Avrupalı doktorlar: CPT ve AK harekete geçmeli-YENİLENDİ

Fransa’nın Strasbourg şehrindeki süresiz-dönüşümsüz açlık grevcilerini muayane eden Alman ve Kürt doktorlar, CPT ve AK’nin bu kararlı eylem karşısında sessiz kalmaması çağrısı yaptı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecride karşı 76 gündür süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde olan 14 eylemci bugün Almanya, İsviçre ve Fransa’dan gelen çok sayıda doktor tarafından yerinde muayane edildi.

Eylemcilerle birebir görüşen ve muayane eden doktor heyeti içerisinde Almanya ve Fransa’dan gelen şu isimler yer aldı: Prof. Dr. Gerhardt Trabert, Dr. Alexandre Köroğlu, Dr. Bianca Winter, Dr. Serhed Sönmez, diş hekimi Dr. Gülnur Polat, ortopedist Dr. Basravi Ali, Dr. Dersim Dağdeviren ve sağlık görevlisi Gule Atasoy.

Öncelikle eylemcileri tek tek sağlık kontrolünden geçiren doktorlar, detaylı muayanelerinde oluşan sağlık sorunlarını tespit etmeye çalıştı. Eylemcilerde görülen semptomları inceleyen doktorlar, daha sonra bir basın açıklamasıyla gözlemlerini paylaştı.

DR. KÖROĞLU: ONLAR BİZE MORAL VERİYOR

Basın açıklamasında konuşan kardiyolog Dr. Mehmet Köroğlu, açlık grevindeki eylemcileri Almanya ve İsviçre’den gelen meslektaşlarıyla birlikte yerinde incelediklerini söyledi. Eylemcilerin moral ve fiziki sağlık durumları olmak üzere ikiye ayıran Dr. Köroğlu, ortaya çıkan sağlık durumlarına dikkat çekti. Dr. Köroğlu, “Moral durumları gayet iyi. Hatta bize moral veren onlar. Çok şaşırtıcı ve güven veren bir durum. Genellikle kilo kaybı var. Kalp problemi ve nörolojik sorunlar ortaya çıkmış durumda. Bu durumlar bakım altında. EKG yapıldı. İç hastalıkları uzmanları kendilerini muayene ettiler” dedi.

PORF. DR. TRABERT: SADECE KÜRTLERİ İLGİLENDİRMEMEKTE

Almanya’dan gelen Prof. Dr. Gerhardt Trabert ise, Avrupa devletlerinin insan haklarını ilgilendiren bir konuda sessiz kalmasını eleştirirken, sorunun sadece Kürtlerin sorunu olmadığının altını çizdi.

Prof. Dr. Gerhardt Trabert, şöyle konuştu: “Dayanışma amacıyla burdayım. Sıkça Rojava’ya gidiyorum. Oradaki sağlık kurumlarıyla çalışmalarımız var. Bizler dayanışma amacıyla buraya geldik. Bizim için önemli olan Türkiye’de var olan insan hakları ihlallerine karşı durmak ve Avrupa devletlerinin bu konudaki tutumuna dikkat çekmektir. Kürt direniş kültüründe açlık grevlerinin bir direniş aracı olduğunu biliyorum ve burada söz konusu  olanlar sadece Kürtleri ilgilendirmemektedir: İnsan hakları, demokrasi ve barışı ilgilendiriyor ve bunlar herkes için geçerli konulardır. Ve gerçekten de burada açlık grevinde olan insanların cesareti de görülmeye değerdir.

‘SAĞLIK DURUMLARI KÖTÜ AMA MOTİVASYON VAR’

Eylemcilerin motivasyon düzeyine dikkat çeken Prof. Dr. Trabert, devamla şöyle dedi: “Elbette bu insanlar için korkuyoruz ve meslektaşlarımın da dediği gibi bir yandan burada bir motivasyon olduğunu görüyorum. Ama diğer yandan da eylemcilerin sağlık durumlarının kötü olduğunu görüyoruz. Burada olabildiğim için teşekkür ederim ama aynı zamanda bizler için önemli olması gereken insan haklarının kabul edilmesi ve uygulanması için mücadele eden bu kişilere de teşekkür ediyorum.”  

AK VE CPT’YE SERT ELEŞTİRİ

Eylemcilerin Avrupa Konseyi (AK) ve İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) gibi kurumlardan taleplerine ilişkin bir soruya yanıt veren Dr. Gerhardt Trabert, “Bu konunun gündemle tutulması ve Avrupa kurumlarının harekete geçmesi için çaba sarfedilmesi bir görevdir. ‘Eğer insan hakları için mücadele edilmeyecekse bu demokrasilerin ne kıymeti var?’ diye söylemek gerekir” dedi.

DR. WINTER: CPT GİDEBİLECEK YEGANE KURUMDUR

İnsan hakları savunucusu Dr. Bianca Winter ise, açlık grevcilerinin temel talebi olan tecridin kaldırılmasının CPT’nin sorumluluk alanına girdiğini vurguladı. CPT’nin her an ve durumda üye ülkelere giderek mahkumların durumlarını yerinde görebilen yegane kurum olduğunu hatırlatan Dr. Winter, Öcalan’ın durumunun da yerinde incelenebileceğini belirtti.

‘MANDELA İÇİN BU EYLEMLER YAPILSA YİNE SESSİZ KALIR MIYDINIZ?’

CPT’ye üye veren devletlerin sorumluluklarını yerine getirmediğinin altını çizen Dr. Winter, “Bu devletlerin buradaki insanlar ve tümüyle meşru taleplerini dinlememeleri nedeniyle burada insanların yaşamı tehlikededir. Çünkü Sayın Abdullah Öcalan, Kürt sorununu yeniden çözüm yoluna koyabilecek yegane politikacıdır. Ve Öcalan’ın bu rolü Avrupa’da inkar ediliyor. Eğer Nelson Mandela aylarca, yıllarca avukatlarıyla görüşemesiydi ve Apartheid rejimine karşı Avrupa’daki hareketler tarafından protesto gösterileri olsaydı acaba ne olurdu? Ben Avrupa hükümetlerinin o zaman böyle umarsız ve sessiz davranacaklarını hayal dahi edemiyorum. Seçilmiş bir milletvekili olan Leyla Güven 110 günü aşkındır açlık grevinde ve sadece birkaç kez medyada gündem oldu.”   

Almanya hükümeti başta olmak üzere Avrupa’nın Türkiye’yi kızdırmamak için herşeyi yaptığına dikkat çeken Dr. Bianca Winter, tüm değerlerin ayakların altına alındığını vurguladı. Dr. Winter, Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye baskı uygulanması çağrısı yaptı.