Uluslararası heyet: AKP seçimde hile ve baskı yaptı!-YENİLENDİ

Avrupa'dan Kürdistan'a seçimleri izlemek için giden heyet, basın açıklaması yaparak, AKP'nin hileye, baskıya başvurduğunu duyurdu.

Seçim sürecinde Kürdistan'a delegasyon olarak giden ve burada baskıya maruz kalan siyasi parti temsilcileri, Fransız Komünist Parti merkezinde basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında HDP yetkilileri de hazır bulundu. 

Toplantıya delegasyonlar adına, Yeşiller Sözcüsü Sandra Regol, Fransız Komünist Parti Uluslararası İlişkiler Sorumlusu Pascal Torre,  Sol Parti Sözcüsü Danielle Simonet ve HDP adına Avrupa Temsilcisi Eyup Doru katılım sağladı. 

Toplantı salonunda CDK-F Dışilişkiler Sorumlusu Agit Polat, Van İpekyolu Belediyesi Eş Başkanı Veysel Keser de hazır bulundu. 

DORU: HUKUKSUZLUK VE SAHTEKARLIK...

Toplantıdaki değerlendirmeler şöyle:

Eyup Doru:

"Bölgeye seçim için çok sayıda delegasyon gönderdik. Giden delegasyonlar orada birçok baskıya maruz kaldı ve bölgede yaşanan hukuksuzluğu ve sahtekarlığı belgeledi. Tüm baskılara karşı partimiz 11.7 oy aldı. Aynı zamanda İzmir, İstanbul ve Türkiye'nin büyük kentlerinde oy aldık. Ama yaşanan baskılar nedeniyle Kürdistan'da oy kaybettik. Seçim günü seçimi izleyen, sandık başlarında bulunan tüm yetkililerimiz baskı altındaydı. Gözaltılar yaşandı. Yaşanan usulsüzlüklerin tamamı hükümet tarafından örgütlendi. Tüm baskılara karşı partimiz 3. parti konumunda yerini aldı. Tüm şiddet, baskı ve çalınan oylara karşı HDP üçüncü parti konumuna geçti ve seçimden hemen sonra HDP eş başkanı ölümle tehdit edildi."

TORRE: İZLEMEMİZ ENGELLENDİ; GÖZALTINA ALINDIK

Pascal Torre:

"Ağrı'da gözaltına alındık. Bütün gün gözaltında tutulduk. Delegasyon üyeleri ayrı ayrı sorgulandı. Tehdit edildik. Saat 17.00'de bırakıldık. Ardından bir kez daha gözaltına alındık ve jandarma karakolunda 2 saat tutulduk. Daha sonra Fransız Konsolosluğu devreye girdi. Gördüğümüz, bütün yollarda askeri ve polisiye görevliler bulunuyordu. Havalimanına getirildiğimizde anti terörist servisi olduğunu söyleyen bir grup burada bizi bekliyordu. Seçim sürecinde köylerdeki seçim sandıkları merkezlere taşındı. Köylüler 80 km gibi bir yolu HDP'nin organize ettiği araçlar ya da yürüyerek gelmek durumunda kalıyordu. Çünkü köy araçları iptal edilmişti. Sabah bazı bürolar asker tarafından kapatılmıştı. Bu bürolara gitmek istediğimiz anda gözaltına alındık." 

 SEÇMEN ASKER BASKISI ALTINDAYDI

"Gözaltındayken her birimiz 1 saat sorgulandık. Bölge jandarma komutanı daha önce çıkardığımız 'Stop Erdoğan' kitap başlığından dolayı 'cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla tutuklanacağımızı ifade etti. Ardından oğlumun ismi belirtilerek onun da sorun yaşayacağı konusunda tehdit edildim. Gün içerisinde iki gözaltı yaşandı. Amaç bizi seçim sürecini izlemememiz için bölgeden uzaklaştırmak amacındaydılar. Gözaltından çıktıktan sonra baskı iklimi içerisinde otele geçtik. Orada bulunduğumuz sürece Konsolosluk bizi aradı. AKP militanları tarafından saldırıya uğrama ihtimalimizden bahsetti. Çıkmamamızı söyledi. Böyle koşullarda, havalimanına gittik. Orada bu kez anti-terör servisi gelip bizi tehdit etti. Bu anda, bizim pasaportlarımızın fotoğrafları sosyal medyaya verilmişti. 

Kısa bir süre seçime tanıklık etmiştik. O anda bile birçok seçmenin jandarma tarafından baskıya maruz kaldığına ve alındığına şahitlik ettik. Askerler, seçim bürolarının içerisinde bekliyordu. Silahlandırılan siviller de seçim sandıklarının bulunduğu merkezlerin içerisinde dolaştı.

Bu aşamadan sonra Kürt ve Türkiyeli demokrat güçleriyle dayanışmayı daha da büyütmek gerekiyor. HDP'nin tüm yaşananlar karşısında yeniden 67 milletvekili ile seçilmesi önemli. Fransız Komünist Parti olarak HDP ve Kürt ve Türkiyeli demokrasi güçlerinin yanında olacağız."

REGOL: ÖNCEDEN HAZIRLANAN PUSULALAR GÖRDÜK!

Yeşiller Sözcüsü Sandra Regol:

"Seçim bürolarının önünde polis ve asker bekletiliyordu. Ardından delegasyonumuza büroların kapatıldığı ifade ediliyordu. Suruç'taydık. Burada önceden hazırlanan pusuluları gördük. Bu çok açıktan yapılıyordu. Bize müdahale amaçları uluslararası heyetlerin bu usulsüzlüğü görmemesiydi. Aynı şekilde sayısız kontrol gördük. Seçim sandıklarının açılmaya başladığı andan itibaren medyada seçim sonucunun nasıl ayarlandığına tanıklık ettik. Altını çizmemiz gerekirse, orayı terk edene kadar bütün delegasyonlar üzerinde baskı sürdü."

SIMONET: TÜM HEDEFLERİ HDP'Yİ BASTIRMAKTI

Sol Parti Delegasyonu adına Danielle Simonet:

"İstanbul'a seçimden önceki gün ulaştık ve iner inmez telefonlarımız ve pasaportlarımız kontrol edilmek istendi. Kim tarafından çağrıldığımız ve Paris'te HDP temsilcileri kim ve PKK üzerine sorgulandık. Bize ilk uçakla Paris'e gönderileceğimizi ve ülkeye giriş yasağı konulacağını belirttiler. Ardından servisler arası değişimlerin sonunda, bize serbest olduğumuzu belirttiler.

Diyarbakır'da seçim sürecini izledik. Seçim süreci boyunca askeri birimler çok aktif oldu; her seçim bürosu içerisinde yer aldılar. Devletin tüm çabası HDP'yi bastırmak. Bunun için de her yöntem kullanıldı ama buna rağmen HDP kazandı."