Stuttgart’ın motivasyonu yüksek

Stuttgart Kürdistan Toplum Federasyonu Eşbaşkanı Filiz Çakallık: Özellikle kararsız ve HDP’li olmayan seçmenleri örgütlemeye çalışıyoruz. Herkese ulaşmaya çalışıyoruz. Göppingen’de 6 bine yakın Süryani yaşıyor. HDP’ye oy verecek.

Dersimli anne hüngür hüngür ağlayarak şöyle diyor: "Ben de evladımı kaybettim. 20 sene oldu, sindiremiyorum. Diğer anneler de benim gibi. Senelerdir, başımıza ne gelmedi ki. Ne çok yitirdik. Kaç seçim geldi geçti. Gelip bana oyumu soruyor. Cevabım şudur: Ayaktayım, ölmedim, direniyorum… Sen Kobanê’de insanlarımızı öldürdün. Vicdansız, merhametsiz… Bir de milletten oy istiyorsun. Ramazan’da insanlıktan bahsedeceksin. Daha kaç canın kanını içeceksin yine. Boşuna neden oruç tutuyorsun! Bunları düşündükçe ölüyorum ve sonra yeniden diriliyorum."

Bu ağıt gibi sözler, Stuttgart’ta yaşayan Dersimli, Alevi Nazime Cihan’a ait. HDP’yle dayanışma mitinginde konuşmasına şahit olduğum anneyi ziyaret için, ertesi gün evinin yolunu tutuyorum.

66 yaşındaki Nazime anne, Dersim’in Pertek ilçesinden. Ülkede yaşama şansı kalmayınca sürgüne çıkmak zorunda kalan Cihan ailesi, 20 yıldır Almanya’da yaşıyor.

Kapısını çaldım ve beni içeriye davet etti. Çayı ocağa koyduktan sonra, "aç mısın" diye sordu. Torunu Melek’i okuldan almak için beni beş dakikalığına yalnız bıraktığında evin duvarlarında asılan Dersim’e özgü gergefe gözlerim takıldı. Seyit Rıza’nın resminin yanı sıra yıllar önce Kürdistan dağlarında çekilmiş siyah beyaz fotoğraflarda gülümseyenlerin karelerine bakarken gözlerim doldu.

Tam bu sırada şirin torun koşarak odaya girdi, hemen televizyonun karşısına geçip, sevdiği çizgi filimi izlemeye koyuldu. Torunun ardından nefes nefese kalan Nazime anne elinde çay ve pastalarla yanıma oturdu.

TUNCELİ/CHP YOK DEFTERİMİZDE

Önceki seçimlerde ailerinden 2 kişinin AKP’ye oy verdiğini anlatan Nazime anne, yakınlarının bu kişilerin üzerine nasıl gittiğinden gülümseyerek söz ediyor: "'Mecburduk, Dersim’de arabamızı bağlamışlardı, arabamızı alıp bu seçimde onlara oy vereceğimize söz verdik’ dediler. Millet, 'E sen arabanı düşünüyorsun da, niye halkını düşünmüyorsun' diyerek epey sıkıştırmış bunları. Bizim tandıklarımızdan hiç şüpheniz olmasın. Kim ne söylesede bizim yolumuz bellidir. Tunceli ve CHP yok defterimizde. Biz Dersimliyiz. CHP demokrat olsaydı 'kurt' işaretini yapmazdı. Tarih ve zaman CHP’nin gerçek yüzünü gösterdi."

BEN ASKERİ CİPİ DEVİREN BİR KADINIM

Sohbet koyulaştıkta eski zamanlardan bahsederek, "Kurban benim maceralarım çoktur" diyen Nazime anne devam ediyor anlatmaya: "Siz daha yoktunuz o zamanlar, ben silah alıp nöbet tutuyordum dağlarda. Köyde o zaman ceyran, su yoktu. Ben su getirip teneke kaynatıyordum. Ömrümüz dağlarda, yaylarda geçti. Devlet en son asker eliyle köyü kayıp başımıza neler getirmediki. Ben askeri cipi deviren bir kadınım. Kimse sesini çıkarmasın denildiği dönemde benim hakkımda bir kitap yazılmıştı."

Karakoçanlılarla arasında AKP’ye oy verdikleri için tartışma çıktığını da anlatan Nazime anne, "Millet hainlik yapmasın. Memleket, Tayyip’in kulluğu altından çıksın. Bu bir vicdan olayıdır. Haberleri açtığım zaman ağlayıp yerime düşüyorum. Yeter artık…" diyerek, tepkisini dile getiriyor.

