‘İran'ın hamleleri bölgeyi istikrarsızlaştırıyor’

Uzmanlara göre İran yönetiminin son günlerde yaptığı hamleler Ortadoğu'daki dengeleri değiştirebilecek düzeyde.

Askeri, siyasi ve ekonomik hamleleriyle dikkat çeken Tahran'ın bu girişimlerinin bölgeyi istikrasızlaştırdığı belirtiliyor.

Almanya'nın önde gelen haber dergilerinden Der Spiegel'in internet sitesi Spiegel Online "İran'ın tehlikeli hamleleri" başlığıyla Tahran rejiminin son günlerdeki hamleleri analiz edildi. Hasnain Kazim imzalı haber-yorumda İran'ın yeniden bölgesel güç olma yolunda girişimlerinin artırdığı belirtilerek özetle şu görüşler dile getirildi:

İRAN'IN PEŞ PEŞE HAMLELERİ!

- Geçtiğimiz hafta Tahran'ı ziyaret eden Rus lider Wlademir Putin enerji sektöründe 30 milyar Dolarlık anlaşmalar imzaladı. Anlaşmalar İran'ın petrol ve gazından faydalanmaya yönelikti. Bir yandan Rus şirketler Rosneft ve Gazprom batılı şirketlerden önce harekete geçti, diğer yandan da Tahran ABD devlet başkanı Donald Trump'ın tehditleri karşısında ve batıdan gelebilecek yaptırımlara karşı elini çabuk tuttu.

- Irak hükümeti İran'ın etkisi altında. Kürdistan'ın bağımsızlığı için bir referandumun yapılması gündeme gelince Bağdat, arkasına Tahran'ı da alarak Kürtlere baskısını arttı. Ancak buna rağmen referandum gerçekleşti ve sonunda Kürtler geri adım atmak zorunda kaldı. Sonuçta Federe Kürdistan yönetimi başkanı Mesut Barzani istifa etmek zorunda kaldı. Tüm bunlar İran için bir zafer anlamına geldi.

- Körfez ülkelerine giden ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson anti-İran ittifakını güçlendirmek istiyordu. Tillerson, İran tarafından desteklenen, eğitilip-donatılan sadece DAİŞ'e karşı değil, Kürtlere karşı devreye sokulan Şii milisler Haşdi Şabi'nin evine gitmesini istedi. Ancak Irak başbakanı Haydar Alabi, bu talebi ret etti, üstelik ardından soluğu Tahran'da aldı. ABD aldatılmış oldu ve bu da İran için bir başarı daha demekti.

- Suikasttan korktuğunu söyleyerek görevinden istifa eden Lübnan başbakanı Saad Hariri, İran'ın desteklediği Hizbullah'ı suçladı. Hariri İran'ın baş düşmanı Suudi Arabistan'ın müttefikiydi. İran'ın Lübnan'daki etkisi gözle görülür derecede artmış durumda.

Tahran'ın bu şekilde bölgede bir aktör olma çabalarının bölgeyi istikrarsızlaştırdığı belirtilen analizde Suudi Arabistan ile devam eden kamplaşmanın ise Şii ve Sünneler arasında süren 1300 yıllık bir kavganın devamı olduğuna dikkat çekildi.