Stockholm'de Öcalan'ın doğum günü ve PJAK'ın kuruluşu kutlandı

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın doğum günü ve Kürdistan Özgür Yaşam Partisi'nin (PJAK) kuruluşu İsveç'in başkenti Stockholm'de dün akşam saatlerinde gerçekleşen bir etkinlikle kutlandı.

Kürdistan'ın dört parçasından Kürtlerin katıldığı etkinlikte sahneye Abdullah Öcalan'ın büyük boy resimleri ve şehit düşen PJAK gerillalarının resimleri yerleştirildi ve mumlar yakıldı.

Efrîn direnişine destek veren sloganların yazıldığı pankartların salona asıldığı etkinlikte KODAR adına katılımcıları selamlayan Ehwen Çiyako, Öcalan'ın doğum günü 4 Nisan'ın bir felsefe ve ideolojinin doğum günü olduğunu, bu felsefenin süreç içinde Kürdistan'ın sınırlarını aşarak evrenselleştiğini söyledi.

PJAK KÜRTLER VE EZİLEN HALKLARA İLHAM OLUYOR

4 Nisan'ın aynı zamanda PJAK'ın kuruluş yıldönümü olduğunu hatırlatan Çiyako, Doğu Kürdistan'da sessizliğin hakim olduğu bir kurulan PJAK'ın sadece Kürtler için değil, İran halkı ve diğer azınlık halklara ilham verdiğini belirttikten sonra şunları kaydetti.

“2004 yılında demokratik konfedaralizmi temel alarak mücadelesini başlatan PJAK hem rejime karşı büyük bir direniş gösterdi hem de halk kitlelerini örgütlemeyi ve seferber etmeyi başardı. Doğu Kürdistan'da mücadelemiz devam ediyor. İslami İran rejimi içte çok ciddi sorunlar yaşıyor. Sistem içinde değişik kişi ve gruplar arasında çatışmalar var. Halk nezdinde İslam rejimi meşruiyetini yitirmiştir. Halklar İslam rejiminin inkarcı ve asimilasyoncu politikasını artık kabul etmiyor. Halk ayağa kalkmış ve rejime karşı mücadeleyi başlatmıştır.”

Kadınların da İran rejimine büyük öfke duyduklarına dikkat çeken Çiyako, “Toplumun ezilen diğer kesimleri de rejime karşı. Bizim bu potansiyeli canlandırmamız ve ayağa kaldırmamız gerekir. Bunu da halkların ortak mücadelesini geliştirerek başarabiliriz” dedi.

İŞGAL SONA ERENE KADAR EFRÎN'LE DAYANIŞMAMIZ SÜRECEK

Konuşmasının bitiminden sonra ANF'ye açıklamalarda bulunan Çiyako, geçtiğimiz aylarda İran'ın pek çok yerleşim biriminde rejime karşı yapılan gösteri ve direniş sırasında PJAK'ın önemli bir rol üstlendiğini söyledi.

Doğu Kürdistan halkının diğer parçalardaki gelişmeleri yakından takip ettiğini ve dayanışmasını göstertiğini belirten Çiyako, “Rojava'daki oluşumun ortaya çıkmasından beri biz oradaki mücadeleyi destekledik. Efrîn direnişinin ilk gününden itibaren direnişe destek verdik. Biz kendimizi Efrîn'deki direnişin bir parçası olarak görüyoruz. Türk devletinin Efrîn'e saldırısını bize yönelik bir saldırı olarak görüyoruz” diyerek Türk devletinin işgali sona erene kadar Efrîn halkıyla dayanışmayı sürdürecekleri mesajını verdi.

Çiyako'nun konuşmasından sonra Kürdistanlılar, Sanatçı Omid Muhammet ve Sidar'ın söylediği türkü ve şarkılar eşliğinde halaya durdu. Zaman zaman “Biji Serok Apo” ve “Be Serok jiyan nabe” sloganlarını attı.

KONGRA-GEL Eş Başkanı Remzi Kartal, Öcalan'ın doğum günü 4 Nisan'ı bir milat olarak gördüklerini söyledikten sonra Öcalan'ın tüm halklar, inançlar ve cinsler için geliştirdiği özgürlükçü paradigmanın başarıya ulaşacağına olan inancını dile getirdi.

Kuzey Suriye'de gerçekleşen demokratik oluşumun Kürt, Arap, Asuri-Süryani, Çeçen, Ermeni ve diğer azınlık halklar ve inançlar için eşitlik ve demokratik özgürlükler üzerinde kurulduğunu söyledi.

Bu özelliklerinden dolayı Kuzey Suriye'deki oluşumdan işgalci rejimlerin korkuya kapıldığına ve ortadan kaldırmak için birleştiklerine somut örnekler vererek dikkat çeken Kartal, Irak, Suriye, Türkiye, İran ve Rusya gibi ülkelerin Ortadoğu'da bir değişim istemediklerini belirtti. Tüm bu olanların Kürdistan halklarının Öcalan'ın paradigmasına sahip çıkmalarının gerekliliğini gösterdiğine vurgu yaptı.