 

BADEN WÜTTEMBERG’DE SEÇİM HALİ

Seçim dosyamızın bu sayısında sadece Stuttgart değil Baden Württemberg eyaletinde yer alan birçok kentin seçim izlenimlerini kaleme alacağız. Stuttgart’ın yanı sıra Ulm, Mannheim, Göppingen, Esslingen, Stuttgart, Pforzheim, Karlsruhe, Heilbronn, Ludwigsburg, Rottweil, Sindelfingen’de de harıl harıl baskın seçimlere hazırlanan HDP’nin ittifak yaptığı Demokrasi Bloğu’nun çalışmalarını yakından gözlemledim.

EN FAZLA SEÇMEN STUTTGART’TA

Baden Württemberg eyaletinin başkenti olan Stuttgart, Almanya’nın en önemli kentlerinden biri. Almanya’daki seçmenlerinin en fazla olduğu kent de Stuttgart seçim bölgesi. 1 Kasım 2015 seçimlerinde Stuttgart’taki seçmen sayısı 143 bin dolaylarındaydı. Seçimlere katılım oranının yüzde 47 olduğu kentte 66 bini aşkın oyun önemli bir kısmı AKP’ye gitmiş. AKP’nin yaklaşık 40 bin oy aldığı kentte HDP ise yüzde 15.21 oy oranıyla seçmenden yaklaşık 10 bin oy aldı. Bu seçimlerde Stuttgart merkezinin hedefi 15 bin oy alabilmek.

VİCDANIM RAHAT ETMEZDİ

Stuttgart merkezli seçim çalışmaları Kürdistan Toplum Federasyonu (Federasyona Civaka Kürdistanî) Eşbaşkanı Filiz Çakallık’a sorduk. Geniş bir alana hitap eden Seçim Koordinasyonunda görev yapan Çakallık, geçen sene Ludwigsburg meclisinde seçim çalışması yürütmüş. 24 Haziran baskın seçimine ilişkin, "Efrîn işgalinden sonra, seçim çalışmalarında yer almasaydım vicdanım rahat etmezdi, rahat yatamazdım" diyerek, bu görevi üstlendiğini ifade etti. Pazarcıklı, iki çocuk annesi Çakallık, "Tatlı bir yorgunluk oluyor ancak çok severek işimi, çalışmalarımı yapıyorum. Büyük bir aşkla bağlıyım mücadeleye. Bazen günlerce çocuklarımı göremiyorum. Bu nedenle vicdan yapıyorum ancak tüm çocuklar için, halkımız için mücadelenin daha anlamlı olduğunu düşünüyorum. Çocuklarımızı kaybediyoruz. Seçim çalışmalarına konsantre olmalıyız. Kadınların gücünü görmeliyiz" diyor.

 

OY KULLANMAMA LÜKSÜMÜZ YOK!

Motivasyon yetersizliği olduğunu söyleyen Çakallık, şu hususun da altını çiziyor: "Bazen oluyor çalışan arkadaşlarımızı ikna etmeye çalışıyoruz. Arkadaşlarımız bile 'Erdoğan hileyle seçimleri alacak' diyor. Bizim oy kullanmama gibi bir lüksümüz yok. Her kullanmadığımız oy düşmanın hanesine yani Erdoğan’a yazılacak. Herkesin seçimlere katılması, sandığa gitmesi ve oyunu vermesi gerekiyor."

CHP’nin İYİ Parti’yle ittifakının Alevi kitlesinde tepkilere yol açtığını ifade eden Çakallık, "Bu dönemde bir Kürt’ün AKP’ye oy vermesi, bir Yahudi’nin Hitler’e oy vermesiyle eşdeğerdir. Bu CHP’ye oy veren Aleviler içinde geçerlidir. İlk turda partilerin adayları var. İkinci turda, parti olarak düşüneceğiz. Vicdani sorumluluk Erdoğan diktatörlüğün yıkılmasıdır" diye konuştu.

SÜRYANİLER HDP’YE OY VERECEK

Göppingen’de 6 bine yakın Süryani yaşadığını, oy kullanmaları için federasyon olarak gerekli görüşmeleri yaptıklarını aktaran Çakallık, "Türkiye seçimleri konusunda bu güne kadar çok pasif kaldılar. Onları aktifleştirmek konusunda görüşmeler yaptık. Süryani halkı HDP’ye oy verecek. Alevi ve Süryaniler Göppingen’de ortak bir miting organize edecek" dedi.

HEİLBORN’DA AİLE ZİYARETLERİ

Çakallık, Stuttgart DKTM’deki görüşmemizden sonra aracıyla beni bir sonraki seçim durağım olan Heilbronn kentine bıraktı. Demokratik Kürt Toplum Merkezi Heilbronn Eşbaşkanı Sait Öztürk, kentteki sol, sosyalist, Türkiyeli dernek temsilcileriyle yaptıkları ortak toplantıdan sonra seçim çalışmalarına başladıklarını kaydetti. Çalışmalara ilk olarak seçmen kayıt işlemleriyle başlayan komisyon, her hafta sonu bir araya gelip seçim değerlendirmesi yapıyor, aile ziyaretleri gerçekleştiriyor.

