Strasbourg'da açlık grevi sonlandı, zafer kutlandı-YENİLENDİ

Strasbourg’da açlık grevinde olan 14 eylemci, basın açıklamasıyla eylemlerini sonlandırdıklarını duyururken, direnişin Öcalan’ın özgürlüğüne kadar süreceği vurgulandı. 

Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi'nden 14 eylemci tarafından 17 Aralık 2018’de ağırlaştırılmış tecride karşı ‘Tecridi Kıralım, Faşizmi Yıkalım, Kürdistan’ı Özgürleştirelim’ şiarıyla başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevi sonlandırıldı. 

Öcalan’ın mesajının ardından Strasbourg eylemcileri de bir basın açıklamasıyla açlık grevini sonlandırdıklarını ilan etti. 

Strasbourg’un yanı sıra Avrupa’nın farklı şehirlerinden gelen onlarca kişinin katıldığı basın toplantısında, Öcalan’a Özgürlük İnisiyatifi adına açıklamayı eylemcilerden KCDK-E Eş başkanı Yüksel Koç yaptı. 
Öcalan’a yönelik tecride karşı Fransa’nın Strasbourg şehrinde 17 Aralık 2018 tarihinde başlattıkları süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eyleminin tarihi bir süreç olduğunu vurgulayan Koç, “Başkan Apo, sana sevgimiz ve saygımız sonsuzdur, sonsuza kadar da sürecektir” diyerek, konuşmasına başladı. 

Öcalan’ın "benimle yürümek için yeterli yoldaş olmanız gerekiyor" şeklindeki sözlerini hatırlatan Koç, Öcalan’a bu konuda söz verdiklerinin altını çizdi. 

'DİRENİŞİN ZAFERİ ŞEHİT DÜŞEN FEDAİ YOLDAŞLARIMIZINDIR' 

Koç’tan sonra söz alan Mustafa Sarıkaya, “Önemli ve tarihi bir süreçte bulunuyoruz. Direniş hamlesi önemli bir evresini geride bıraktı” diyerek başladığı konuşmasında, direnişin önemli bir sonuç elde ettiğini söyledi. Süresiz-dönüşümsüz açlık grevi direnişi sonunda elde edilen başarının fedai eylemlerinde şehit düşenlere ait olduğunun altını çizen Sarıkaya, “Bu yoldaşlar ‘artık Reber Apo’nun tecridini kaldıramayız, bu bizim için utançtır’ dediler ve şehadete ulaştılar” dedi. 

Almanya’da ilk fedai eylemini gerçekleştiren Umut Acar ile Uğur Şakar’ı anan Sarıkaya, cezaevlerindeki şehitlerin de buna öncülük ettiğini vurguladı. Kürdistan, Türkiye ve Avrupa başta olmak üzere tüm dünyada bir direniş gerçekleştiğini söyleyen Sarıkaya, eylemciler olarak tüm halkın sesi ve duygusu olmaya çalıştıklarını dile getirdi. 

'TÜM HALKLARIN ÖNDER APO’YA İHTİYACI VAR'

Öcalan’ın sadece Kürdistan’ın değil, tüm Ortadoğu’nun umudu ve barışın güvencesi olduğunu söyleyen Sarıkaya, “Reber Apo bu topraklar üzerinde yaşayan herkesin özgür ve birlikte yaşamının garantisidir. Tüm halkların Reber Apo’ya ihtiyacı var” diye konuştu. Öcalan’ın son iki mesajında da barışa ve birlikte yaşama vurgu yaptığını hatırlatan Sarıkaya, Kürt halkının yanı sıra tüm sorumlu ve yetkili kurumların buna böyle yaklaşması gerektiğinin altını çizdi. 

'ÖZGÜR OLMADIĞI MÜDDETÇE MÜCADELEMİZ SÜRECEK'

“Reber Apo tutsak olduğu, özgür şartlarda çalışır bir hale gelmediği sürece mücadelemiz devam edecektir” diyen Sarıkaya, Öcalan’ın özgürlüğüne kadar durmanın ‘haram olduğunu’ söyledi. Sarıkaya, “Bu açıdan ısrarla ve inatla, Önder Apo özgür olmalıdır, diyoruz” diye belirtti. 

CPT VE DİĞER KURUMLARA ‘SORUMLU DAVRANMA’ ÇAĞRISI 

Tecritte uluslararası kurumların payına dikkat çeken Sarıkaya, tecridin tek başına Türkiye ile ilgili bir sorun olmadığını ifade etti. 
Kürt halkının tecridi kabul etmeyeceğinin altını çizen Sarıkaya, başta İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) olmak üzere yetkili tüm kurumları sorumlu davranmaya çağırdı. 