ÖCALAN TÜM HALKLAR İÇİN BİR BARIŞ LİDERİDİR

HDP Muş Milletvekili Ahmet Yıldırım, Abdullah Öcalan'ın bir partinin lideri olma ötesinde tüm Kürt halkına mal olduğunu belirterek Öcalan'ın sadece Kürtler açısından değil Kürtlerin yaşadığı her devletin kalıcı bir barışı sağlayabilmesi açısından önemli rol oynayabilecek bir lider olduğunu söyledi.

Bunun siyasi bir yorum ya da önerme olmadığının altını çizen Yıldırım, “Bu çözüm sürecinde açıkça görüldü. Akan kanın durdurulmasına nasıl hizmet ettiğini tecrübelerimizle gördük. Sayın Öcalan Kürtler için önemli olduğu kadar birlikte yaşadığımız tüm halklar için de bir barış lideridir. Bunu görmek gerekir” dedi.

5 Nisan 2015 tarihinde Öcalan'a yönelik tecridin başlamasıyla birlikte Türkiye'nin daha kötüye gittiğine dikkat çeken Yıldırım, “O günden beri kim Türkiye'nin daha iyeye gittiğini söyleyebilir? Kim uluslararası toplum ve Türkiye kamuoyunun nezdinde ülkenin itibarı artırdığını söyleyebilir? Çözüm süreci bitirildiği ve Öcalan siyasetin dışında bırakıldığı için ülkede sosyal, ekonomik kalkınma sağlandığını kim söyleyebilir?” sorularını sorduktan sonra devamında şunları söyledi:

TECRİTİN KALDIRILMASI İÇİN HERKES ÇABA GÖSTERMELİ

“Tamamen tersi oldu. Çözüm süreci bitirildikten ve Öcalan'a yönelik tecrit ağırlaştırıldıktan sonra ülkenin iki yakası bir araya gelmedi. Ülke gün yüzü görmedi. Bütün bunları görmüş, olumlu ve olumsuzluğu tecrübe etmiş topluluklar olarak Sayın Öcalan'ın üzerindeki tecridin kaldırılması için herkes çaba sarf etmelidir.”

Yıldırım, Kürdistanlıların yanı sıra ilerici demokrat çevreler ve hak savunucularına Öcalan'a yönelik tecridin kaldırılması için girişimlerini yoğunlaştırmaları çağrısı yaptı.

Etkinliğe katılanlardan bazılarına 4 Nisan'ın kendileri için ne anlam taşıdığı sorusunu yönelttik.

ÖCALAN KÜRTLERE UMUT VEREN BİR LİDER

Gaffur Muhammedi, 4 Nisan'da dünyaya gelen Öcalan'ın bir filozof, ideoloji ve dünyanın her tarafındaki Kürtlere umut veren bir lider olduğunu, Öcalan'ın felsefesini temel alan ve 4 Nisan'da kurulan PJAK'ın Doğu Kürdistan halkının özgürlük mücadelesine önderlik ettiğini söyledi.

İran'ın Kürtlerin en temel haklarını inkar ettiğini hatırlatan Muhammedi, “Ben Öcalan'ın felsefesiyle Kürdistan'ın dört parçasında gerici rejimlere ve dünyada da ırkçı ve faşist sistemlere karşı verilen mücadelenin başarıya ulaşacağına inanıyorum” dedi.

Sol Parti Milletvekili Danel Riazat, Ortadoğu'da yaşanan gelişmelerin demokratik değer yargılarının savunulmasının önemini ortaya koyduğunu söyleyerek Doğu Kürdistanlıların mücadelelerine destek vermek için PJAK'ın kuruluşu ve Öcalan'ın doğum günü etkinliğinde yer aldığını söyledi.

ÖCALAN TÜM HALKLARININ KURTULUŞUNU AMAÇLIYOR

Vijan Alipour, Öcalan'ın düşünce ve ideolojisinin sadece Kürtler için değil tüm ezilen halkların kurtuluşunu amaçladığını belirterek “Erdoğan bu düşüncenin ürünü olan Rojava'daki demokratik sistemi ortadan kaldırmak istiyor. Buna izin vermeyeceğiz ve Rojava ile dayanışmamızı sürdüreceğiz” dedi.

PJAK Diplomatik İlişkiler Komitesi'nden Amir Babakiri, Öcalan'ın 69. yaş gününü ve PJAK'ın kuruluşunun 14. yıldönümünü kutlamak için 200 civarında kişi ve partiyi davet ettiklerini belirterek “20 yıl süren bir sessizlikten sonra PJAK kuruldu ve Öcalan'ın pradigması da böylelikle Doğu Kürdistan'da yaşam buldu. Bu nedenle biz Arap, Beluci ve diğer azınlık halklarının da katıldıkları bu etkinlikle kutlama yapıyoruz” dedi.

4 NİSAN BİR İDEOLOJİNİN DOĞUŞU

Diyar Farrokhi, Öcalan'ın doğum gününü sadece bir kişinin doğumu olarak değil bir ideolojinin doğuşu olarak gördüğünü belirterek “Bu ideoloji tüm insanların, cinslerin eşitliğini öngörüyor. Adil bir dünya kurmayı amaçlıyor. PJAK'ın kurulmasından sonra Doğu Kürdistan halkının mücadelesi büyük bir ivme kazandı ve Kürtler arasındaki dayanışma arttı” şeklinde konuştu.