Özellikle kararsız ve HDP’li olmayan seçmenleri örgütlemeye çalıştıklarını dile getiren Öztürk, "AKP’nin 16 yıllık çalışmasından neler getirip götürdüğüne ilişkin açıklamalarda bulunuyoruz. Alevi kesimi CHP’nin İYİ Parti ile yaptığı işbirliği ile HDP’nin bu ittifakın dışında tutulmasına tepkili. Süryanilerle de seçimlere ilişkin sohbetlerimiz oluyor" diyerek, çalışmalarından söz etti.

Seçmenlerin AKP’ye karşı büyük tepkilerinin CHP’ye de eleştirilerin olduğunu vurgulayan Öztürk, Heilbronn’da bu seçimleri diğer seçimlere oranla bir fırsata çevireceklerini dile getiriyor: "Erdoğan’ı devireceğiz. Erdoğan’dan intikam almak için bu sürece bakılıyor. Efrîn, Sur, Nusaybin ve Cizre’de yaşanan işgale karşı halk Erdoğan’dan hesap soracak."

KADINSIZ SEÇİM KOMİSYONU!

Öztürk, Heilbronn’da 2 bin seçmenden yarısından fazlasının oyunu beklediklerini ifade etti. Öztürk, gençlerin yoğunca seçim çalışmasında yer alırken kadınların pasif kaldığı hatta Heilbronn seçim komisyonunda tek bir kadının dahi olmadığı görüldü.

SEÇMENLER ARAÇLARLA TAŞINACAK

Heilbronn’da seçim mitingi yapmayı planladıklarını ifade eden Öztürk, kenteki düğünlerde seçim çalışması yürüttüklerini belirtti. Heilbronn’da Seçim Komisyonu’nun yurt dışı oylarının kullanılacağı 7 ve 19 Haziran boyunca sabah saat 10:00 ile öğlenden sonra saat 15:00’de oy kullanmak için yurttaşları araçlarla taşıyacağını bildirdi.

Türk malları ile turizm boykotunu da hatırlatan Öztürk, bu karara rağmen ülkeye mecburi giden yurttaşların gümrüklerde oy kullanabileceğini kaydetti.

ÜLKE 100 SENE GERİYE GİDER

Seçim çalışmalarında yer alan Türk yurttaş Cumali Özger ise seçmenlerin bu seçimde AKP’den çok CHP’ye öfke duyduğunu belirtiyor. Özger, "Katliam yapanlarla tek çatı altında birleştiler. Bu vahim olayın AKP ve Türk devletin özel bir projesi olduğuna inanmıyorum. Türkiye halklarını gelecekte çok kötü günler bekliyor. AKP, bu seçimde başarılı olursa ülke 100 sene geriye gider. Akşener’in çıkıp ‘Kürdüm’ demesi, utanç verici. Türkiye’de yapılan en büyük hata bu seçimlerle olacak. Tabii ki Türk halkı bu seçimde, faşizme büyük bir cevap verecek. Ama ne kadarı sandığa yansıyacak muamma” diyerek konuştu. Özger, Avrupa’dan bağımsız heyetlerin Türkiye’de yapılacak seçimlerde gözlemci olmasının önemine de vurgu yaptı.

XECE KAPI KAPI GEZİYOR

Esslingen’de LimArin Kadın Meclisi örgütlenmesinden sorumlu Xece Erdem, Nürtingen seçim bölgesinde kapı kapı gezerek Türkiye vatandaşlarını HDP’ye oy vermesi için ikna ediyor. Görüşmeler sırasında yaptığı sohbetlerde partilerin politikaları ve parti liderlerinin tutarsızlıklarını hatırlatan Erdem, Kürt, Türk, Alevi, Sünni ve Çerkes’in bir arada yaşamasına engel olduklarını anlatıyor. "Ayrıştırmayla nereye varılacak?" diye soran Erdem, MHP’li olan bir tanıdığıyla diyaloğunu şöyle anlatıyor:"'Bak seninle ilk tanıştığımızda, hiç aramazda bir çelişki yoktu. Birbirimizin siyasi düşüncelerine saygı duyuyorduk. AKP ve MHP faşist zihniyeti ne zaman ortak hareket etmeye başladı seninle çatışmaya başladık. Okul meydanında bile kavga etik. Kendini sorgula neden böyle böyle oldu? Çünkü sen faşistlerin oyunlarına geldin. Kürt Alevisi olduğum için, bana haksızlık ettin' dedim.

