Stuttgart’taki açlık grevi: Sonuç alana kadar!

Stuttgart’taki Kürdistanlılar, İmralı tecridine karşı açlık grevini sürdürüyor. “Öcalan milyonların nefesidir” diyerek, “sonuç alana kadar devam” mesajı veren eylemciler, Avrupa kurumlarının tecride sessizliğine de tepkili.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dönük tecride karşı açlık grevleri yayılıyor. Rehin tutulan DTK Eşbaşkanı, HDP Milletvekili Leyla Güven’in açlık grevi birinci ayını doldururken, Kürtler, Avrupa kentlerinde de eyleme geçti. Avrupa’daki Kürtlerin açlık grevleri “İmralı tecridine son verilsin, Önderliğimize özgürlük” şiarıyla devam ediyor.

Almanya’nın Stuttgart kentindeki Kürdistanlılar da İmralı tecridine karşı açlık grevinde. ANF’ye açıklama yapan eylemciler, sonuç alana kadar alanlarda olmaya devam edecekleri mesajını verdi.

‘GEÇ OLMADAN…’

Pembuşah Özmen: “25 yıldır Almanya’nın Stuttgart kentinde yaşıyorum. Burada bulunmamın temel nedeni, Önderliğimizin üzerindeki ağırlaştırılmış tecride dikkat çekmek. 6 Aralık’ta bütün Avrupa genelinde dönüşümlü açlık grevleri başladı. Ben de Perşembe günü Önderliğim için açlık grevine kendi irademle başladım. Ludwisburg’da bir grup arkadaşla beraber bu eylemi başlattık. İlk gün Stuttgart’ın merkezinde bir kilisede açlık grevimizi başlatmıştık. Daha sonra kiliseden bazı yetkililerin duyarsız tutumlarından dolayı eylemimizi Stuttgart DTKM’ye taşıdık. Söz konusu Önderliğimiz ve onun sağlığıdır. Bu temelde sonuç alana kadar eylemimizi sürdüreceğim. Buradan bütün duyarlı çevrelere çağrımdır; eğer barış gelecekse Kürt Halk Önderliği ile mümkündür. Lütfen herkes bu konuda duyarlı olsun ve bu eyleme sahip çıksın. Leyla Güven’in durumu giderek ağırlaşabilir. Geç olmadan ses verelim ve 20 yıldır Önderliğimizin üzerindeki ağırlaştırılmış tecride hep beraber son verelim. Sabah Stuttgart’ta merkezi bir çadır açılacak; gündüzleri orada, geceleri ise DTKM’de eylemimizi sürdüreceğiz.”

‘ÖCALAN MİLYONLARIN NEFESİDİR’

Gıyasettin Yalçın: “8 aydır Almanya’dayım. Yıllardır Türkiye’de HADEP, DEHAP ve HDP’de çalıştım. Fakat birçok insanın nasibini aldığı cezaevi gibi yerler bana da adres olarak gösterildi. Ben de Türk faşizminin Kürdistan’da baskı, zülüm ve katliamlarından dolayı buralara geldim. Ama burada da bir Kürt bireyi olarak kendi irademle Önderliğime sahip çıkıyorum ve barışın, demokrasinin yolu İmralı’dan geçiyor, diyerek bu onurlu mücadelenin bir köşesinden tutmaya çalışıyorum. Leyla Güven’le başlayan bu sürece gelin hep beraber ses olalım ve büyütelim. Sayın Öcalan milyonların ekmeği, suyu ve nefesidir. Ben de dönüşümlü olarak bu eyleme katıldım fakat yarın ağırlaşan tecrit kırılmazsa devam edeceğim.”

‘ÖNDERLİĞİMİZE BORÇLUYUZ’

Murat Hemo Dekîl: “Şengal Kürtlerindenim. 18 yıldır Almanya’nın Stuttgart kentinde yaşıyorum. ‘Önderliğimiz onurumuzdur’ şiarıyla burada bulunuyorum. Şengal’de kahramanca savaşı Önderliğe borçluyuz. Bu temelde kendimce ses olmak istedim. Umarım, duyarlı olan herkes bu gerçeği görür ve destek verir. Gün, Önderliğimize ses verme günüdür.”

‘SONUÇ ALANA KADAR ALANLARDAYIZ’

Fehima Karaaslan: “55 yaşındayım, 30 yıldır Almanya’nın Stuttgart kentinde yaşıyorum. Bir Kürt kadını olarak nasıl ki Leyla Güven bu eylemin merkezine Önderliğimizi koymuşsa ben de bu hassasiyetle yaklaşarak dönüşümlü açlık grevinde yer almak istedim. Fakat sonuç alınmazsa bir Kürt kadını olarak sonuçlarına her zaman katlanmaya hazırım. Çünkü savaşlarda en çok canı yanan biz kadınlarız. Bu anlamda Önderliğimizin barış için sarf ettiği çabalar herkesçe bilinir. Önderliğimizin son üç yıldır doğrudan tecride tabi tutulması bizi ciddi anlamda endişelendiriyor. Eylemimiz sonuç verene kadar alanlarda olacağız.”

‘AVRUPA KURUMLARININ SESSİZLİĞİ BİZİ DÜŞÜNDÜRÜYOR’

Lokman Hedîl: “Ben Ludwisburg DTKM eş başkanlığı yapıyorum. Aynı zamanda ilk grubu temsilen de buradayım. Yaklaşık olarak 25 yıldır Almanya’nın Stuttgart kentinde yaşıyorum. Ben de herkes gibi kendi irademle bu onurlu eyleme katıldım. Özellikle 3 yıldır Önderliğimizin üzerindeki tecrit giderek ağırlaştı, beraberinde de kimi endişeleri getirdi. Leyla Güven’le başlayan bu eylem son iki gündür bütün Avrupa’da start aldı. Önderliğimizin yaşam koşulları ve sağlığı konusunda çok ciddi endişelerimizin olduğunu buradan duyurmak istiyoruz. Durum bizler açısından oldukça önemlidir. Giderek koşulların ağırlaştığına sessiz kalan Avrupa kurumları, CPT ve AİHM gibi önemli mercilerin duyarsızlığı da bizleri düşündürüyor. Bizler Stuttgart’ta 10 günlük dönüşümlü ve 3’er günlük süreler ile ayrı gruplar halinde eylemimizi sürdüreceğiz. Ludwisburg grubu olarak Stuttgart grubuna devredeceğiz. Bu süre zarfında arkadaşlarımızın yanında olacağız, eylem yerini terk etmeyeceğiz. Fakat 10 günlük eylem süresi olurda sonuç vermezse bizler sonuç alana kadar bu eylemimizi bırakmayacağımızı belirtmek istiyoruz. Stuttgart merkezde halkımızın da ziyaret edebileceği geniş bir çadır açacağız ve gündüzleri çadırda, geceleri ise Stuttgart DTKM’de eylemimize devam edeceğiz.”