıkarılmasından yana olduğunu belirtti. Terör örgütleriyle ilişkilerin kriminalize edilmesi için yeni terör yasasının gündemde olduğuna dikkat çekti. 

Ana muhalefet partisi Moderat Parti adına konuşan Johan Forsell, hükümeti Irak ve Suriye’den geri dönüş yapan DAİŞ’lilere karşı zamanında gerekli önlemleri almayarak İsveç için bir risk oluşturmakla suçladı. 

Liberal Parti ve Merkez Partisi de, hükümeti yeni terör yasalarını geç gündeme getirmekle eleştirdi. 

'DAİŞ HERKESE YÖNELİK BİR TEHDİT'

DAİŞ’in özgür bir toplumda yaşamak isteyen herkese yönelik bir tehdit oluşturduğunu söyleyen Sol Parti Milletvekili Linda Westerlund Snecker, “Feministler, çevre aktivistleri ve yalnız yaşayan çocuklu anneler olarak şiddetin kanıksandığı ortamda yaşamak istemiyoruz” dedi.

DAİŞ’in her şeyi özgürce ve engelsiz bir iktidar aracı olarak kullanan erkek şiddet kültürünün karikatürü olduğu değerlendirmesini yapan Snecker, “Savaş suçu, cinayet ve şiddet kabul edilemez. Suç işleyenler soruşturulmalı, yargı karşısına çıkarılmalı ve cezanlandırılmalı. Hangi suçu işledikleri fark etmez. Hiç kimse oralara gidip İslam Devleti için savaştıktan, tecavüz ettikten ve katliam yaptıktan sonra  geri gelip İsveç veya başka bir ülkede serbestçe dolaşamamalı” şeklinde konuştu. 

'KUZEY SURİYE’YE DESTEK VERİLMELİ'

Sol Parti’nin Rojava’daki demokratik Kürt yönetimiyle işbirliği içinde olduğunu söyleyen Snecker, partilerin Rojava’ya ilişkin görüşlerini şöyle dile getirdi:

“Kürt güçleri şimdi sınırlanan İslam Devleti’ne karşı mücadele etti. Onlar bizim güvenliğimizi savundu. Şimdi Kürtler İslam Devleti üyeleri için yardım talep ettiğinde bunu yapmalıyız. Biz Kuzey Suriye’ye yeniden inşası ve insani yardım için destek verilmesini istiyoruz.”

Bunun İsveç’in güvenliği ve DAİŞ çetelerini yenilgiye uğratanlara yardım edilmesi için gerekli olduğunu söyleyen Snecker, DAİŞ'lilerin İsveç ya da Kürt bölgesinde oluşturulacak uluslararası bir mahkemede yargılanmaları gerektiğini ifade etti. 

DAİŞ’lilerin İsveç’te yargılanmalarının en uygun seçenek olduğunu belirten Snecker, serbest kalmaları durumunda Türkiye ve Yunanistan’dan Avrupa’ya gelebilecekleri ve terör eylemleri gerçekleştirebilecekleri uyarısında bulundu. 

GERİ DÖNÜŞ YAPAN DAİŞ'LİLER YARGILANMADI

İsveç Güvenlik Polisi’nin (Säpo) belirlemelerine göre 300 civarında cihatçı Suriye ve Irak’a giderek DAİŞ, El Nusra gibi terör örgütlerinin saflarına katıldı. Bunlardan yarısı geri dönüş yaptı. Geri dönenlerden hiçbiri bugüne kadar yargı karşısına çıkarılmadı. 

Kuzey Suriye’de QSD'nin yakaladığı veya teslim aldığı 40 civarında İsveç vatandaşı olduğu tahmin ediliyor.