 

MHP’Lİ SEÇMEN: OYUM HDP’YE

Bu sözler ardından biraz düşündükten sonra baha hak verdi. Bahçeli’nin liderliği ve MHP ideolojisi bizi birbirimize kıldırmak üzerine. Bana söz verdi, bu seçimde HDP’ye oy verecek. Tek bir şart önümü koydu, 'Kimse bilmeyecek HDP’ye oy verdiğimi’. Kendi çevremde birkaç farklı düşünceyi değiştirdim. Bu şekilde değiştirmeye de devam edeceğim" diyerek konuştu.

 

HASTA OĞLUNU EVDE BIRAKIP ÇALIŞIYOR

Seçim atmosferini yetersiz bulan Erdem, daha fazla kitleye ulaşılması gerektiğini vurgulayarak, son olarak şunları belirtti: "Herkes kendince bu seçim çalışmalarına katılmalı. Bakın benim oğlum hasta ve seçim çalışması yürütüyorum. Çünkü artık yeter diyorum. Artık bu eziyet, bu zulüm bitsin. İnanıyorum, başaracağız. Bir bahçenin içinde bütün güller olarak yaşayacağız. Barış ve kardeşliğe olan özlemimizi HDP ile gidereceğiz."

ERZİNCAN DÖNER: SON MUHTEŞEM OLACAK

Tübingen ve Nürtingen kentleri arasında kalan Erzincanlı esnafı ziyaret edip düşüncelerini sordum. İsmini yazmamızı istemeyen döner ustası, görüşme sırasında bir yandan döner kesip Almanlara HDP’nin propagandasını yapıyordu.

’’Fikrimiz ortada, tek temennimiz başkanımız Demirtaş‘ın cezaevinden çıkartılıp tüm adaylar gibi adımıza çalışma yürütmesi. Herkes her şeyin farkında“ diyen döner ustası, Alevilerin artık CHP’ye oy vermemesi gerektiğini ifade ediyor.

‘Erzincan Döner’ isimli lokantada çalışan genç bir emekçi sohbetin arasında girerek, ‘’Kaynanam bile Demirtaş’a oy vermeseniz sütümü size helal etmem, diyor. AKP son bir yılda on binlerce insanımızı cezaevine tıkadı. Bu kadar yapılan haksızlıktan sonra hala AKP destekleniyorsa diyecek bir şeyimiz yok“ diyor.

AKP’lilerin ciddi bir seçim çalışması yürüttüğünü ifade eden emekçiler, ‘’HDP’ye bir dönem bile siyaset yapma şansı bırakmadılar. Ama önümüzdeki dönem muhteşem olacak. Hükümetin tek amacı HDP’yi baraj altında bırakmak. Ama bu oyunu bozmak bizim elimizde. Bir ton kömüre onurumuzu satarsak baraj altında değil, bu savaşta da kaybederiz. Biz Demirtaş’ın kişiliğine hayranız, adam gibi adam. Yetiştiği ortam benimsediği ideoloji ortada. Demirtaş bugün başa gelse savaşı bitiririz biz“ diyor.

‘’Demirtaş’ın cezaevinde tutulmasının nedeni nedir biliyor musun?“ diyerek bana soru soran göçmen emekçiler, bana bir çay ısmarladıktan sonra kendileri veriyor: ‘’Türkiye kurtulmasın, savaşlar bitmesin bitmesin istiyorlar yahu! Nedeni budur. Emperyalist devletlerin sessizliği ve istediği bu. Eğer Erdoğan Türkiye Cumhuriyeti için faydalı biri olsaydı çoktan ipini çekmişlerdi. Bakıyorlar ki adam bizi mahvetti, kardeşi kardeşe öldürtüyor, kan gövdeyi götürecek adamı destekliyorlar. Baktılar, Demirtaş gelirse barışı getirecek Türkiye Cumhuriyeti’ne, alıp zindana attılar. Ülkede insanlarımız rahatça bir çay içemez haldeler. Biz Avrupa’da yaşayanlar en azından oyumuzla bu seçimlere müdahale edebiliriz.“

Sohbetimiz şöyle son buldu, “Erdoğan gitmeden işkencelerimizin sonu yoktur! Türkiye’nin barışı Demirtaş ve HDP’dir. 7 Haziran’da baktılar halklar gümbür gümbür geliyor hemen faşist zihniyet devreye girdi. Dışarıda olan bizlerin öfkesi onları alt edecek. Cezaevi ve cami yapımıyla yarışan ülkede insanları aptallaştırdılar.“

KAYNAK: YENİ ÖZGÜR POLİTİKA