Devlet televizyonu Iribnews’e göre İran Savunma Bakanı Yardımcısı General Mehdi Farahi, "her türlü biyolojik, radyolojik ve kimyasal tehdidi belirlemek ve izlemek için 51 şehri gerekli tesis ve teçhizatla donattıklarını" iddia etti.

General Farahi'ye göre, savunma sistemi aynı zamanda İran kuvvetlerinin "bu tehditlere yanıt vermek için gerekli ekipmanı sağlama ve koordine etme" ve halkı korumasını sağlayacak.

İran ve Irak arasındaki savaş sırasında (1980-1988), Irak diktatörü Saddam Hüseyin kimyasal silahlara geniş bir şekilde başvurmuştu.

Özellikle 28 Haziran 1987’de Doğu Kürdistan’ın Serdeşt kenti hardal gazı ile bombalanan ilk kent merkezi olmuştu. Bu saldırıda en az 119 kişi hayatını kaybetmiş, 1.518 kişi yaralanmıştı.

İran eski Savunma Bakanı Emir Hatemi, bu saldırının yıldönümü dolayısıyla mart 2021’de yaptığı açıklamada ülkesinin olası nükleer, biyolojik ve kimyasal saldırılara karşı hazır olması gerektiğini söylemişti.

İran, 16 aydır Batılı güçlerle nükleer anlaşmanın kurtarılması için müzakerelerde bulunuyor. 2015’te Viyana’da yapılan anlaşma, üç yıl sonra Donald Trump’ın başında olduğu ABD tarafından tek taraflı olarak iptal edilmiş ve İran’a karşı yaptırım politikası yeniden devreye konulmuştu.

Müzakerelerin her an sonuçlanabileceğine dair son günlerce açıklamalar geliyor. Ancak İsrail anlaşmaya sert bir şekilde karşı çıkıyor. İsrail Başbakanı Yair Lapid 28 Ağustos’ta yaptığı açıklamada İran’ın atom bombası elde etmesini engellemek için ordunun “tüm senaryolara hazırlanma talimatı aldığını” belirtti. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ise “böyle bir şey yapmaya karar verirlerse İsraillilerin harekete geçecek zamanının olmayacağı” şeklinde yanıt verdi.