İsrail-İran mücadelesi siber boyuta mı taşınıyor?

İsrail’in bölgedeki en büyük ‘düşmanı’ konumundaki İran’ın bu ülkeye yönelik ilk kez siber saldırıya geçtiği iddiaları ardından savaş farklı bir boyuta taşınıyor.

İki ülke arasındaki savaşın en önemli alanı 2011 yılından bu yana Suriye olmuştu. Esad rejiminin çağrısıyla son 9 yıldır İran’ın hem Devrim Muhafızları ve Kudüs Gücü hem de Lübnan’daki Hizbullah üzerinden ciddi bir askeri varlığı bulunuyor. Buna ek olarak Irak, Afganistan ve Pakistan gibi ülkelerden binlerce Şii militanın Suriye’de radikal İslamcı rejim karşıtı güçlere karşı savaştırıldığı bilinen bir diğer gerçek.

İSRAİL ŞİMDİYE KADAR YÜZLERCE KEZ VURDU

İran’ı bölgedeki ‘en büyük tehlike’ olarak İsrail’in buna karşılık İran’ın Suriye’deki askeri unsurlarına karşı yüzlerce kez saldırıda bulunduğu bildiriliyor. Son olarak Palmira yakınları ile Deraa ve Quneytra vilayetlerindeki İran güçlerine yönelik hava ve füze saldırılarında onlarca İranlı veya diğer ülkelerden Şii militan öldürülmüştü. Nisan ayında Palmira yakınlarındaki bir askeri noktaya yönelik saldırıda çok sayıda İranlı ile Lübnanlı Hizbullah üyesinin öldürüldüğü duyurulmuştu.

27 Nisan’dan 4 Mayıs’a kadar Şam’ın güneyi, Deraa ve Quneytra vilayetleri ile Halep’in batısındaki farklı saldırılarda İran ve Iraklı onlarca asker ve militanın öldürüldüğü de verilen bilgiler arasında.

RUSYA’NIN TUTUMU ETKİLİ OLUYOR

İsrail’in bugüne kadar Suriye’deki İran hedeflerini vurabilmesinde Rusya’nın bu ülkeye yönelik tutumu etkili oldu. Zira Suriye rejiminin ayakta durmasında en büyük rolü oynayan Rusya, İran ile İsrail arasındaki gerginlikte tarafsız kalmayı yeğliyor. Bu yüzden de Suriye hava sahasını İsrail uçaklarına kapatmıyor. Ayrıca Moskova ve Tahran’ın Suriye’deki savaşta zımni ortaklıklarına rağmen karşılıklı bir etkinlik mücadelesi içinde oldukları da bir diğer gerçek.

Bunun yanı sıra İran’ın Kudüs Gücü adlı yurtdışı operasyon birliğinin komutanı Kasım Süleymani’nin Ocak ayında öldürülmesi, Covid-19 nedeniyle İran’da yaşanan kriz ile daha önce var olan ekonomik krizin ağırlaşması önemli etken. İsrail, tüm bu zorlukları fırsata bilerek İran’ı zayıflatacak askeri saldırılarını yoğunlaştırıyor.

İsrail’deki iddialara bakıldığında, İran’ın da buna karşı yeni metotlar geliştirmeye çalıştığı görülüyor.

İRAN’IN İLK SİBER SALDIRISI SU SİSTEMLERİNE YÖNELİK!

İki ülkenin karşılıklı askeri mücadelesine ek olarak İran’ın ilk kez siber saldırıyla İsrail’in sivil sistemlerini hedef aldığı iddia ediliyor.

Geçtiğimiz Perşembe yapılan İsrail yönetiminin gizli güvenlik toplantısında, İran’ın yaptığı savunulan bir siber saldırının gündeme geldiği bildiriliyor. İsrail yönetimi, 24-25 Nisan tarihlerinde ülkenin hidrolik ağlarına yönelik bir siber saldırı gerçekleştirildiğini ve bu saldırının bizzat İran yönetimince yaptırıldığını iddia ediyor. İddia, Pazar günü 13 adlı televizyon kanalınca duyurulmuştu.

Söz konusu saldırıda ülkenin birden fazla su sisteminin hedef alındığı ancak pek bir hasarın oluşmadığı savunuluyor. Ancak yine de İsrail’in sivil hedef olması nedeniyle bu saldırıyı ciddiye aldığı bildiriliyor. Le Point gazetesine konuşan İsrail’deki strateji uzmanlarından Ely Karmon’a göre, İsrail yönetimi bunu ‘stratejik bir tehdit’ olarak görüyor.

ABD’DEKİ SERVERLER ÜZERİNDEN YAPILDI

Ayrıca saldırının ABD üzerinden düzenlediği iddiası var. Bu saldırıyı ilk kez duyuran Amerikan Fox News kanalına göre saldırı, ABD’deki bilişim serverlerini kullanan İranlı hackerler tarafından düzenlendi.

‘SİBER SAVAŞ METOTLARI İLK KEZ KULLANILIYOR!’

İran’ın yorumlamamasına rağmen İsrail’de saldırının Tahran yönetiminin yeni savaş metodu olduğu iddiası kabul görüyor.

İsrail’deki Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü (INSS) uzmanlarından Raz Zimmt’e göre, iki ülke şu anda bir siber savaşa angaje olmuş durumdalar.

İRAN İÇİN DAHA UCUZ VE RİSKSİZ

Fransız Le Point gazetesine konuşan Raz Zimmt’e göre, İran’ın özellikle Suriye’de ağır askeri kayıplar verdiği İsrail’le endirekt savaşını başka bir mecraya taşıması daha avantajlı. Zimmt, siber saldırıların İran açısından hem daha ucuz ve pratik hem de doğrudan hedef olma bakımından daha risksiz olduğunu savunuyor. Uzmana göre, Suriye’deki İsrail saldırılarına karşı verilecek kolay yanıt olarak siber saldırılar öne çıkıyor.

Ayrıca İran’ın olası nükleer tesislerine yönelik saldırılarda bu tür siber saldırılarını devreye koyarak caydırmayı amaçlayabileceği de iddialar arasında.

İRAN’IN SURİYE’DEKİ VARLIĞI GERÇEKTEN ‘ZAYIFLADI MI?’

İsrail Savunma Bakanlığı’na göre, siber savaşa geçmesine rağmen İran’ın Suriye’deki askeri varlığı önemli oranda zayıflatılmış durumda. ‘İran’ın Suriye’de işi yok’ iddiasını sürekli gündemde tutan İsrail’in Savunma Bakanı Naftali Bennett, Salı günü yaptığı açıklamada, İran’ın Suriye’yi tümüyle terk edene kadar vurulmaya devam edileceğini yineledi.

Haaretz gazetesine konuşan ve ‘isminin verilmesini istemeyen bir Savunma Bakanlığı yetkilisi’ ise, diğer ülkelerden militanlarla birlikte on binlerce askeri gücü olduğu tahmin edile İran’ın Suriye’deki varlığının son dönemlerde azaldığını iddia etti.

Bu iddiaya karşın Le Point’e konuşan araştırmacı Raz Zimmt’e göre, gerçekler daha farklı. Zimmt, İran’ın Suriye’deki Devrim Muhafızları varlığının kayıplar nedeniyle azaltıldığını ancak bunların yerine diğer ülkelerden gelen Şii savaşçıların sayısında artış olduğunu savunuyor. Zimmt, yeni kurulan koalisyon hükümetiyle görevini bırakacak olan Savunma Bakanı Naftali Bennett’in ‘İran’a karşı başardığını’ gösterme çabası içinde olduğunun da altını çiziyor.