'AVRUPA’DAKİ HALKIN DİRENİŞİ SAHİPLENMESİ ÖNEMLİ ROL OYNADI'

Sarıkaya, direnişte özellikle Avrupa’daki halkın belirleyici bir rol oynadığını vurguladığı konuşmasının sonunda, eylemin başarısında Kürt halkının Strasbourg ve tüm Avrupa’daki eylemlerinin önemine işaret etti. Öcalan’ın açıklaması ardından Amed’de Leyla Güven adına ve cezaevlerindeki tutsakların yaptıkları açıklamalara değinen Sarıkaya, açlık grevi eylemini sonlandırdıklarını duyurdu. Sarıkaya, başta Strasburg olmak üzere tüm kesimlerin desteği için teşekkür etti. 

İKE: BU ZAFER ANNELERE HEDİYEDİR 

Açıklamanın Kürtçe kısmını yapan eylemcilerden Gülistan İke ise, direniş sırasında fedai eylemlerinde yaşamını yitiren tutsaklar ile Umut Acar ve Uğur Şakar’ı andı. Direnişin öncülüğünü yapan Leyla Güven’i selamlayan İke, Kürdistan ve dünyanın her tarafında direnişte yer alan tüm eylemciler ile direnişi sahiplenen Kürt halkı ve dostlarını selamladı. 
Eyleme Leyla Güven şahsında Kürt kadınının öncülük ettiğini söyleyen Gülistan İke, tecrit politikaları ve faşizme karşı en önemli direnişin özellikle anneler tarafından verildiğini vurguladı. İke, “Bu zafer onlara bir hediyedir” diye konuştu. 

AMAÇ ‘ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ 

Tecride karşı alınan başarının sonrasının ‘yeni bir çözüm süreci’ olarak değerlendirilemeyeceğinin altını çizen İke, Öcalan’ın halen esaret altında olduğunu hatırlattı. Alınan sonucun ‘bir kapının açılması’ olduğunu söyleyen İke, bunun ancak Öcalan’ın özgürlüğüne gitmesi halinde önemli olduğunu vurguladı. 
Öcalan’a ‘yeterli yoldaşlık yapamadıkları’ için öz eleştiri verdiklerini söyleyen İke, “Bu yoldaşlık ancak ve ancak Önderliğin özgürlüğü sağlandığı takdirde manalı olacaktır” dedi. 
İke, “Direnişimiz Önderliğe özgürlük içindir, Kürdistan’a özgürlük içindir. Bu mücadele ve direniş daha büyük ve geniş bir biçimde sürecektir” dedi. 

DÜNYA GÜNDEMİNE GİRDİ 

İke, direniş sürecinde Öcalan ve Kürtlerin ilk kez bu denli dünya gündemine girdiğinin altını çizdi. Avrupa Parlamentosu’ndan ulusal parlamentolara, siyasi partilerden farklı birçok kuruma kadar bir sahiplenmenin olduğunu hatırlatan İke, tıpkı Güney Afrika lideri Nelson Mandela’ya olduğu gibi bir sahiplenmenin olduğunu ve bunun devam etmesi gerektiğini dile getirdi. 
Öcalan’ın özgürlüğüne yönelik direnişin süreceği mesajını yineleyen Gülistan İke, sözlerini ‘Bijî Serok Apo’ sloganlarıyla sonlandırdı. 
Açıklamanın sonlanmasıyla birlikte eylemciler ve kitle, dakikalarca ‘Bijî Serok Apo’ sloganlarıyla direnişin aldığı zaferi kutladı. 

DOKTOR KONTROLÜ

Açıklamanın ardından 161 gündür direnişte olan eylemcilerin doktor kontrolünden geçeceği öğrenildi. Dr. Fahrettin Gülşen’in yakından takip ettiği eylemcilerin gün içinde Fransız acil servis hizmeti SAMU’ya bağlı doktorlar tarafından muayene edileceğini söyledi. Eylemcilerin sonrasında gerek görülmesi halinde hastaneye kaldırılmaları bekleniyor. 

EYLEME KİMLER KATILIYORDU? 

Açlık grevine şu isimler katılıyordu: Dilek Öcalan (eski HDP Urfa Milletvekili), Gülistan İke (gazeteci), Nurgül Başaran (Kadın aktivist), Yüksel Koç (Avrupa Demokratik Kürt Toplum Kongresi-KCDK-E Eş Başkanı), Mustafa Sarıkaya (Siyasetçi, DTK kurucusu), Mehmet Nimet Sevim (siyasetçi), Deniz Sürgüt (Avukat), Kardo Bokani (KNK üyesi, akademisyen) ile Ramazan İmir, Ekrem Yapıcı, Mohamed Ghaderi, Ayvaz Ece, Kerem Solhan ve Agit Ural.